- I've had a remarkable dream. And you were there and you.. and you...
- I what?
- Some of it was terrible and some of it was wonderful. I kept saying I wanna go home. And they sent me home.
- Olağandışı bir rüya gördüm. Ve sen de oradaydın ve sen... ve sen...
- Ben ne?
- Bazı kısımları korkunçtı, bazı kısımları ise harikaydı. Eve gitmek istiyorum deyip duruyordum. Ve beni eve gönderdiler.
- There is no place like Whoville around Christmas Day. Every window was flocked every lamppost was dressed ....and the Whoville band marched in their Christmasy best. Merry Christmas! Merry Christmas!
- Noel gününde Whoville gibi bir yer daha yoktur. Her pencere pamuklarla kaplanır, her sokak lambası süslenir ...ve Whoville korosu en güzel Noel şarkılarını söyler. Mutlu Noeller! Mutlu Noeller!
-Why should l throw? l've nothing against her.
-You accused her. The law gives you the first stone. It was you.Or you"ll find yourself there beside her
- Niye ben atayım ki? Ona karşı hiçbir şeyim yok.
- Sen onu suçladın. Hukuk sana ilk taşı veriyor.Bu sendin. Ya da sen kendini onun yanında bulursun.
- I don't know where you are.
- That's why I'm calling ya.
- Oh, yeah, I know where you are. I could be there in 15, 20 minutes. I got a map here in the truck.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.
- Seni bu yüzden arıyorum.
- Oh, evet. Nerede olduğunu biliyorum. 15-20 dakikaya orada olabilirim. Burada kamyonda bir haritam var.
- Where is she?
- Mr. Bundles sent her out with the dirty laundry.
- What? I could lose my license because of this. Bundles, come back here!
- There she is.
- Where is she? Stop that truck! Come back, Bundles. Come back! Somebody help me!
- Nered o?
- Bay Bundles, kirli çamaşırlarla birlikte onu dışarı gönderdi.
- Ne? Bu yüzden lisansımı kaybedebilirim. Bundles geri dön!
- İşte orada.
- Nerede? Şu kamyonu durdurun! Geri dön, Bundles! Geri dön! Biri bana yardım etsin!
- When did they realize that?
- They knew when they'd see on the X-ray, the boy had been operated on. They'd removed a kidney.
- There are people who do that. Filthy people! Bad people! Traffickers in human organs.
- Ne zaman farkına vardılar?
- X-ry'de çocuğun ameliyat edildiğini gördüklerinde öğrendiler. Böbreğini almışlardı.
- Bunu yapan insanlar var. Pis insanlar! Kötü insanlar! Organ tüccarları.
-What happened to you Where have you been
-l went traveling- lndia... Asia l lived and worked l made my own money l had to see what was out there to know the value of what is here...the value of this
- Ne oldu sana? Nerelerdeydin?
- Yolculuğa çıktım – Hindistan…Asya.Oralarda yaşadım ve çalıştım. Para kazandım. Buradakinin değerini bilebilmek için oralarda ne olduğunu görmem gerekiyordu…bunun değerini…
- Mmm, it smells so nice here. How much is the room?
- It's 1 ,200 a night.
- I don't know that it's large enough. Do you have any villas?
- There are no villas available right now.
- Mmm, burası çok güzel kokuyor.Oda ne kadar?
- Geceliği 1,200.
- Yeteri kadar geniş mi bilemiyorum. Hiç villanız var mı?
- Şu anda müsait olan villamız yok.
- The victim was paralyzed.. couldn't fight back. Kevin Marcus puts the rope around his neck, makes a slip knot. And ties off the other end on the truss even though there is no way he could have reached it.
- Kurban paralize olmuş... karşılık verememiş. Kevin Marcus ipi boynuna geçirmiş, iki düğüm atmış. Ve yetişmesi hiç bir şekilde mümkün olmadığı halde diğer ucunu kirişe bağlamış.