go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 690 kişi  24 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

under

s. alt
zf. altına
ed. altında
  • It’s the kind of plane that can fly under radar, land anywhere, and take off quickly.
    Radar altında uçabilen, her yere inebilen ve hızla havalanabilen bir uçaktır.

  • You got him under surveillance too?You think he knows anything?
    Onu da mı gözaltına aldınız.? Birşey bildiğini mi düşünüyorsunuz?
  • There was a large mushroom growing near her, about the same height as herself; and when she had looked under it, and on both sides of it, and behind it, it occurred to her that she might as well look and see what was on the top of it.
    Ona yakın büyüyen büyük bir mantar vardı,onunki kadar yaklaşık aynı boyda; o onun altına ,ve onun her iki tarafına,ve arkasına baktığı zaman, onun üstünde ne olduğuna bakmak ve görmek fikri aklından geçiyordu.
  • Ask her to come in.. ...and get things organized.Get things under control.
    Ona içeri gelmesini söyle…ve gidip işleri organize et. İşleri kontrol altına al.
  • I'm not gonna try to defend, or undo what's been done. All I could say about whatever's been done, it's been done, and it's water under the bridge. I have no regrets of my life.
    Ike Turner
    Olan biteni savunmaya veya silmeye çalışmayacağım. Olan bitenle ilgili söyleyebildiğim tek şey olmuş olması ve köprünün altından çok sular geçmiş olmasıdır. Hayatımda hiç pişmanlığım yok.
  • Then wait under the car.
    O zaman arabanın altında bekle.

  • We have him under observation.Colonel, you must take a look at this data!
    O gözlemimiz altında, albayım.Bu veriye bir göz atmalısınız.
  • Text is available under the Creative Commons Attribution
    Metin, Yaratıcı Halk İsnatlarında mevcuttur.
  • There’s small shelf under the sink.
    Lavabonun altında küçük bir raf var.
  • There's a jar of aloe vera
    under the sink.
    Lavabonun altında bir
    kavanoz aluavera var.
  • There's a book back at Langley. They keep it locked under glass .
    Langley' de bir kitap var. Onu cam altında kitli tutuyorlar.
  • Ah, it's water under the bridge.
    Köprünün altından sular aktı bile.
  • I slid the rent under your door, Harold. Did you get it?
    Kirayı kapının altından atmıştım Harold. Aldın mı?

  • - I am spending too much money on clothes... trying to look like maybe I'm under 3o so somebody will hire me... and you're sitting in here,whining like an idiot. I will get a job, all right?
    kıyafetlere çok para harcıyorum...30'un altında göstermeye çalışıyorum belki biri bu şekilde beni işe alır diye...ve sen burada oturup bir aptal gibi sızlanıyorsun.Ben bir iş bulacağım,tamam mı?
  • It was dark, and I thought it was you under the covers,
    Karanlıktı ve örtünün
    altındakini sen sandım...
  • I found someone who had known Edith in the women's camp. She was hoarding bread under her blanket in the hospital, for her children and her husband she said
    Kadınlar kampından Edith'i tanıyan birini buldum. Hastanede battaniyesinin altında ekmek biriktiriyordu, çocukları ve kocası için olduğunu söyledi.
  • John is so annoying. He really gets under my skin.
    John çok cansıkıcı.Beni gerçekten sinirlendiriyor.
  • Listen, Jerry's under a lot of pressure right now.
    Jerry şu aralar çok fazla baskı altında.

  • That's why he won. Not because it's unconstitutional to discriminate against homosexuals, because homosexuals are not entitled to equal protection under the law.
    İşte bu yüzden kazandı. Homoseksüellere karşı ayrımcılık yapmak anayasaya aykırı olduğu için değil, homoseksüeller kanun karşısında eşit korumaya hakkına sahip olmadığı için.
  • Anyone will say anything under torture.
    George Galloway
    İşkence altındayken hiç kimse hiçbir şey söylemeyecektir.

1,464 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024