go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1705 kişi  24 Ağu 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

would

f. cekti, caktı, erdi, ermi (soru hali)
  • - I would be very sorry ma'am.. if my humble request...
    - You're the limit. I've never seen such insolence.
    - I understand. Yes, I understand. Who am I...to ask such a thing from you?
    - Çok özür dilerim hanımefendi... eğer benim bu mütevazi ricam...
    - Sen limitini aştın. Böyle cüretkarlık görmedim.
    - anlıyorum. Evet. Anlıyorum. Sizden böyle bir şey isteyecek kim oluyorum ki be?
  • - Remember when you were a kid, your mom would send you to the movies with a jar of jam and a little spoon? You were so pretty.
    - Çocukken annen seni bir kavanoz reçel ve küçük bir kaçıkla sinemaya yollardı, hatırlıyor musun? Çok güzeldin.
  • - I'll take this to my room so we can go eat.
    - No, I can't.
    - Macon, what harm would it do to have supper with me? I'm someone from home, you've run into in Paris.
    - Bunu odama götürdükten sonra yemeğe gidebiliriz.
    - Hayır, yapamam.
    - Macon, benimle öğle yemeği yemenin ne zararı var? Pariste karşılaştığın, evden biriyim.
  • -Never say that .You wouldn't want me to take away your diary, would you?
    -Daddy. I'm sorry.
    - Bunu hiçbir zaman söyleme. Günlüğünü senden almamı istemezsin değil mi?
    - Babacığım. Özür dilerim.
  • - I would have had one of these on every lamppost .
    - No, you don't, Vic. No electioneering within 50 feet of the candidate.
    - Bunlardan birini bütün sokak lambalarına koyardım.
    - Hayır, koyamazsın, Vic. adaya 50 fit uzaklıkta seçim propagandası yapmak yok.
  • - l'd never realized till this afternoo that you had a teacher.. and a very handsome one, l understand.
    - There was a woman there. If l hadn't been a lady, l would have slapped her face.
    - Bu öğleden sonraya dek bir öğretmenin... anladığım kadarıyla da yakışıklı bir öğretmenin olduğunu farketmemiştim.
    - Orada bir kadın vardı. Eğer bir bayan olmasaydım, suratını tokatlardım.
  • - How the hell did this happen? - Dr.
    Keener thought it would be good for her
    - Bu nasıl oldu böyle?
    - Dr. Keener görüşmeye kendi kendine..
  • - She would stay for four or five days this time.
    - The baggage is more than before, is she alright?
    - Bu defa dört beş gün kalacakmış.
    - Bagajı öncekilerden fazla, o iyi mi?
  • - That too was an accident?
    - l hardly think so. That wasn't bravery. Any man would do the same to get back to his family.
    - Bu da bir kaza mıydı?
    - Pek sanmam. Bu kahramanlık değildi. Ailesine dönmek için her erkek aynısını yapardı.
  • -That's boring.
    - How am I supposed to answer?
    -The idea is to search your mind for the absolute limit.. Like, would you drive to school naked?
    - Bu çok sıkıcı.
    -nasıl bir cevap vermem bekleniyor?
    -Burada ki amaç aklındaki mutlak sınırı araştırmaktır... Örneğin okula arabanla çıplak gelir misin?
  • - Britain.. are the wealthiest land owner in the world. Either the royal family pays us.. an exorbitant amount of money.. or we make it see that Prince Charles.. has had an affair outside of marriage.. and therefore, would have to divorce.
    - Prince Charles did have an affair...he admitted it, and they are now divorced.
    - OK, people, you have to tell me these things. I've been frozen for 30 years.
    - Britanya... dünyadaki en varlıklı toprak sahibi. Ya kraliyet ailesi bize... fahiş miktarlarda para öder... ya da biz Prens Charles'ın... evlilik dışı ilişkisi olduğunu görmesini sağlarız... ve dolayısıyla boşanmak zorunda kalır.
    - Prens Charles gerçekten bir ilişki yaşadı. ... bunu kabul etti ve şimdi onlar boşandılar.
    - Tamam, arkadaşlar, bana bu şeyleri söylemek zorundasınız. 30 yıl boyunca dondurulmuştum.
  • - Britain.. are the wealthiest landowner in the world. Either the royal family pays us.. an exorbitant amount of money.. or we make it see that Prince Charles.. has had an affair outside of marriage.. and therefore, would have to divorce.
    - Prince Charles did have an affair...he admitted it, and they are now divorced.
    - OK, people, you have to tell me these things. I've been frozen for 30 years.
    - Britanya... dünyadaki en varlıklı toprak sahibi. Ya kraliyet ailesi bize... fahiş miktarlarda para öder... ya da biz Prens Charles'ın... evlilik dışı ilişkisi olduğunu görmesini sağlarız... ve dolayısıyla boşanmak zorunda kalır.
    - Prens Charles gerçekten bir ilişki yaşadı. ... bunu kabul etti ve şimdi onlar boşandılar.
    - Tamam, arkadaşlar, bana bu şeyleri söylemek zorundasınız. 30 yıl boyunca dondurulmuştum.
  • - You told us the porphyrio would smash before christmas.
    - Did I? Yes, it was outside the tariff ring at the time.
    - Bize Somaki mermerinin, Noel’den önce, iflas ettireceğini söyledin.
    - Söyledim mi? Evet, o zaman tarife kapsamı dışındaydı.
  • - We'd better find the old Chinaman who stuff that jackal for us.
    - At that size it would sell well.
    - Bize bu çakalı dolduran Çinli adamı bulsak iyi olur.
    - Bu büyüklükteki birşey iyi satar.
  • - Would you excuse us a moment, please?
    - Excuse you?
    - Yeah, take a walk.
    - Bize bir saniye izin verir misiniz, lütfen?
    - Size izin vermek?
    - Evet, biraz yürüyün.
  • - Do us a favour. We're afraid they'll take disciplinary action against us if things got leaked out.
    - You have just to tell the truth.
    - Then Mr. Big would be in deep shit.
    - I understand.
    - Bize bir iyilik yap. Bunlar sızarsa bize karşı disiplin işlemi yapacaklarından korkuyoruz.
    - Sadece doğruyu söylemek zorundasınız.
    - O zaman Bay Büyük büyük boka batar.
    - Anlıyorum.
  • - We would like to be in business. - Love to be in business.
    - Biz de iş yapmak isteriz. - İş yapmayı severiz.

  • - Would you like some juice? It's fresh from the hydroponic garden. I told them to leave the pulp in. That's the best part.
    - Biraz meyve suyu ister misin? hidroponik bahçeden... taze... Posasını içinde bırakmalarını söyledim. Bu en iyi kısmı.
  • - Would you like some ice-cream?
    - Yes, I'd like some chocolate ice-cream.Perhaps later.
    - Biraz dondurma ister misin?
    - Evet, biraz çikolatalı dondurma olabilir. Belki daha sonra.
  • - How about some more of Stifmeister' collegiate concoction?
    - This thing is like half alcohol. You're just trying to get me drunk.
    - Mary, would I do that?
    - My name's Christy
    - Biraz daha Stifmeister' Koleji karışımına ne dersin?
    - Bu şeyin yarısı alkol sanki. Beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun?
    - Ben hiç öyle şey yapar mıyım Mary?
    - Benim adım Christy.

9,496 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025