go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3578 kişi  09 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

got

got, gotten, getting, gets
[get] f. almak, edinmek, elde etmek, ele geçirmek; satın almak; getirmek, götürmek; varmak, gelmek; kazanmak; yapmak; idrak etmek; anlamak; başına gelmek; olmak; başlamak; canına okumak; öldürmek; açığını bulmak, yalanını çıkarmak
  • Hold it, I got to clean up!
    Bekle, buraları temizlemem gerekiyor!

  • He figured some people need more than they got, other people got more than they need.,
    Bazılarının ihtiyaçlarının çok altında diğerlerinin ihtiyaçlarının çok üstünde kazandıklarını düşünüyordu.

  • Look miss, you have a certain disadvantage here.None of us remembers how we got here,or pretty much anything else.
    Bayan bakın, burada sizin durumunuz kötü .Hiçbirimiz buraya nasıl geldiğimizi veya diğer herşeyi hatırlamıyor.
  • I haven’t got another chair so you’ll have to sit on that stool.
    Başka sandalyem yok bu yüzden tabureye oturmak zorunda kalacaksın.
  • The bench! You got me the bench that I wanted!
    Bank! İstediğim bankı almışsın!

  • You got me an apartment in the building?
    Bana bu binada bir daire mi ayarladın?

  • Don't go crazy on me, girlfriend I already got enough crazy queens for one lifetime
    Bana arıza çıkarma, sevgili, zaten bir ömür için yeteri kadar manyak sevgilim oldu.
  • Look, Celeste is all I've got.
    Bak, Celeste sahip olduğum tek şey.

  • Look,look,look,I would love to have this
    conversation, but I've got to get to work.
    Bak, bak, bak. Bu konuşmayı yapmak
    isterdim, ama işe gitmem gerekiyor.
  • Must have got disconnected.
    Bağlantı kesilimiş olmalı.

  • I just got off the phone with Sotheby's.
    Az önce Sotheby'le telefonla konuştum.

  • I just got off the phone
    with the people in Cozumel.
    Az önce Cozumel'dekilerle görüştüm.
  • I mean, why is it got to be you?
    Ayrıca, neden sen yapıyorsun ki?
  • And if you look carefully you'll see it's got only two elastic panels in front instead of the usual three.
    Ayrıca eğer dikkatli bakarsan, önde alışılmış üç yerine iki elastik paneli olduğunu göreceksin.
  • Well, Manny wanted it for his brother, but he got deported.
    Aslında, Manny kardeşi için istiyor, ama o sınır dışı edildi.

  • Ah. You know what?
    I've got it.
    Aslında var ya?
    Ben yapayım.
  • Well, I don't know what you got
    a shot at, but you got a shot.
    Aslında ne şansın olur bilmiyorum
    ama şansın olur işte.
  • Now you got money in the bank and a faithful husband.
    Artık bankada paran ve sadık bir kocan var.
  • My friend lost his work,needs lots of money to pay his debts,he has got a steal car,Do you need a car?
    Arkadaşım işini kaybetti,borçlarını ödemek için çok paraya ihtiyacı var,kelepir bir arabası var,bir arabaya ihtiyacın varmı?
  • He is cratching at my back door.
    - I hear you how. But I don't listen no more.
    Suddenly, got the feeling that I could taste every hair of the fever dog.
    Arka kapımı tırmalıyor.
    - Seni duyuyorum. Ama daha fazla dinlemiyorum.
    Birdenbire bu haraketli köpeğin her bir kılının tadına bakabilirmişim gibi hissettim.

4,947 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025