go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1324 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » we're

we're

  • - We're afraid and need protection.
    - This is a deal, not blackmail.
    - Korkuyoruz ve korunmaya ihtiyacımız var.
    - Bu bir anlaşma, şantaj değil.
  • - I wish it hadn't been at a ball.
    - But even here, we're alone.
    - The worst of it is that I want to kiss you and I can't. Did you tell Ellen as I asked you to?
    - I didn't have a chance. After all she's my cousin.
    - Keşke baloda olmasaydı bu.
    - Ama burada bile yalnızız.
    - En kötüsü de seni öpmek isteyip yapamamam. Bunu yapmanı istediğimi Ellen'a söyledin mi?
    - Böyle bir şansım olmadı. Sonuçta benim kuzenim o.
  • - I was out for blood. It happens. To all of us. We're not machines, Lianna. When we're hurt, we lash out. That's no excuse for what I put you through.
    - Kan için dışardaydım. Bu olur. Hepimize. Makine değiliz, Lianna. Canımız yandığında, saldırırız. Bu seni düşürdüğüm durum için bir bahane olamaz.
  • - We're putting in the cable. - The cable?
    - Kabloluyu bağlayacağız. - Kablolu mu?

  • - Jerry, I want you to sign that contract. - We're gonna sign it.
    - Jerry, o sözleşmeyi imzalamanı istiyorum. - İmzalayacağız.

  • - Jas, looking down from here... it's really high.
    - Of course, it's high. We're on the 10th floor.
    - Have you thought of suicide? From here, sh-sh... and jump...
    - Sure.
    - Jas, buradan aşağı bakınca... gerçekten çok yüksek.
    - Elbette yüksek. 10. kattayız.
    - Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Buradan hop hooop ve atla...
    - Elbette.
  • - There they are. See them?
    - I see them. We're going to line up Maddox' support and get Grey's endorsement.
    - İşte oradalar. Onları görüyor musun?
    - Onları görüyorum. Maddox’un desteğini ayarlayacağız ve Grey’in onayını alacağız.
  • - Well,I'm grateful to you both.
    - And we're grateful to you.
    - İkinize de minnettarım.
    - Biz de sana minnettarız.
  • - We don't need an export license. We're gonna bypass all that bull.
    - Bypass? How can you do it?
    - İhraç iznine ihtiyacımız yok. Bütün bu saçmalıkları bertaraf edeceğiz.
    - Bertaraf etmek mi? Bunu nasıl başaracaksın?
  • - Whatever we're doing is for our Muslim brethren Bastards!
    - You instigate Muslims with your hollow claims! And you call them your brothers, you bastards?
    - Her ne yapıyorsak Müslüman kardeşlerimiz için, Adiler!
    - Müslümanları boş iddialarla kışkırtıyosunuz. Ve onlara kardeşlerimiz mi diyorsunuz, siz adiler?
  • - We're not home yet. We're only halfway there.
    - What?
    - Mother's interrupted our journey.
    - Why?
    - She's programmed to do that.
    - Henüz eve gelmedik. Daha yolun yarısındayız.
    - Ne?
    - Anne yolculuğumuzu böldü.
    - Neden?
    - Bunu yapmaya programlanmıştı.
  • - No, Sharon! I won't go into that hole with you. I'm over that shit.
    - You're still scared of him.
    - You know what? You shouldn't come here in your uniform. People will think we're in trouble.
    - Nice seeing you too.
    - Hayır, Sharon! Seninle o deliğe girmeyeceğim. Bu boku bitirdim.
    - Hala ondan korkuyorsun.
    - Biliyor musun? Buraya üniformanla gelmemelisin. İnsanlar başımızın dertte olduğunu düşünecek.
    - Seni görmek de güzel.
  • - While we're toweling off, I flick the towel at her and by accident, I hit her on the ass, and we got this big red mark. I'm all sorry.
    - Havlu savaşı yaparken, okazayla onu kamçıladım, ona poposundan vurdum ve bu kocaman kırmızı iz oldu. Çok üzgünüm.
  • - Don't leave. We're taking a break. - Oh, yeah?
    - Gitme. Ara verdik. - Öyle mi?

  • - Any progress on her real identity?
    - We're still looking.
    - Gerçek kimliği konusunda bir gelişme
    var mı? - Hâlâ araştırıyoruz.

  • - We're gonna be late.
    - I can't find my jacket.
    - I don't want to miss the previews.
    - All right, I'm just goingto borrow one of Syd's.
    - Geç kalacağız.
    - Ceketimi bulamıyorum.
    - Fragmanları kaçırmak istemiyorum.
    - Tamam, Syd'inkilerden birini ödünç alırım.
  • - I'm going to be married.
    - You're what?
    - We're getting married and going to America on our honeymoon .
    - When was this decided?
    - Last night.
    - Congratulations, Hank.
    - I'm glad somebody's happy.
    - Evleniyorum.
    - Napıyosun?
    - Evleniyoruz ve balayı için Amerika'ya gidiyoruz.
    - Ne zaman karar verdiniz?
    - Dün gece.
    - Tebrikler, Hank.
    - Biilerinin mutlu oldupuna sevindim.
  • - Yes?
    - Sorry, but we're not to let you through.
    - Evet?
    - Üzgünüm ama çıkmanıza izin veremeyiz.
  • - We're doing everything we can.
    - We're not. Not even close. I need a progress report.
    - Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
    - Yapmıyoruz. Yakınından bile geçmiyoruz. İlerleme raporuna ihtiyacım var.
  • - All my screens went blank.
    - Did you reboot?
    - We're doing it now.
    - Ekranların hepsi bomboş kaldı.
    - Yeniden başlattınız mı?
    - Şu anda yapıyoruz.

1,784 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024