go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 313 kişi  19 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

had

had, had, having, has
[have] f. sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
  • Always made quite an impression,
    but she only had one customer.
    Hep büyük bir etki bırakırdı
    ama hep bir müşterisi olurdu.
  • No. I had already gone inside.
    Hayır. Çoktan içeriye girmiştim.
  • Oh, no, thanks, I had a late lunch.
    Hayır, teşekkürler,
    öğle yemeğini geç yedim.
  • No. They had a fight;
    she's staying at the Marriott.
    Hayır, kavga ettiler;
    Marriott'ta kalıyor.
  • No, we had a deal. There's no guarantees in life.
    Hayır, bir anlaşma yapmıştık. Hayatta hiç bir zaman garanti yoktur.

  • No, I've had it!
    I don't want you pregnant.
    Hayır, asıl bana yetti.
    Hamile olmanı istemiyorum.
  • No, l had to tell my friends. My friends didn't have to tell you.
    Hayır, arkadaşlarıma anlatmalıydım. Arkadaşlarım sana anlatmamalıydı.

  • No, Major. You can't dismiss me that easily.l did what had to be done.
    Hayır binbaşı. Siz beni bu kadar kolaylıkla kovamazsınız. Ben yapılması gerekeni yaptım.
  • There were people who had a good time in life I was beginning to realize I wasn't one of them I just didn't fit I didn't fit at my old school. I definitely didn't fit at my new one either.
    Hayatları boyunca iyi zaman geçiren insanların olduğunu fark ediyordum. Ben onlardan biri değildim. Ben buna uymuyordum. Eski okuluma uymuyordum. Yenisine de.
  • This is the first time in my life I've had hair this short. It's always been down to my waist. I can't hide behind my hair any more.
    Melissa Joan Hart
    Hayatımda ilk defa saçım bu kadar kısa. Her zaman belime dökülürdü. Artık saçlarımın arkasına saklanamam.
  • The three great moments of my life had to be the concerts of Ellington in 1938, Dizzy in '48, and Ella in '52.
    Boris Vian
    Hayatım üç harika anı 1938 Elligton, '48 Dizzy ve '52 Ella konserleriydi.
  • Had you been reading a book about ghosts?
    Hayaletlerle ilgili bir kitap mı okuyordun?

  • They wanted the ghost just to extract the drug. It had been a ceremonial thing.
    Hayaletin sadece uyuşturucuyu tatmasını istiyorlardı. Bu törensel bir şey olmuştu.
  • He had to be institutionalised.
    Hastaneye yatırmak zorunda kalmışlar.

  • It was great. We had a fantastic meal
    Harikaydı. Muhteşem bir yemek yedik.
  • We had a great time.
    Harika zaman geçirmiştik.
  • I've had an amazing few
    days and nobody cares.
    Harika bir kaç gün geçirdim
    ve kimse umursamıyor.
  • We had a terrific weekend.
    Harika bir hafta sonu geçirdik.
  • Hamid had to transport a tortoise in a box to Newcastle.
    Hamid, bir kutu içinde Newcastle’a bir kurbağa taşımak zoruda kaldı.
  • He thought he still had a shot.
    Hala şansı olduğunu düşünüyormuş.


11,648 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024