- At the street near the south docks. It appears that an unknow gunman, or gunmen has taken some people hostage in a local bar. Now, there has been reports of gunshots. Apparently it all began after 4:00 this morning.
- Güney tersanesinin yakınındaki caddede. Bilinmeyen eli silahlı bir adam ya da adamlar lokal bir barda bazı kişileri rehin almış görünüyor. Şu anda bazı silah sesleri de rapor edildi. Görünen o ki bu sabah 4.00'den sonra başlamış.
- Yes, David. I've been waiting for you. Dr. Know told me you'd be here.
- Is Blue Fairy here too?
- I first heard of your Blue Fairy from Monica. What could the Blue Fairy do for you?
- Evet, David. Ben de seni bekliyordum. Doktor Know bana buraya geleceğini söylemişti.
- Mavi Peri de burada mı?
- Mavi Peri'ni ilk kez Monica'dan duymuştum. Mavi Peri senin için ne yapabilir?
- lt's good you were at home or l would have been very bored.
- l'll bring coffe
- You are spoiling my habits, just had two cups.
- Then one more won't harm.
- Evde olman çok iyi oldu. Yoksa çok sıkılırdım.
- Kahve getireyim.
- Adetlerimi bozuyorsun, daha yeni iki fincan içtim.
- Bir fincan daha birşey yapmaz o zaman.
- I want to find out if my boyfriend was murdered.
- Did they find anything on his body?
- Nothing special.
- What about his place? Did you live together?
- No.
- How long have you been seeing each other?
- Two years.
- You have his home keys?
- Erkek arkadaşımın öldürülüp öldürülmediğini öğrenmek istiyorum.
- Onlar cesedinde herhangi birşey buldular mı?
- Özedl birşey yoktu.
- Ya evi? Birlikte mi yaşıyordunuz?
- Hayır.
- NE kadar süredir görüşüyorsunuz?
- İki yıldır.
- Sende evinin anahtarları var mı?
- A very similar condition. Take the same medication, in fact.
- Then you didn't serve at the Gallitep labour camp?
- No. l've never been to Bajor. l was a military file clerk.
- Çok benzer bir durum. Aynı tıbbi tedaviyi gördük, aslında.
- Sonra Gallitep çalışma kapmında hizmetin olmadı mı?
- Hayır. Hiç Bajor'a gitmedim. Askeri dosya memuruydum ben.
- I love kids. Yeah. I like messing about with them. Doing kid things. I'd have been disappointed if you didn't have a child.
- Why do you say that?
- God knows. Mainly because I thought this was our child.
- Çocukları severim. evet. Onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Çocukça şeyler yapmayı. Eğer çocuğun olmasaydı, hayal kırıklığına uğrardım.
- Neden böyle söylüyorsun?
- Tanrı bilir. Aslında onun bizim çocuğumuz olduğunu düşündüğüm için.
- I was sorry that you have only ever been to Hungary. I wanted to buy you a holiday in Hurghada.
- Where?
- The Red Sea, Luxor, Karnak... in Egypt.
- Bugüne dek sadece Macaristan'a gitmiş olduğun için üzülmüştüm. Sana Urgada'da bir ttil almak istedim.
- Nerede?
- Kızıl Deniz, Luxor, Karnak... Mısır'da.
- l read, you arrived today, Lois! How nice!
- How did you know l was here?
- l called your hotel. They said you were on this number.
- Nickie,, l've been thinking about you morning, noon and night.
- Bugün geldiğini okudum, Lois. Ne güzel!
- Burada olduğumu nereden bildin?
- Otelini aradım. Bu numarada olduğunu söylediler.
- Nickie, sabah, öğlen ve akşam hep seni düşündüm.
- I've been authorized to tell you that this offer expires in 60 seconds.
- Is this a joke?
- 55 seconds.
- You tell your employer, if he ever wastes my time like this again,our next meeting will not be happening.
- Bu teklif süresinin 60 saniye içinde dolacağını size söylemek için görevlendirildim.
- Bu bir şaka mı?
- 55 saniye.
- İşverenine söyle, eğer vaktimi bir daha bu şekilde harcarsa, gelecek toplantımız gerçekleşmeyecek.
- l'd never realized till this afternoo that you had a teacher.. and a very handsome one, l understand.
- There was a woman there. If l hadn't been a lady, l would have slapped her face.
- Bu öğleden sonraya dek bir öğretmenin... anladığım kadarıyla da yakışıklı bir öğretmenin olduğunu farketmemiştim.
- Orada bir kadın vardı. Eğer bir bayan olmasaydım, suratını tokatlardım.