go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1026 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » something

something

i. bir şey
  • In a minute.
    I have something I need to do.
    Hemen geliyorum.
    Yapacak bir işim var.
  • My function in life is not to be a politician in Parliament: it is to get something done.
    Bernadette Devlin
    Hayattaki işlevim Parlamentoda bir politikacı olmak değildir: bir şeyleri halletmektir.
  • Accomplish something every day of your life.
    Walter Annenberg
    Hayatınızın her gününde bir şey başarın.
  • There's something you don't know about me.
    Hakkımda bilmediğin birşey var.

  • Did I say something to amuse?
    Gülünecek bir şey mi söyledim?
  • And I'm sure that
    that look in her eye was quite something.
    Gözlerinin içine bakmanın bir şey
    ifade ettiğine eminim.

  • Get yourself a mint or something.
    Git kendine nane şekeri al.

  • Are you going out after the truth, or are you going out after something you believe?
    Richard Rosen
    Gerçekten sonra dışarı çıkacak mısın?, yoksa inandığın bir şeyden sonra mı dışarı çıkacaksın?
  • You had something really
    special there, Brian.
    Gerçekten özel bir
    şey yazmıştın, Brian.
  • Do you really think Chelsea
    would do something like that?
    Gerçekten Chelsea’nin böyle bir
    şey yapabileceğini düşünüyor musun?
  • Defending the truth is not something one does out of a sense of duty or to allay guilt complexes, but is a reward in itself.
    Simone de Beauvoir
    Gerçeği savunma; birinin görev duygusu dışında yaptığı birşey yada suçluluk kompleksini hafifletmek değildir,fakat kendi içinde bir ödüldür.
  • You see something young and pretty...
    Genç ve güzel birşey görüyorsun..

  • Next time he could talk to Suzie, or a counselor.. ...or anybody capable|of something more than an obscenity.
    Gelecek sefer Suzie'yle ya da bir danışmanla veya müstehcenlikten daha çok bir şeye yerli olan herhangi biriyle konuşabilirdi.
  • Fiona was the only thing that meant something to him And she was about to fall off the edge
    Fiona, onun için önemli olan tek şeydi ve onun da hayatı kararmak üzereydi.
  • But once you become active in something, something happens to you. You get excited and suddenly you realize you count.
    Studs Terkel
    Fakat bir kez bir şeyde aktif olmaya başlarsanız, size bir şey olur. Heyecanlanırsınız ve aniden önemli olduğunuzu fark edersiniz.
  • Marriage is not a noun; it's a verb. It isn't something you get. It's something you do. It's the way you love your partner every day.
    Barbara de Angelis
    Evlilik bir isim değildir;o bir fiildir.Alacağın bir şey değildir,yapacağın bir şeydir,her gün arkadaşını sevme şeklindir.
  • Yeah, it's something I heard on TV.
    Evet, televizyonda duyduğum
    bir şeydi.
  • Yeah, we really got something here.
    Evet, gerçekten güzel bir fikrimiz var.

  • Yeah, I like something crunchy in my soup.
    Evet, çorbamda kıtırlı bir şeyler olmasını isterim.

  • And hey, at least I got
    something on the air.
    En azından yayınlandı.

5,315 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024