En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
Top 5000 » can't f. yapamamak, edememek I have a very limited expense account. I can't even take my wife where she wants to see. Çok kısıtlı bir harcama hesabım var. Karımı bile görmek istediği yerlere götüremiyorum. You may be dumber than shit, but I refuse to believe you can't figure it out.
Çok aptal olabilirsin ama bunu anlayamadığına-çözemediğine inanamıyorum. We can't call it a day without finding the children,It's getting darker and darker,It may be dangerous. Çocukları bulmadan paydos edemeyiz,hava gittikçe kararıyor,tehlikeli olabilir. Uh...you love your kid, which can't be easy. Çocuğunu seviyorsun,
ki bu kolay bir şey değil. She's doing something wonderful for a couple
who can't have their own children Çocuğu olmayan bir çift için
harika bir şey. I can't believe I wasted so
many years watching cartoons. Çizgi film seyrederek yıllarımı
harcadığıma inanamıyorum. l'm afraid of ugly chaps.No matter how ugly you're, you can't beat the guy who sleeps with me every night. Çirkin insanlardan korkarım. Ne kadar çirkin olursan ol her gece benimle uyuyan adamı dövemezsin. You can't imagine the effect that double digit inflation is having on housing. Çift haneli enflasyonun barınma üzerindeki etkisini tahmin edemezsin. It can't be the nudity. Çıplaklık olamaz.
  l can't stand doing laundry, that's why l have 40 pairs of underwear. Çamaşır yıkamakla uğraşamam, o nedenle 40 tane iç çamaşırım var.
  Connie, what's the matter?
I can't hear you. Connie, ne oldu?
Seni duyamıyorum. Uh-oh, I can't reach
the device. Cihaza ulaşamıyorum. Fill your lungs
until you can't anymore. Ciğerlerini tamamen doldur. Chelsea,I can't thank you enough. Chelsea, sana ne kadar
teşekkür etsem azdır. I've been invited to a banquet by Carmelillo. By the way, you can't imagine how fat he is Carmelillo tarafından bir ziyafete davet edildim. Bu arada, ne kadar şişman olduğunu hayal bile edemezsin. Do you have something to tell big sister? What're you doing I can't translate baby talk! Büyük kızkardeşine söylemek istediğin bir şeyler mi var? Ne yapıyorsun? Bebek dilini çevirmeyi beceremiyorum! You didn't do a good job leaving all these evidence behind. They're now pretty much exposed: we can't use them anymore.
Bütün bu delilleri geride bırakarak iyi bir iş yapmadın. Şimdi epey ortadalar: artık onları kullanamayız.
That's it! I can't take it. I can't take it anymore! Buraya kadar! Artık dayanamıyorum. Artık dayanamıyorum!
  We can't let him walk out of here alive. Buradan sağ olarak çıkıp gitmesine izin veremeyiz. We can't sit here and just
pretend everything's the same. Burada oturup her şey aynıymış
gibi davranamayız.
4,007 c?mle
|