go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1789 kişi  06 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

had

had, had, having, has
[have] f. sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
  • I had such beautiful dreams about you this morning. I would give anything .. ... to kiss your gentle hands ......
    Bu sabah seninle ilgili öyle güzel rüyalarım vardı ki...Narin ellerini öpmek için herşeyi verebilirdim.
  • So I had what you might call a little encounter this morning.
    Bu sabah küçük bir karşılaşma diyebileceğimiz bir şey yaşadım.

  • This note I had this morning marks my zero-point, I fancy.
    Bu sabah aldığım bu not,sanırım,benim sıfır-noktamı belirtiyor..
  • I had an idea this morning. It came while I laid in the grass.
    Bu sabah aklıma bir fikir geldi. O sırada çimlerin üzerinde uzanıyordum.
  • This had been between ten and eleven o'clock last night.
    Bu on ve 11:00 arasında dün gece olmuştu.
  • It's a pretty optimistic view. That's not the one I had in mind. I had another one in here.
    Bu oldukça iyimser bir yaklaım. Bu aklımda olan şey değil. Banim aklımda başka bir şey vardı.
  • It was in this room , that her father kissed her.. ...through her wedding veil before they had motored to Grace Church
    Bu odadaydı, onlar Grace Kilisesine yola çıkmadan babası onu duvağının üzerinden öptü burada.
  • I bought this estate, which chanced to be in the market, and I set myself to do a little good with my money, to make up for the way in which I had earned it.
    Bu mülkü satın aldım,bu markette tesadüfen oldu,kazandığım yolu telafi etmek için kendime paramla küçük yararlı bir şey yapmayı kararlaştırdım
  • Those books your father used to buy for your mother. The ones he had imported years ago.
    Bu kitapları baban annen için alıp dururdu. Bunları yıllarca önce ithal etmişti.
  • For that rent, she'd take a bath in the toilet tank if she had to.
    Bu kiraya, tuvalet rezervuarında bile duş alır gerekirse.

  • This had to be
    Eldridge's idea.
    Bu kesin Eldridge'in fikridir.
  • I've had no conversation with anyone here prior to the beginning of this record.
    Bu kayıdın başlamasından önce burada hiç kimse ile görüşmedim.
  • I had no idea I was so good.
    Bu kadar iyi olduğumu
    hiç düşünmüyordum.
  • These people had been completely isolated from civilization No one had outlined a physical fitness program.
    Bu insanlar, medeniyetten tamamen izole edilmişler. Hiç kimse bir fiziksel eğitim programının anahatlarını oluşturmamış.
  • Thanks for taking me out with you
    tonight. I had a really good time.
    Bu gece beni de dışarı çıkardığın
    için teşekkürler. İyi vakit geçirdim.
  • That's it for this piece of junk. I've had it.
    Bu beş para etmez. Yeter artık.

  • Meanwhile Gregor's sister had overcome the despair she had fallen into when her playing was suddenly interrupted.
    Bu arada,Gregor'un kızkardeşi, aniden oyunu kesildiğinde,içine düştüğü umutsuzluğu yenmişti.
  • This American had started from London when he was young, and he wanted to do the old town a good turn.
    Bu Amerikalı gençken Londradan başlamıştı ve kasabaya iyi bir dönüş yapmak istedi.
  • You had to tell him
    she's with Brad?
    Brad’le olduğunu söylemek
    zorunda mıydın?
  • I donated one of my kidneys to save your life, and then you said it was an april fool and we had thrown my kidney away.
    Böbreklerimin birini hayatını kurtarmak için bağışlamıştım ve sonra sen bunun bir nisan şakası olduğunu söyledin. Ve böbreğimi elden çıkarmıştık.

11,648 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025