En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
zf. o kadar, pek, demek ki
bğ. yani
ünl. öyle mi - So I had it on, and I was checking the strap out to make sure it fit.
Kaskı takmıştım, ve kayışı kontrol ediyordum bana uyup uymadığını anlamak için.
- I gave everything in my career so I have no regrets at all.
Michel Patini Kariyerimde her şeyi verdim bu nedenle hiç pişmanlığım yok. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- My wife was costume designer on Army Of Darkness and she was mad at me so she designed a breastplate to protect me.
Karım, Karanlıklar Ordusu'nda bir kostüm tasarımcısıydı. Beni de çok severdi ve benim için koruyucu bir zırh tasarladı. - I wasn't enough for my wife but she'd had a virtuous upbringing so she stayed faithful to me
Karım için yeterli değildim ama mükemmel bir şekilde yetiştirildiği için bana sadık kaldı. - I'm so glad you decided
Karar verdiğin için çok sevindim.
- So I just sat on the couch and I watched TV.
Kanepeye oturup televizyon seyrettim.
- Your heart is beating so fast.
Kalbin çok hızlı atıyor. 19.08.2009 enscapsulation !- I am walking around with a secret in my head so fantastic that operatives have been ordered not to kill me.
Kafamda o kadar muhteşem bir sır ile yürüyorum ki ajanlara-görevlilere beni öldürmemeleri emredildi. - John is so annoying. He really gets under my skin.
John çok cansıkıcı.Beni gerçekten sinirlendiriyor. - John works like a horse and eats like a horse, so he never gets fat.
John at gibi çalışıp,at gibi yiyor,o,şişmanlamaz. - Joan is completely inflexible, so she won't trade dates with you.
Joan oldukça inatçı biridir.Bu yüzden seninle tarihleri değiştirmeyecek. - She hated Jesse. She hated seeing us together even more. But for years, she couldn' t keep us apart. I was so happy when she kicked me out.
Jesse'den nefret ediyordu. Bizi bir arada görmekten daha fazla nefret ediyordu. ama yıllarca bizi ayıramadı. Beni kovduğu zaman çok mutluydum. - I have so enjoy getting to know Jeannie's new family...Thank you for your generousity...for opening your home
Jeannie'nin yeni ailesini tanımak benim çok hoşuma gidiyor. Evinizi bana açmakta gösterdiğiniz cömertlik için teşekkür ederim. - Jack, this bagde is fake l'll flash it so fast that nobody will notice it.
Jack, bu rozet sahte. O kadar hızlı göstereceğim ki kimse fark etmeyecek. - Fine, so, give me the $38.
İyi, ver o zaman şu 38 doları.
- Okay, good.
So we all felt it. İyi o zaman.
Hepimiz aynı görüşteyiz. - So, now that we're here, what do you want to do?
İşte buradayız, ne yapmak istersin?
- I was so very happy the job fell vacant.We're very happy you applied for it.
İşte açık kontenjan olmasına çok sevindim. Başvurduğun için çok memnunuz. - I've been out of work... So just
give me a little time. İşsizim,
onun için biraz zaman ver. - So how's the job situation going?
İş ile ilgili durumun nasıl gidiyor?
14,406 c?mle
|