go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1019 kişi  11 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

should

f. malı
  • - I shouldn't have come here, damn it! I should have let you rot in that Turkish jail. Where's the car?
    - This way, I'll take you back to the hotel.
    - No! I've got to find Zen.
    - To do what?
    - Buraya hiç gelmemeliydim, kahrtsin! Seni bu Türk hapis hanesinde çürümeye bırakmalıydım. Araba nerede?
    - Bu taraftan. Sizi otele geri götüreyim.
    - Hayır! Zen'i bulmalıyım.
    - Ne için?
  • - This is nothing to do with national security. So they are not involved in this case. ln other words, we should handle it ourselves. Understand?
    - Bunun ulusal güvenlikle alakası yok. Onlar bu işin içinde değiller. Başka bir deyişle, bunu kendimiz halletmemiz gerekecek. Anladın mı?
  • - We'll get that put together for you.
    - Should we discuss media?
    - Bunu derleyip düzenleriz.
    - Medyayı da dörüşelim mi?
  • - You have to battle your way through it and emerge triumphant.
    - Like this. I see.
    - Don't be cross with me.
    - Why should I be?
    - Bundan çıkış yolunu bulmalısın ve galip çıkmalısın.
    - Bunun gibi. Anlıyorum.
    - Bana kızma.
    - Niye kızayım?
  • - I should build that palace. Then I, neither Cleopatra, the rain.. ...the hail nor the locusts......would be Egypt's worst nightmare.
    - Bu yeri inşa etmeliyim. O zaman ne Kleopatra ne yağmur ne dolu ne de çekirgeler Mısır'ın en kötü kabusu olacak.
  • - I want you to know how deeply saddened and troubled I am by this horrible thing.
    - Yeah... Sally and I both feel... You should take some time off.
    - Bu korkunç olay yüzünden ne kadar çok üzüldüğümü ve canımın sıkıldığını bilmeni istiyorum.
    - Evet... Hem Sally hem de ben ... Biraz izin alman gerektiğini düşünüyoruz.
  • - This is the room where you can examine this young lady.
    - And why should I examine this young lady?
    - Bu genç bayanı inceleyebileceğiniz-muayene edebileceğiniz oda burası.
    - O zaman niye bu genç bayanı inceleyeyim-muayene edeyim?
  • - One thing the festiva has taught me is to stop filming jubilee.
    - You got a prize though.
    - So? We need a different approach. We should make films about people.
    - Bu festivalin bana öğrettiği birşey kutlama törenlerini filme almayı kesmek.
    - Ödülün var ama.
    - Yani? Farklı bir yaklaşıma ihtiyacımız var. İnsanlar hakkında filmler yapmalıyız.
  • - This is my date. He's a lawyer.
    - Does he have a name, or should l call him "Lawyer"?
    - l'm sorry. This is Ace. Tom Ace.
    - Pleasure to meet you. Congratulations on all your success. You smell terrific!
    - Bu benim flörtüm. O bir avukat.
    - Bir ismi var mı yoksa ona 'avukat' diye mi seslenmeliyim?
    - Pardon. Bu Ace. Tom Ace.
    - Sizinle tanışmak bir zevk. Tüm başarılarınızı tebrik ederim. Çok güzel kokuyorsunuz.
  • -This always brought me good luck.You should carry it tonight
    - An orange peel ?
    - Not just any orange peel..Scottie Pippen dropped this orange peel at the Sonics game.and I picked it up.
    - Bu bana hep şans getirdi.Bu gece bunu taşımalısın.
    -Kabuğu soyulmuş bir portakal?
    -Herhangibir kabuğu soyulmuş portakal değil bu. Soothe Pippen , Soniklerle olan maçta düşürdü bunu yere ve bende aldım.
  • - In such a deranged state, he might harm himself. Perhaps other people.
    - What shall we do?
    - I think we should call the police.
    - Böyle deli bir durumdayken kendine zarar verebilir. Belki başkalarına da.
    - Ne yapacağız?
    - Bence polisi aramalıyız.
  • - You want some more ketchup?
    - No.
    - Are you tired?
    - Why--why should you...always ask me so...so stupid questions?
    - Biraz daha ketçap ister misin?
    - Hayır.
    - Yorgun musun?
    - Neden... neden devamlı bana... bu kadar... bu kadar salak sorular soruyorsun?
  • - When you knock at a lady's door as if it were a tavern, you deserve to wait.
    - You seem upset.
    - Upset? Why should I be?
    - Bir bayanın kapısını orası sanki bir tavernaymış gibi çalarsan, beklemeyi hakedersin.
    - Kızgın görünüyorsun.
    - Kızgın mı? Neden olayım ki?
  • - Building a dam that's quite an undertaking, Kuki.In a couple days, you should be done.
    - Bir baraj yapmak, çok iyi bir girişim Kuki. Birkaç gün içinde bitirirsin.
  • - Let me out!
    - You're crazy. Close that door at once.
    - Change roads or I'll jump
    - Where should I go?
    - Anywhere. Take the first right.
    - Bırak beni!
    - Sen delisin. Kapat o kapıyı hemen.
    - Yolu değiştir yoksa atlarım.
    - Nereye gideyim?
    - Herhangi bir yere. İlk sağa dön.
  • - I should just go and knock on her door right now and kiss her.
    - It would be romantic.
    - Ben şimdi gidip onun kapısını çalıp onu öpmeliyim.
    - Bu çok romantik olur.
  • - Maybe I should walk you to your car .
    - I don't have a car.
    - You want a ride home?
    - No, thank you. I'd like to walk.
    - Are you okay to drive?
    - I'm not drunk.
    - Belki de seninle arabana kadar yürümeliyim.
    - Benim arabam yok.
    - Eve bırakmamı ister misin?
    - Kullanacak kadar iyi misin?
    - Sarhoş değilim.
  • - Maybe you should take a real break. - Yeah, maybe I should.
    - Belki de gerçekten bir ara vermelisin. - Evet. Belki de vermeliyim.

  • - You know what? I should take off. - What?
    - Belki de artık gitmeliyim - Ne?

  • - Don't dare touch me, I said.
    - Take it easy, uncle. Let's do it quietly.
    - It's not right. You should not lash the ataman.
    - Don't criticize my actions, will you?
    - Bana dokunmaya cüret etme, dedim.
    - Sakin ol, amca. Sakince yapalım.
    - Doğru değil, atamana saldırmamalısın.
    - Benim hareketlerimi eleştirme, tamam mı?

5,443 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024