En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
Top 5000 » somethingi. bir şey - At least I'd respect the guy for accomplishing something.
En azından birşeyleri becerebildiği için saygı duyarım.
- Let me help If something happen to Sydney.. Meet me in the parking garage in three minutes.
Eğer Sydney'e birşey olursa yardım etmeme izin ver. Park alanında 3 dakika içerisinde buluşalım. - If Peter indeed was murdered,he must've learned something he shouldn't have......something as costly as his life.
Eğer Peter gerçekten cinayete kurban gittiyse, hayatına mal olan, bilmemesi gereken birşeyi öğrenmiş olmalı. - If my films don't show a profit, I know I'm doing something right.
Woody Allen Eğer filmlerim kar sağlamıyorsa , biliyorum ki iyi bir şeyler yapıyorum. 18.06.2010 onr - ?eviren: ttrfromnowon !- If only you could put your mind to something worthwhile.
Eğer aklını işe yarayan şeylere çalıştırsaydın.
- Well, it's something to consider.
Düşünmeye değer.
- I was thinking, if you're not too busy, maybe we can get together, have a drink or something?
Düşümdüm de,eğer vaktin varsa, belki görüşebiliriz, bir şeyle içeriz falan.
- Is that, like, the end of the world or something?
Dünya'nın sonu ya da onun gibi bir şey mi ki bu?
- let me explain to you something about hookers.
Dur sana fahişeler hakkında birkaç şey açıklayayım.
- If I see a doctor, I'll see if I can get him to give you something for that.
Doktorla karşılaşacak olursam, bunun için bir şey isterim.
- Doctor, I think there’s something in my eye.
Doktor, gözümün içinde bir şey olduğunu düşünüyorum.
- Listen, my date's in the ladies' room and I need you to do something for me.
Dinle, sevgilim şu an bayanlar tuvaletinde ve benim için bir şey yapman lazım.
- Listen, I've got to talk to you about something.
Dinle, senimle konuşmam gereken bir şey var.
- You got your degree. They don't care. They just wanna see something.
Derecen var. Hem onlar da önemsemiyor. Sadece bir şeyler görmek istiyorlar.
- I mean, it's something we did.
Demek istediğim, bu yaptığımız bir şeydi.
- I’m asking you to put your feelings aside for something more important.
Daha önemli bir şey için duygularını bir tarafa bırakmanı istiyorum. - As it was, I didn't know what to believe, and so got out of my difficulty by attending to something else.
Daha önceki gibi,ne yapacağımı bilmiyordum,bu yüzden başka bir şeye katılarak zorluğumdan kurtuldum.. 27.02.2010 onr - ?eviren: Duran !- 'cause if you are, we could go
get something to eat. Çünkü eğer açsan, bir şeyler
yemeye gidebiliriz. - He was a very, very difficult man. Very guarded and cagey. I brought out something tender in him.
Çok, çok geçimsiz bir adamdı. Çok tedbirli ve ağzı sıkıydı. İçindeki sevecen bir şeyi ortaya çıkardım.
- She's doing something wonderful for a couple
who can't have their own children Çocuğu olmayan bir çift için
harika bir şey.
5,315 c?mle
|