- I would be very sorry ma'am.. if my humble request...
- You're the limit. I've never seen such insolence.
- I understand. Yes, I understand. Who am I...to ask such a thing from you?
- Çok özür dilerim hanımefendi... eğer benim bu mütevazi ricam...
- Sen limitini aştın. Böyle cüretkarlık görmedim.
- anlıyorum. Evet. Anlıyorum. Sizden böyle bir şey isteyecek kim oluyorum ki be?
- They were very good. l was proud of you.
- l was interested in Stark's idea on health and medicine. You know hospital conditions.They're intolerable.
- Çok iyilerdi. Seninle gurur duymuştum.
- Stark'ın sağlık ve tıpla ilgili fikirleriyle ilgiliydim. Hastahane koşullarını bilirsin. Çekilecek gibi değiller.
- It looks very nice. Why don't we give the bed a trial?
- Trial? Macon? You've never asked if I slept with anyone while we were separated. Don't you want to know?
- No.
- I think you'd wonder.
- Well, I don't.
- Çok hoş görünüyor. Neden yatağa bir deneme yapmıyoruz?
- Deneme mi? Macon? Biz ayrıyken kimseyle yatıp yatmadığımı hiç sormadın. Bilmek istemiyor musun?
- Hayır.
- Bence merak edersin.
- Eh, etmiyorum.
- I need a very strong man.
- I'm strong.
- I need a leader.
- I have all the qualities of leadership.
- I'm interested in so many vital political things.
- Me, too. That binds us together.
- Çok güçlü bir adama ijtiyacım var.
- Ben güçlüyüm.
- Bir lidere ihtiyacım var.
- Liderliğin tüm niteliklerine sahibim.
- Bir çok hayati politik şeyle ilgileniyorum.
- Ben de. Bu bizi birbirimize bağlar.
- A very similar condition. Take the same medication, in fact.
- Then you didn't serve at the Gallitep labour camp?
- No. l've never been to Bajor. l was a military file clerk.
- Çok benzer bir durum. Aynı tıbbi tedaviyi gördük, aslında.
- Sonra Gallitep çalışma kapmında hizmetin olmadı mı?
- Hayır. Hiç Bajor'a gitmedim. Askeri dosya memuruydum ben.
- Is there no one left to cast the bell?
- Take me with you. Let me cast the bell for you.
- Are you mad, boy?
- Take me to the Prince. Honestly, I can make everything very well for you. You won't find anyone better than me; they're all dead.
- Go to hell!
- Okay! But I know the secret of bell-making, and I won't tell.
- What are you saying?
- I know the secret. My father knew the secret of bell-making. Before he died, he passed it to me.
- Çanı toplayacak kimse kalmadı mı?
- Beni de götürün. Sizin için çanı da toplayayım izin verin.
- Sen delirdin mi, çocuk?
- Beni Prens'e götürün. Dürüstçesi, herşeyi sizler için en iyi şekilde yapabilirim. Benden daha iyisini bulamazsınız; hepsi öldüler.
- Cehenneme git!
- Tamam! Ama çan yapmanın sırrını biliyorum ve söylemem.
- Sen ne diyorsun?
- Sırrı biliyorum. Babam çan yapmanın sırrını biliyordu. Ölmeden önce de onu bana iletti.
- He receives all of your letters. He hopes that you are happy in your life and healthy. He thinks of you everyday. And he wants very much your happiness.
- Bütün mektuplarını alıyor. Hayatında mutlu ve sağlıklı olmanı diliyor. Her gün seni düşünüyor. Ve senin mutlu olmanı çok istiyor.
- This is like one of those things that you can only see on Christmas cards, but I said nothing because of the the knot in my throat. That was very nice. What's your name?
- Reinaldo Arenas.
- Who wrote this?
- I did.
- Bu sadece Noel kartlarında görebileceğin türden birşeydi, ama boğazımdaki düğümden dolayı birşey demedim. Gerçekten çok güzeldi. adın nedir?
- Reinaldo Arenas.
- Bunu kim yazdı?
- Ben.
- l'd never realized till this afternoo that you had a teacher.. and a very handsome one, l understand.
- There was a woman there. If l hadn't been a lady, l would have slapped her face.
- Bu öğleden sonraya dek bir öğretmenin... anladığım kadarıyla da yakışıklı bir öğretmenin olduğunu farketmemiştim.
- Orada bir kadın vardı. Eğer bir bayan olmasaydım, suratını tokatlardım.
- Who's that?
- I don't know. Let me get rid of them. Hello.
- Dave, it's me, Chuck.
- Who's Chuck?
- Your anger ally. I'm in a mood, Dave. A bad mood. A very bad mood. I was fired from my ice-cream truck job today.
- What's an anger ally?
- Who's that? She is making fun of me?
- No. That's my girlfriend.
- You tell her to put a sock in it because I need to talk to you right now!
- Bu kim?
- Bilmiyorum. Onlardan kurtulayım. Selam.
- Dave, benim: Chuck.
- Chuck kim?
- Hırs arkadaşın. Öyle bir haldeyim ki Dave. Kötü bir mod. Çok kötü bir mod. Bugün dondurma kamyonu işinden kovuldum.
- Hırs arkadaşı da nedir?
- Bu kim? Bnimle alay mı ediyor?
- Hayır. O benim kız arkadaşım.
- Söyle ona ağzına bir çorap soksun, çünkü şu anda seninle konuşmaya ihtiyacım var.