go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 175 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

i

[I] i. bir (romen)
  • - I can't. This is due tonight.
    - Tomorrow.

    - Yapamam. Bunu akşama kadar bitirmem gerek.
    - Tamam o zaman yarın.
  • -Now, speaking as a bartender what's the distinction between the two?
    - I don't understand.

    - Şimdi, bir barmen olarak söylersen ikisi arasındaki fark nedir?
    - Anlamıyorum.
  • - Steve called.
    - What did he say?
    - He said where the hell were you. What did you tell him?
    - That you have to wait 24 hours before you file a missing person's report.
    - I thought you were in somebody's trunk.
    - I was with Danny.
    - I waited for you at the steam bath. Just sweating my ass off with some fat women from the old countrywho don't speak any English.

    - Steve aradı.
    - Ne dedi?
    - Hangi cehennemde olduğunu söyledi. Ona ne söyledin?
    - Kayıp kişi raporu vermeden evvel 24 saat beklemen gerektiğini.
    - Birinin bagajındasın sandım.
    - Danny ile birlikteydim.
    - Seni buhar odasında bekledim. Eski ülkeden gelen ve hiç İngilizce konuşamayan şişman bir kadınla birlikte kıçımı terletiyordum.
  • - What happens afterward ?
    -We divide the gold as agreed.
    - After that.
    - After that?
    - Yes, after that.
    - You and I will go to Paris.

    - Sonra ne olacak?
    - Anlaştığımız gibi altını bölüşeceğiz.
    - Ondan sonra.
    - Ondan sonra mı?
    - Evet, ondan sonra.
    - Sen ve ben Paris'e gideceğiz.
  • - May I help you?
    - Can I make a long distance call to Istanbul, please?
    - Yes, sir, number, please.
    - 924836763.

    - Size nasıl yardımcı olabilirim?
    - Yurtdışına İstanbul'a arayabilir miyim, acaba?
    - Olur efendim, numarası lütfen?
    - 924836763.
  • - Can I help you?
    - I'm here for my dog.
    - Your last name?
    - Leary.
    - Oh, just a minute.

    - Size nasıl yardımcı olabilirim?
    - Köpeğimi almya geldim.
    - Soyadınız?
    - Leary.
    - Tamam, bir saniye.
  • -You don't happen to know how I can get in touch with that diver of yours?
    -Jacques Mayol?

    - Senin o dalgıcınla nasıl irtibata geçebileceğimi biliyor musun?
    - Jacques Mayol mu?
  • - I can't stand your terrible perfumes.
    - Good heavens, ma'am. I'm only wearing a drop.

    - Senin berbat parfümlerine dayanamıyorum.
    - Aman Tanrım hanımefendi.Üzerime sadece birkaç damla sıktım.
  • - What's your American dream?
    - I don't have any dreams anymore.

    - Senin Amerikan rüyan nedir?
    - Artık benim hiçbir rüyam yok.
  • -Just give me my dinner even if I disgust you.
    - Sorry to keep you waiting but I was with the murderer.

    - Seni tiksindiriyor olsam bile sadece bana akşam yemeğimi ver.
    - Beklettiğim için özür dilerim ben katille birlikteydim.
  • -You think I had something to do with Diaz?
    - It's a distinct possibility.

    - Sen, benim Diaz'la bir ilişkim olduğunu mu düşünüyorsun?
    - Büyük ihtimalle öyle.
  • -Are you all right?
    - I thought I was seeing double.
    - That makes two of us.

    - Sen iyi misin?
    - Çift gördüğümü sandım.
    - Ben de öyle.
  • - Can I ask you something?
    - Yeah.
    - I had a dream last night about a fortune teller.

    - Sana birşey sorabilir miyim?
    - Evet.
    - Dün gece rüyamda bir falcı gördüm.
  • -Excuse me, sir. Would you like coffee before dinner ?
    -No. No, thank you.
    - Would you like another cup?
    - I will, but Jim won't.

    - Pardon efendim. Yemekten önce kahve ister misiniz?
    - Hayır. Hayır teşekkürler.
    - Bir bardak daha ister misiniz?
    - Ben alırım, ama Jim almayacak.
  • -First, we trade.The disc.
    -I don't think so!
    -Because if you don't give me the disc now I will blow your head off.

    - Önce değiş tokuş yapacağız. Diski ver.
    - Öyle düşünmüyorum.
    - Eğer şimdi bana diski vermezsen kafanı uçururum o yüzden.
  • - Wasn't there a director in the hotel?
    - Yes, but his country number wouldn't be in that directory.
    - And did you phone him?.
    -Oh, no.When I heard what happened here...-...I forgot all about it.

    - Otelin bir müdürü yok muydu?
    - Evet ama onun köydeki ev numarası o telefon rehberinde olmazdı.
    - Ee onun aradın mı?
    - Oh, hayır. Burada ne olduğunu öğrendiğimde bunu tamamen unutmuştum.
  • - What happened in the hotel ?
    - I told you all about it .
    - But normally people don' disappear like that.
    - We might have misunderstood each other somehow.

    - Otelde ne oldu?
    - Sana herşeyi anlatmıştım.
    - Ama normalde insanlar öylece kaybolmazlar.
    - Bir şekilde birbirimizi yanlış anlamış olabiliriz.
  • - I wonder where he learned how to draw so well.
    - People used to tell me I'm a good drawer.

    - Onun bu kadar iyi çizmeyi nerede öğrendiğini merak ediyorum.
    - İnsanlar benim iyi bir ressam olduğumu söylerlerdi.
  • - I washed it. It´II soon be dry.
    - Why did you wash it?

    - Onu yıkadım. Hemen kurur.
    - Neden yıkadın?
  • - And you let him in?
    - I was obeying a direct order, remember?

    - Onu içeri mi aldın?
    - Ben verilen emri yerine getirdim, hatırladın mı?

56,135 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024