go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 927 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » something

something

i. bir şey
  • There's something we must discuss. Let's go in here where we can be alone.
    Konuşmamız gereken bir şey var. Hadi yalnız kalabileceğimiz bir yere gidelim.
  • Want to see something funny? You go visit John Bender
    Komik bir şeyle mi görmek istiyorsun? Git ve John Bender’i ziyaret et.
  • It's just something I was wondering if you
    and your husband would participate in.
    Kocanın ve senin dahil olmanı
    umduğum bir şey bu.
  • My wife has done something rather foolish. We need the advice of a lawyer, urgently.
    Karım oldukça aptalca bir şey yaptı. Acilen bir avukatın öğüdüne ihtiyacımız var.
  • I don't believe in pessimism. If something doesn't come up the way you want, forge ahead. If you think it's going to rain, it will.
    Clint Eastwood
    Karamsarlığa inanmıyorum,eğer birşey istediğin gibi olmazsa,yola devam et,yağmur yağacağını düşünüyorsan yağacaktır.
  • I'll go to the baker's to buy something for breakfast.
    Kahvaltı için bir şeyler almak için fırına gideceğim.
  • Jeremiah's concocted
    some crazy jelled oyster something.
    Jeremiah, kremalı çılgın midye
    gibi bir şeyler hazırlamış.
  • Jake Wise planted something up in my office to frame me. I didn't find it in time.They're all bastards. All of them.
    Jake Wise, suçu bana atmak için ofisime bir şeyler yerleştirdi. Zamanında bulamadım. Bunların hepsi piç. Hepsi.
  • Here, I brought you something.
    İşte, sana bir şey getirdim.

  • Here, I got you something I think you're really gonna like.
    İşte, sana beğeneceğini düşündüğüm bir şey aldım.

  • The fact was there was only one thing that meant something to me : Marcus.
    İşin aslı-gerçeği bana bir şey ifade eden tek bir şey vardı: Marcus.
  • You know how people are. You tell them something, they start talking.
    İnsanların nasıl olduklarını bilirsiniz. Bir şeyin hemen dedikodusunu yaparlar.

  • Even worse than no remembering are the dreams. I can't tell if they're part of something that really happened or my mind trying to fill in the blanks so I can get answers.
    Hiçbir şey hatırlamamaktan daha kötüsü rüyalar. Rüyalarımın gerçekten yaşanmış bir şeylerin parçası mı olduğunu, yoksa bazı cevaplar bulabilmem için zihnimin boşlukları mı doldurduğunu bilemiyorum.
  • True art has something for everyone Great art unites the masses in every age in every country.
    Herkes için gerçek sanat bir şey ifade eder. Asıl sanat her ülkede, her yaşta halk kitlelerini birleştirir.
  • Everyone steals from something or someone.
    Janice Dickinson
    Herkes birinden yada bir şeyden çalar.
  • Am I calm all the time? That is a question to ask my mother. I am very happy in my home. I have a good family, that gives me something extra.
    Jean Alesi
    her zaman sakin miyim? bu anneme sorulması gereken bir soru. Evimde çok mutluyum, iyi bir ailem var ve bu bana ekstra bir şeyler katıyor.
    Jean Alesi
  • Is something wrong?
    Her şey yolunda mı?
  • I'm trying to sell every audience something; that something is me.
    Eddy Arnold
    Her seyirciye bir şey satmaya çalışıyorum;o bir şey benim.
  • Whatever it is, it's major. Something is definitely going on down there.
    Her ne ise büyük birşey. Orada kesinlikle birşey oluyor.
  • Each morning sees some task begun, each evening sees it close; Something attempted, something done, has earned a night's repose.
    Henry Wadsworth Longfellow
    Her bir sabah bir görevin başladığını görür her bir akşam onun bitişini görür;teşebbüs edilmiş bir şey,yapılmış bir şey gecenin sessizliğini kazandı.

5,315 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024