go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1011 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

make

made, made, making, makes
f. yapmak
i. yapı, kazanç
  • It doesn't make sense.
    Hiç mantıklı değil.

  • Hey, NBC okayed our idea. We're gonna make the pilot.
    Hey, NBC fikrimize onay verdi. Bir deneme bölümü yapacağız.

  • You'll be like a technical adviser to make sure they get everything right.
    Herşeyi doğru yapmaları için onları denetleyen teknik danışmanı gibi davranacaksın.
  • Everything is inflated. Make a guess on a piece of salted fish. lt's so expensive.
    Herşey o kadar pahalı ki! Salamura balığın fiyatını tahmin et. Çok pahalı...
  • They make us look at a video every day, while they're putting lube on the pitchfork.
    Hergün bir video izletip yabayı (çatal) yağlıyorlar.

  • They always make profound |observations they've overheard
    Her zaman tesadüfen duydukları konularla ilgili derin incelemeler yaparlar.
  • How do you make everything
    sound dirty?
    Her şeyin kulağa bu kadar edepsiz
    gelmesini nasıl sağlıyorsun?
  • I'd better make hay while the sun shines.
    Xander Berkeley
    Her şeyi zamanında yapmak daha iyidir/demir tavında dövülür.
  • I can make everything very well for you. You won't find anyone better than me.
    Her şeyi senin için güzel bir hale getirebilirim. Benden daha iyisini bulamazsın.
  • Everything will be all right. Pentangeli
    says he's willing to make a deal.
    Her şey yolunda gidecek. Pentangeli
    anlaşmaya razı olduğunu söyledi.
  • How nice And what charming underclothes you both have.But here, put these on.They'll make you feel less vulnerable.
    Her ikinizindfe ne kadar hoş çamaşırları var. Ama burada bunları giyin. Bu çamaşırlar kendinizi daha az savunmasız hissetmenizi sağlar.
  • Henry. Perhaps it was unfair of me to put so much pressure on you......about the marriage contract. I just thought it was time to make some changes in your life.
    Henry. Belki evlilik sözleşmesi için sana bu kadar baskı yapmam haksızlık. Sadece yaşamında birkaçdeğişiklik yapmanın tam zamanı diye düşünmüştüm.
  • Helena says you must be awfully tired and not to make any more effort today.
    Helena bugün son derece yorgun olman gerektiğini ve daha fazla çaba harcamaman icap ettiğini söylüyor.
  • What is your ambition?
    l'm just going to make lot of money and be very famous and get a house in New York
    Hedefin nedir?
    Çok para kazanacağım, çok ünlü olacağım ve New York'ta bir ev satın alacağım.
  • No, no, I just don't
    want to make a scene.
    Hayır, hayır, sadece olay
    çıksın istemiyorum.

  • No, no, you're right. You're right.
    We should make an effort.
    Hayır, haklısın. Belki biraz gayret etmeliyiz.
  • Your life story would not make a good book. Don't even try.
    Fran Lebowitz
    Hayat hikayen güzel bir kitap oluşturmaz. Deneme bile.
  • I want him to make a mistake. I want...
    Hata yapmasını istiyorum.

  • You need a carrot and a stick to make your life meaningful?
    Hani hayatına anlam katacak bir amaç, ve arkanda da seni dürtecek bir şeye ihtiyacın vardı ya?

  • Come on,Mom, don't make me beg.
    Hadi, anne, beni yalvartma.

7,713 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024