go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2456 kişi  12 May 2025 
 En çok kullanılan kelimeler
 En çok kullanılan fiiller
 Sınav Kelimeleri
 Diğer
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a
i. lâ [müz.], pek iyi
  • I'll prepare such fate for her that's worse than death! And then I'll sell her to a South American bordello!
    Onun için öyle bir kader hazırlayacağım ki ölümden daha kötü olacak. Ve sonra onu Güney Amerika'da bir geneleve satacağım.
  • It was a really big deal
    to him.
    Onun için çok önemli bir şeydi bu.
  • We have a permanent room set aside for him.
    Onun için ayrılmış, sabit bir odamız mevcut.
  • Right behind her a teenage student was driving an old Ford.
    Onun hemen arkasında bir genç öğrenci, eski bir Ford sürüyordu.

  • The only way to access her memory is through a dangerous invasive procedure.
    Onun hafızasına erişebileceğimiz tek yol tehlikeli, yayılmacı bir prosedür izlemektir.
  • His days are like grass. . .. . . As a flower on the field ,so he blossoms.
    Onun günleri çimenlik gibi geçiyor. Tarladaki bir çiçek gibi çiçek açıyor.
  • In her eyes,
    I'm not a monster at all.
    Onun gözünde
    bir canavar değilim.
  • I always felt bad about the way he left. That was a mess.
    Onun gidiş şekli beni üzmüştü. Çok kötü bir durumdu.

  • She's got a rare disease.
    Onun ender görülen bir hastalığı var.
  • He has a daughter and she's
    such an exceptional young woman.
    Onun da bir kızı var.
    Olağanüstü bir genç kadın.
  • I have a hard time defending the production of candy, given that it is basically crack for children and makes them dependent in unwholesome ways.
    Steve Almond
    Onun çocuklar için birinci sınıf birşey olduğu ,onları sağlıksız yollardan bağımlı yaptığı gözönüne alınırsa şekerleme üretimini savunmada zorlanıyorum.
  • The fact she had a child. Is that what attracted you?
    Onun çocuğu olması (gerçeği). Seni çeken bu muydu?
  • He's got a big heart.
    Onun büyük bir kalbi var.

  • - I'll deny it was a loan. She has no paperwork . She can't prove a fucking thing. - I really appreciate your telling me this, and I'll do whatever I can to help.I'll tell you what you can do.
    Onun borç olduğunu inkar edeceğim. Hiç dokümanı yok. Hiçbir şey ispatlayamaz. -Bunu bana söylediğin için gerçekten sana minnettarım, yardım etmek için herşeyi yapacağım. -Yapabileceklerini sana söyleyeceğim.
  • I can't say you improved on her looks...but for a modern painter,you did better than I expected.
    Onun bakışlarını geliştirdiğini söyleyemem ama modern bir sanatçı olarak beklediğimden de iyisini yaptın.
  • One of the feats he told about was a leap he had made in a city Called Rhodes.
    Onun bahsettiği kahramanlıklardan biri Rhodes denilen bir şehirde yaptığı bir atlamaydı.
  • Did I mention that he is a lawyer?
    Onun avukat olduğunu söylemiş miydim?
  • Would you like to spend a day with her family? If you would like, I can arrange something.
    Onun ailesiyle bir gün geçirmek ister misin? Eğer istersen, bir şeyler ayarlayabilirim.
  • Take her upstairs. Get her a doctor.
    Onu yukarı götür. Bir doktor çağır.
  • You made him dress up as a chauffeur?
    Onu şoför gibi mi giydirdin?

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025