go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1393 kişi  05 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

so

zf. o kadar, pek, demek ki
bğ. yani
ünl. öyle mi
  • So you tell your friends l'm not hip because l like that commercial.
    Arkadaşlarına benim o reklamı sevdiğim için ucube olduğumu anlatıyorsun.

  • So I sped home to save my friend's life, and I was stopped for speeding.
    Arkadaşımın hayatını kurtarmak için hız yapıyordum ve hız yaptığım için durduruldum.

  • What's wrong with pal? Why is everybody so down on pal?
    Arkadaş olmanın nesi kötü? Neden herkes arkadaş olmayı bu kadar küçümser?

  • And she sent a piece of pie out
    to the car, so I could eat, too.
    Arabaya bir parça turta gönderdi,
    ben de yemek yiyebildim.
  • I was afraid to wake mother, and so closed my door again.
    Anneyi uyandırmaktan korktum ve bu yüzden kapımı tekrar kapattım.
  • When you see our mother, I want to
    know in advance, so I won't be there.
    Annemizi ziyarete geldiğinde, önceden
    bilmek istiyorum ki, orada olmayayım.
  • You know, this is why Mom gets pissed off at you so much.
    Annemin sana neden bu kadar kızgın olduğu belli.

  • So, is my mom coming soon?
    Annem yakında gelecek mi?
  • Listen, my mom still thinks I'm studying at Gabe's house, so I don't think I should go home at this time.
    Annem hâlâ benim Gabe'in evinde ders çalıştığımı sanıyor. Bu sefer eve gitmemeliyim sanırım.

  • Mom said you could drop me off at Gabe's house so we can study.
    Annem ders çalışmamız için beni Gabe'in evine bırakabileceğini söyledi.

  • The deal is non negotiable' so how do they propose we negotiate a non-negotiable deal?
    Anlaşma tartışılamaz. O halde nasıl oluyor da tartışılamaz birşeyi tartışmayı teklif ediyorlar.
  • You don't get it. I've never loved anyone so much. I wanted you to come here so badly.
    Anlamıyorsun. Daha önce hiç kimseyi böylesine sevmedim. Seni buraya gelmeni çok istemiştim.
  • I don't get it. If business is so great,
    why close up shop?
    Anlamadım. Eğer işler iyiyse
    neden dükkanı kapatıyorlar?
  • So I understand you're moving to Phoenix.
    Anladığım kadarıyla Phoenix'e taşınıyormuşsunuz.

  • Yet Gregor's sister was playing so beautifully.
    Ancak-her şeye rağmen, Gregor'un kız kardeşi güzelce oynuyordu.
  • Your parents are so dear to you.
    Ana baban senin için çok değerlilerdir.
  • It's an illusion
    that America's so organized
    Amerika'nın bu kadar organize
    olduğu falan bir iliz yon.
  • America is buying less steel in Europe. I think they'll erect a tariff embargo within the next year, so it will be impossible to export our steel to America.
    Amerika Avrupa’da daha az çelik alıyor. Sanırım gelecek yıl içinde bir kota kısıtlaması koyacaklar, bu yüzden çeliğimizi Amerika’ya ihraç etmek imkânsız olacak.
  • Oh, my God! Brain -Jane You and l are so awesome together We're like two peas in a pod -Like oil and vinegar
    Aman Tanrım! Brain- Jane. Sen ve ben birlikte müthişiz. Biribirimizi tamamlıyoruz; yağ ve sirke gibi.
  • But I was going to be a teacher my entire life, so I wasn't counting on money to much.
    Clay Aiken
    Ama tüm hayatım boyunca öğretmen olacaktım bu nedenle çok fazla paraya bel bağlamıyordum.

14,406 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025