go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 973 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

way

i. yol, gidişat, yöntem
  • I hope you don't mind the way I keep
    going over this Barzini business.
    Umarım, ikide bir Barzini meselesini
    açmam canını sıkmıyordur.
  • There is no way any
    of that is happening.
    Tüm bunların olmasının imkânı yok.
  • Our society must make it right and possible for old people not to fear the young or be deserted by them, for the test of a civilization is the way that it cares for its helpless members.
    Pearl S. Buck
    Toplumumuz,yaşlı insanların gençlerden korkmamalarını yada onlar tarafından terkedilmemelerini gerçek ve mümkün kılmalılar,çünkü medeniyet testi çaresiz bireylerini umursama şeklidir.
  • I'll go just the way I came with a sack on my shoulder. I despise your filthy city.
    Tıpkı geldiğim gibi, çuvalımı omzuma vurup gideceğim. Pis şehrinizden iğreniyorum.
  • The only way to do news on television is not to be terrified of it.
    David Brinkley
    Televizyondaki haberleri yapmanın tek yolu ondan korkmamaktır.
  • All right. I'm on my way. Bye, sweetie.
    Tamam. Yoldayım. Güle güle, tatlım.

  • Up to now I've done everything I've wanted to do the way I wanted to do myself.
    Hasil Adkins
    Şimdiye kadar yapmak istediğim herşeyi,kendim yapmak istediğim şekilde yaptım.
  • Well, maybe something happens to you on the way to work.
    Şey, belki işe gelirken yolda bir şeyler olabilir.

  • Maybe the Nijvel gang is also involved, Chief.Things are the way you thought.
    Şef, belki bu olaya Nijvel mafyası da karışmıştır. İşler düşündüğünüz gibi ilerlemiş olabilir.
  • Spaulding had the owner track a ball down all the way in LA.
    Spaulding topun sahibini Los Angeles'a kadar takip etmiş.

  • and find a way to pin
    this on someone else.
    Sonra da başka
    birinin üstüne atarız.
  • I don't know how people drink
    the way you do around here.
    Sizin burada içtiğiniz gibi içmek
    nasıl oluyor anlamıyorum.
  • In a way you could never understand.
    Sizin asla anlayamayacağınız şekilde.

  • Based on my experience with you, I would say you're looking for a way to win his freedom. Am I right? Sydney, just try to remember the bond that we had between us, you and I.
    Seninle olan tecrübelerime dayanarak, onun özgürlüğünü elde etmek için bir yol aradığını söylerdim. Haklı mıyım? Sydney, ikimizin, seninle benim, aramızdaki bağı hatırlamaya çalış.
  • lf What if there was a way for you to go back to teaching
    Senin tekrar öğretmenlik yapman için...

  • I'm not interested in your way of doing things. Just get your team ready to dive.
    Senin işleri yapma tarzınla ilgilenmiyorum. Sadece ekibini dalmaya hazırla.
  • So is there any way out of this Elaine thing?
    Sence bu Elaine olayından kurtulma şansım var mı?

  • You look great the way you are .Why do you wear all that stuff? To impress your boss?
    Sen olduğun gibi muhteşem gözüküyorsun. Neden tüm bunları giyiyorsun? Patronunu etkilemek için mi?
  • You were just being strong for all of us,
    the way Papa was.
    Sen hepimiz için kuvvetliydin,
    aynı babamız gibi.
  • I think what we have in this country is a little more dangerous in a way because it can't be seen fully. It's sorta internal censorship. We censor each other.
    Kathy Acker
    Sanırım, bu ülkede sahip olduğumuz, tamamen görülemediğinden dolayı bir bakıma biraz daha tehlikelidir.Bu bir çeşit iç sansürdür.Birbirimizi sansür ederiz.

5,616 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024