- And later we will celebrate with a glass of wine. When you guys finish, he'll die of poison. The poison is not in the wine. l'll glue it to the glass so when you pour the wine, no one will know of the trick. Around 15 minutes later he'll start to feel a little something. And that's when you leave the house through this door. l'll be waiting for you in the car. And we'll return to China by the same jet.
- Ve sonra, bir bardak şarapla kutlayacağız. Siz bitirdiğinizde, zehirden ölecek. Zehir şarapta değil. Onu bardağa yapıştıracağım böylece sen şarabı döktüğünde, kimse hileyi anlamayacak. Yaklaşık 15 dakika sonra az bir şeyler hissetmeye başlayacak. Ve bu sırada sen bu kapıdan evden çıkacaksın. Seni arabada bekliyor olacağım. Ve aynı jetle Çin'e geri döneceğiz.
- And you are defending him. I'm sick of his jealousy
- He's a little jealous of your success.
- He's jealous of us. And you know it.
- Was there anything between you?
- Sometimes, we fooled around with other guys.
- Ve sen onu savunuyorsun. Kıskançlığından bıktım.
- Başarını biraz kıskanmış.
- Bizi kıskanıyor. Ve sen bunu biliyorsun.
- Aranızda birşey var mıydı?
- Bazen diğer çocuklarla birlikte takılırdık.
- I suppose, I've had everything in my life too easy. I'm inclined to be lazy. I have to have a challenge! I need someone around me who is hard to beat! And you fulfill that.
- Sanırım hayatımdaki herşeyi kolay elde ettim. Tembel olmaya meyilliyim. Mücadele etmeye ihtiyacım var. Etrafımda yenilmesi zor birinin olmasına ihtiyacım var! Ve sen buna uyuyorsun.
- There is no place like Whoville around Christmas Day. Every window was flocked every lamppost was dressed ....and the Whoville band marched in their Christmasy best. Merry Christmas! Merry Christmas!
- Noel gününde Whoville gibi bir yer daha yoktur. Her pencere pamuklarla kaplanır, her sokak lambası süslenir ...ve Whoville korosu en güzel Noel şarkılarını söyler. Mutlu Noeller! Mutlu Noeller!
- Why shouldn't she be conspicuous? She made an awful marriage, but should she hide her head? Should she slink around as if she disgraced herself?
- She's had a sad life.
- Neden ortalığa çıkmıyor? Kötü bir evlilik yaptı ama kafasını saklamak zorunda mı? Rezil olmuş gibi kendini gömmek zorunda mı?
- Üzücü bir hayat yaşadı.
- Lorenzo, sign this.
- You think you're funny?
- Do you?
- Can't we kid around a little?
- No, you can't! You've no right. I don't feel like kidding around with mediocre people
- Lorenzo, imzala bunu.
- Komik olduğunu mu sanıyorsun?
- Sence?
- Biraz dalga geçemez miyiz?
- Hayır, geçemezsin. Hakkın yok. Sıradan insanlarla dalga geçmek istemiyorum.
- The victim was paralyzed.. couldn't fight back. Kevin Marcus puts the rope around his neck, makes a slip knot. And ties off the other end on the truss even though there is no way he could have reached it.
- Kurban paralize olmuş... karşılık verememiş. Kevin Marcus ipi boynuna geçirmiş, iki düğüm atmış. Ve yetişmesi hiç bir şekilde mümkün olmadığı halde diğer ucunu kirişe bağlamış.
- l thought it was the opposite of odd. Guys are drawn to her like bugs around a lamp.
- For four years, l've had the privilege of watching it.
- That bothered you, Julie?
- Garibin tam tersi gibi hissettim. Erkekler lambanın etrafındaki böcekler gibi ona doğru çekiliyorlardı.
- Dört yıl boyunca, Bunu seyretmenin ayrıcalığını yaşadım.
- Bu seni rahatsız etti mi, Julie?
- My hands tied. He wrapped somethin around my neck... a handkerchief or something and then tightened it. There wasn't a damn thing I could do about it.
- Ellerim bağlıydı. Boynumun etrafına birşey bağlamıştı.... mendil gibi birşey ve sonra o şeyi sıktı. Kahrolası hiçbir şey yapabilecek durumum yoktu.
- You've answered these questions a thousand times before.
- Probably.
- Can you handle one more time? The first time I put on a dress,|I was around eight years old.
- Daha önce bu soruları bin kere cevapladın.
- Olabilir.
- Bir kere daha yapmayı göze alabilir misin?