go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 482 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

must

f. meli
i. malı
s. kızmış (fil)
  • - We must be vey quiet or the bees will discover that I'm tying to get honey from their hive. Shh, shh.I don't know why,but it seems to upset them.
    - Çok sessiz olmamız lazım yoksa arılar, kovanlarından bal almaya çalıştığımı anlarlar. Şştt. Bilmiyorum niye ama bu onları bir şekilde sinirlendirdiyor.
  • - Play it, Sam. Play 'As Time Goes By' .
    - I can't remember it, Miss Lisa I’m a little rusty on it .I'll hum it for you.
    - Sing it, Sam. You must remember this... 'A kiss is just a kiss... A sigh is just a sigh.'
    - Çal, Sam. 'As Time Goes By' ı çal.
    - Hatırlamıyorum Bayan Lisa. Biraz paslanmışım. ama sizin için mııldanacağım.
    - Şarkıyı söyle, Sam. Bunu hatırlıyor olmalısın... 'Bir öpücük sadece bir öpücüktür... Bir iç geçirme ise sadece bir iç geçirme'.
  • - That's why they hate us. And that's why you must stay here. With me.
    - Bu yüzden bizden nefret ediyorlar. Bu yüzden burada kalman gerek. Benimle.
  • - And that's why we must go there.
    - Wait! What if the Blue Fairy isn't real at all?
    - Bu nedenle oraya gitmeliyiz.
    - Bekle! Ya Mavi Peri gerçekte hiç yoksa ne olacak?
  • - This must be stopped. How shall I do it? Sleeping pills...
    - Not sure enough.
    - I could hang myself.
    - No.No, if you did it wrong it could be painful.
    - Bu iş sona ermeli. Nasıl yapacağım? Uyku hapı...
    - Çok emin değilim.
    - Kendimi asabilirim.
    - Hayır. Hayır. Yanlış yaparsan acı verici olabilir.
  • - That area is restricted to visitors. But, you know I could make an exception.
    - I must say I'm impressed.
    - Bu bölüm ziyaretçilere yasak. Ancak bir istisna yapabileceğimi biliyorsunuz.
    - Etkilendiğimi söylemeliyim.
  • - if this is some kind of joke I'm in no mood.. - There must be some misunderstanding. - You're very ill-mannered. - That's right...ill-mannered and a liar - Yes, I said you're a liar! A liar
    - Bu bir çeşit şakaysa hiç havamda değilim. - Bir yanlış anlaşma olmuş olmalı. - Tavırların hastalıklı senin. - Doğru hastalıklı ve yalancı. - Doğru. Demiştim yalancısın sen! Yalancı!
  • - That must be dangerous.
    - Not for me. I can handle anything. Biters......dogs that haven't been treated right...
    - Bu bayağı tehlikeli olmalı.
    - Benim için değil. Ben herşeyle baş edebilirim. Isıranlar... düzgün muamele görmemiş köpekler ...
  • - Could you favor me with a little money?
    - What for?
    - If a man cannot earn, he must borrow.
    - That's hardly the way to go about it.
    - Bu az miktardaki parayı alarak bana bir iyilik yapar mısın?
    - Ne için bu?
    - Eğer bir erkek kazanamıyorsa borç isteyebilmeli.
    - Bu işi halletmenin yolu pek de bu değil.
  • - The devil must be there for us to have a chance to choose sin or resist it.
    - Does God let devil tempt us?
    - Bizim günah işlemek ya da buna direnmek üzere bir imkânımız olması için şeytan mevcut olmalı.
    - Tanrı şeytanın bizi ayartmasına izin verir mi?
  • - He must think we're awful. - What do you care?
    - Bizi çok kötü görüyor olmalı. - Kimin umurunda?

  • - l must talk with someone.
    - l'm not very good at that l talk a lot. l've tried to break the habit...
    - But you have such an honest face.
    - Biriyle konuşmam gerek.
    - Bu konuda pek iyi değilimdir. Ben çok konuşurum. Bu huyumdan vazgeçmeye çalıştım...
    - Ama çok dürüst bir yüzün var.
  • - You must eat something.
    - No, thank you. Just tea with sugar.
    - Bir şey yemelisin.
    - Hayır, teşekkür ederim. Sadece şekerli çay.
  • - You must have missed some of my articles. On june 11th ... I just want to clarify this ... I suggested extending detention periods for drug offenders.
    - Bazı yazılarımı kaçırmış olmalısın. 11 Haziran'da... buna bir açıklık getirmek istiyorum... uyuşturucu suçlularının gözaltı sürelerininin uzatılmasını önerdim.
  • - You must be a banker! - Must be a banker!
    - Bankacı olmalısın! - Bankacı olmam gerek!

  • - He hit me with his fist. He hit me again and I didn't fight anymore. I must have been only half-conscious.
    - Bana yumruk attı. Tekrar vurdu bana ve ben daha fazla karşılık veremedim. Yarı baygındım sanırım.
  • - Explain that to me.
    - He must have contracted it at the labour camp at the time of the mining accident.
    - That makes him a war criminal just being there?
    - Bana alatır mısın.
    - Maden kazası olduğu sırada çalışma kampındayken sözleşmeye dökmüş olmalı.
    - Bu onu savaş suçlusu yapar mı, sadece orada olduğu için?
  • - Someone's in the garden.There's someone else in the garden.We must go. Now!
    - What was that?
    - Guards of the palace!
    - Bahçede birisi var. Hemen şimdi gitmeliyiz burdan!
    - O neydi?
    - Saray muhafızları!
  • - Where has Ayako gone today?
    -I remember now, we must go to the hill to have a send-off party.
    - Gotto to go together. Ok, let's go. It is so exciting to climb the hill.
    - Ayako nereye gitti bugün?
    - Şimdi hatırladım. Veda partisi vermek için tepeye gitmemiz lazım.
    - Birlikte gitmeliyiz. Tamam, hadi gidelim. Tepeyi tırmanmak çok heyecanlı olacak.
  • - You must have had some wonderful experiences in Europe.
    - Yes.
    - Would you care to expand that statement?
    - Avrupa’da bazı harika deneyimlerin olmuş olsa gerek.
    - Evet.
    - Bu ifadeyi genişletmeye ilgi duyar mısın?

5,440 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024