go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1664 kişi  06 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

think

thought, thought, thinking, thinks
f. düşünmek, sanmak
  • - Now that he's dead I think he is in his island in the sky.
    - There are no islands in the sky. There's either heaven or hell.
    - Şimdi öldüğüne göre, gökyüzündeki adasındadır.
    - Gökyüzünde ada yoktur. Cennet ya da cehennm vardır.
  • - What are we supposed to do know? Where are we?
    - We are lost.
    - I think I have the number in a bag back in the trunk.
    - This can't be happening.
    - Come here, I have a surprise for you.
    - Not now. Call them!
    - I have a present for you.
    - Cut it out!
    - Şimdi ne yapmamız gerekiyor? Neredeyiz?
    - Kaybolduk.
    - Sanırım arkada bagajda çantanın içinde numara var bende..
    - Bu oluyor olamaz.
    - Buraya gel, sana bir sürprizim var.
    - Şu anda değil. Arayın onları!
    - Sana bir hediyem var.
    - Kes şunu!
  • - Now I really have to go. You called me "Lou the Jew.
    - That was a joke.
    - I didn't think it was funny.
    - lt was three years ago. You hate me because you hate black people.
    - Şimdi gerçekten gitmeliyim. Bana 'Yahudi Lou' derdin.
    - O bir şakaydı.
    - Hiç komik bulmadım.
    - Bu üç yıl önceydi. Benden nefret ediyorsun çünkü zencilerden nefret ediyorsun.
  • - What do you think about it now?
    - It was worth the risk
    - For somebody you don't even know?
    - Şimdi bu konuda ne düşünüyorsun?
    - Riske değerdi.
    - Tanımadığın biri için de mi?
  • - You know what the next move is, don't you?
    - Yes, l do. Jack Burden Willie Stark's hatchet man .
    - How did you find out ?
    - This would never stand at law. lt happened over 25 years ago. You could never get any testimony. Everybody is dead.
    - Everybody except you .You're alive. People think you're a certain kind of man.
    - Sonra ne olacak biliyorsun, değil mi?
    - Evet, biliyorum. Jack Burden, Willie Stark'ın kiralık katili.
    - Nasıl öğrendin?
    - Bu mahkemeye girmez. Bu olay 25 yıl önce oldu. Hiçbir şekilde ifade alamazsın. Herkes öldü.
    - Sen hariç herkes. Sen yaşıyorsun. İnsanlar seni güvenilir biri olarak biliyor.
  • - I've been dieing for to the last 850 nights, a home-cooked meal. Yeah, like a nice fucking lamb chop. A nice home-cooked meal. Like...
    - Let me think of a good one. A tuna casserole?
    - Son 850 gecedir ev yemeği için ölüyordum. evet, güzel kahrolası bir kuzu pirzolası mesela. Güzel bir ev yemeği. Mesela...
    - dur ben bir tane düşüneyim. Güveçte Tuna balığı?
  • - I am going to show you some slides and you are going to tell me what you think about them, alright ?
    - Ohhh. jolly good.
    - Size bazı slide'lar göstereceğim ve siz de ban onlarla ilgili ne düşündüğünüzü söyleyeceksiniz, tamam mı?
    - Ohhh çok iyi.
  • - Jump somebody with a gun?
    - He was gonna kill you. He could have killed you. You got a death wish?
    - I guess. I didn't have time to think about it.
    - Silahla birinin üstüne atlamak?
    - Seni öldürecekti. Seni öldürebilirdi. Ölmeden önce son dileğin var mı?
    - Sanırım. Üzerinde düşünmeye vaktim olmadı.
  • - Do you think Wendy will love you?
    - Yes, she gave me a number and said after l kill Dragon, l can contact her uncle. And he'll help get us back home.
    - I hope it's true. lf you trust her, don't suspect her. lf she lies to you, you shouldn't linger.
    - He doesn't treat me as a human being. He only likes to beat me. l can kill him
    - Sence Wendy seni sevecek mi?
    - Bana bir numara verdi ve Dragon'ı öldürdükten sonra amcasıyla kontağa geçebilecğimi söyledi. VeVe o da eve dönmemize yardım edecek.
    - Umarım doğrudur. Eğer ona güveniyorsan, ondan şüphelenme. Eğer sana yalan söylerse, oyalanmamalısın.
    - Bana insanmışım gibi davranmıyor. Beni dövmek hoşuna gidiyor sadece. Onu öldürebilirim.
  • - How bad do you think it will be?
    - Pretty goddamn bad.
    - Sence ortalık çok karışır mı?
    - Hem de nasıl.
  • - You're the world's best husband. And, given the chance, a perfectly good father too.
    - Do you really think so? Why?
    - Sen dünyanın en iyi kocasısın. Ve bir şans verildiğinde, kesinlikle iyi bir bbasın da.
    - Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Niye?
  • - It's not you. You've been great. It's me. Well, my situation with Louie and his dad. I'm not ready to launch into a relationship with anybody new.
    - Yeah. I'm so sorry. I think I understand. You're a wonderful man.
    - Sen değilsin. Sen harikaydın. Benim mesele. Yani, benim Louise ve babasıyla olan durumum. Yeni biriyle bir ilişki başlatmaya hazır değilim.
    - evet. Çok üzgünüm. Sanırım, anlıyorum. Sen harika bir adamsın.
  • - You're a liar. I don't think your intentions are honorable .
    - Well, no. I'm a bounty hunter. It's not generally considered honorable.
    - Sen bir yalancısın.Niyetin de iyi değil.
    - Ben bir kelle avcısıyım. Genellikle yaptığım işi pek şerefli bir iş olarak görmezler.
  • - Sara, honey, l think you should lay down and get some sleep.
    - l'm not tired.
    - Well, pretend you're tired.
    - Then can l pretend to sleep?
    - Sara, tatlım, sanırıp yatıp biraz uyumalısın.
    - Yorgun değilim.
    - Peki, o zaman öyle gibi yap.
    - O zaman, uyuyormuşum gibi yapabilir miyim?
  • - I think I've never seen May looking lovelier.
    - The duke thinks her the handsomest woman in the room.
    - Sanırım, May'in bundan daha güzel görmemiştim.
    - Dük, onun odadaki en güzel kadın olduğunu düşünüyor.
  • - I think you'd better.
    - Never marry a Wop.
    - Sanırım, iyi olur.
    - Asla bir İtalyanla evlenmemeli.
  • - l think l'll get out here cos l'm in a hurry.
    - Here you are.
    - Keep the change.
    - What's the rush, lady?
    - l'm going to be married. l want you to be the first to congratulate me.
    - Sanırım, burada ineceğim çünkü acelem var.
    -Buyrun.
    - Üstü kalsın.
    - Bu acele nedir, hanımefendi?
    - Evleneceğim. Beni ilk tebrik edenin sen olmanı istiyorum.
  • - I think you're getting a ticket. - Run.
    - Sanırım ceza kesiliyor. - Koş.

  • - I think you're gonna find that this way very ill-advised. Where are her friends?
    - They're in the mess hall, sir.
    - Well, you find them, now. Quietly!
    - Sanırım bu yolu çok mantıksız bulacaksın. Arkadaşları nerede?
    - Kantindeler efendim.
    - Bul onları o zaman. Sessizce!
  • - Let me tell you about Gary. He's tall. He's nice to me. He's intelligent. And he doesn't make me sleep in the wet spot.
    - It's a trick. I bet he's a shit.
    - I think he is truly concerned with my happiness.
    - Then he'll be a big help next year, when we all come to your house.
    - He's asked me out for New Year's. And did I mention that he is a lawyer?
    - Sana Gary'yi anlatayım. Uzun boylu. Bana karşı iyi. Zeki. Islak yerde uyumama da müsade etmiyor.
    - Bu bir oyun. Bahse girerim bok gibidir.
    - Sanırım, mutluluğumla gerçekten ilgileniyor.
    - O zaman gelecek yıl senin evine geldiğimizde çok yardımı olacak.
    - Yılbaşında beni davet etti. Ya avukat olduğunu söylemiş miydim?

11,801 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025