go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 891 kişi  01 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » can't

can't

f. yapamamak, edememek
  • This letter will never reach you .I can't even write it. I can hardly gather my thoughts of what I want to say.
    Bu mektup sana asla ulaşamayacak. Hatta yazamıyorum bile. Ne söylemek istediğimi toparlayamıyorum.
  • The man or woman who accepts those terms can't be ordinary.
    Bu koşulları kabul eden kadın ya da erkek sıradan biri olamaz.
  • You can't do anything about it.
    Bu konuda birşey yapamazsınız.

  • What're you still doing on this floor?
    I can't move my legs.
    Bu katta hala ne yapıyorsun?
    Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.
  • This cathedral can't be designed for the glory of an individual.
    Bu katedral bir kişinin onuru için yapılmış olamaz.
  • l can't understand why such a brave man hasn't been decorated.
    Bu kadar cesur bir adama niye bir nişan verilmediğini anlamıyorum.
  • We have to finish this work till five o'clock,so we can't call it a day for lunch.
    Bu işi saat beşe kadar bitirmek zorundayız,bu yüzden öğle yemeği için paydos edemeyiz.
  • It's impossible. It can't be done.
    Bu imkansız. Yapılamaz.

  • These impossible women! How they do get around us! The poet was right: Can't live with them, or without them.
    Aristophanes
    Bu imkansız kadınlar!Nasılda etrafımızda dolanırlar!Şair haklıydı:onlarlada onlarsızda yaşayamayız.
  • l'm comparing these two pictures but l can't even see his face
    Bu iki resmi karşılaştıyorum ama onun yüzünü bile göremiyorum.
  • See, this guy is crazy. I can't believe this. What happened?
    Bu herif deli. Buna inanamıyorum. Ne oldu?

  • I can't sleep through that noise. It always wakes me up.
    Bu gürültüde derin uyuyamam. O her zaman beni uyandırır.
  • Those people who feel this oppression threatens their very existence won't hesitate to plant bombs in our consciousness, which apparently can't be broken open in any other way.
    Bu duygunun kendi varoluşlarını tehdit ettiğini hisseden kişiler, başka türlü kırılıp açılmayacağı aşikar olan bilincimize bomba yerleştirmekten çekinmeyecektir.
  • That means no matter how easy
    you are, I can't sleep with you.
    Bu da demektir ki ne kadar yollu
    olursan ol, seninle yatamam.
  • That was brutal. I can't go back out there.
    Bu çok kabaydı. Oraya geri gidemem.

  • That doesn't mean you can't grow.
    Bu büyüyemeyeceğin anlamına gelmez.
  • This can't be a dream.
    Bu bir rüya olamaz.
  • This is a "can't miss."
    Bu "kaçırılmaz" bir şey.

  • I can't live like this. I'm being stalked.
    Böyle yaşamaya devam edemem. Takip ediliyorum.

  • You know how l am about insects. l can't sleep with that thing crawling around.
    Böcekler hakkında ne düşündüğümü bilirsin. Etrafta onlar dolaşırken uyuyamam.

4,007 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024