go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 798 kişi  29 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

could

[can] f. ebilmek, yapabilmek
  • - What about gardenning?
    - It depends on whether it's sunny.
    - I wish I were there. I could help you. Macon, you hate gardening.
    - Ya bahçe?
    - Havanın güneşli olup olmamasına bağlı.
    - Keşke orada olsaydım. Sana yardım edebilirdim. Macon, sen bahçeyle uğraşmaktan nefret edersin.
  • - Can't sleep? Me neither. Want to go somewhere?
    - Now? It's 3 a. m. The whole world is sleeping.
    - Not the whole world.
    - Is this a date?
    - Just an appointment.
    - We can rest, if you want.
    - Well, then rest. See you later. I wish we could go swimming. Why can't we?
    - In our clothes? Oh, my God! You can't take off your clothes in a state park!
    - You need to learn to take a day off. Come on!
    - Uyuyamadın mı? Ben de. Bir yere gitmek ister misin?
    - Şimdi mi? Saat sabahın 3'ü. tüm dünya uyuyor.
    - Tüm dünya değil.
    - Bu bir randevu mu?
    - Hayır bir buluşma.
    - Dinlenebiliriz, istersen.
    - Peki, dinlen o zaman. Sonra görüşürüz. Keşke yüzmeye gidebilseydik. Neden gidemiyoruz?
    - Elbiselerimizle mi? Oh aman Tanrım! Devlet parkında kıyafetlerini çıkaramazsın.!
    - Bir gün izin yapmayı öğrenmen gerek. Hadi ama!
  • - All young Wachati warrior must face five days.. ...of balance and concentration. Should he lose his focus and fall.. ...he must start over again. Earthquake test!
    - He's good.
    - With my help, he could be the best.
    - Tüm Wachati savaşçıları 5 denge ve konsantrasyon günü ile yüzleşmeliler. Odağını kaybedip düşecek olursa... yeniden başlamalı. Deprem testi.
    - O gayet iyi.
    - Benim yardımımla, en iyisi olabilir.
  • - Clean as a whistle. - You could eat off that shotgun.
    - Tertemizmiş. - Yiyebileceğin kadar temiz.

  • - A typhoon is an extreme hazard but the ship was riding well. Lt. Mary K. went into a panic. He believed only he could save the ship.
    - Tayfun büyük bir tehlike ama gemi iyi gidiyordu. Teğmen Mary K. paniğe yakalandı. Sadec gemiyi kurtrabileceğini sandı.
  • - You can't distort the plot.
    - Now, we're about ready to open.
    - Changes could be harmful.
    - Taslağı bozamazsın.
    - Şimdi açmaya neredeyse hazırız.
    - Değişiklikler zararlı olabilir.
  • - I need a full identity switch and escort.
    - How could you bring him?
    - For his protection, we should not discuss this.
    - Tam kimlik değişikliği ve korumaya ihtiyacım var.
    - Onu nasıl getirebildin?
    - Onun korunması yararına, bunu tartışmamalıyız.
  • - Could you take that away, thank you?
    - So stupid!
    - Hey,He is a genious.
    - Şunu alabilir misin? Teşekkür ederim.
    - Ne kadar da aptalca!
    - Hey, o bir dahi!
  • - See those men? I'd rather they not see me. If you could just help me get to the escalator.
    - Okay.
    - Usually, you only see things like this in the movies.
    - Şu adamları görüyor musun? Onların beni görmemesini tercih ederim. Mümkünse, bana yalnızca yürüyen merdivene varmam için yardım et.
    - Olur.
    - Genellikle bunun gibi şeyleri sadece filmlerde görürsün.
  • - You know what the next move is, don't you?
    - Yes, l do. Jack Burden Willie Stark's hatchet man .
    - How did you find out ?
    - This would never stand at law. lt happened over 25 years ago. You could never get any testimony. Everybody is dead.
    - Everybody except you .You're alive. People think you're a certain kind of man.
    - Sonra ne olacak biliyorsun, değil mi?
    - Evet, biliyorum. Jack Burden, Willie Stark'ın kiralık katili.
    - Nasıl öğrendin?
    - Bu mahkemeye girmez. Bu olay 25 yıl önce oldu. Hiçbir şekilde ifade alamazsın. Herkes öldü.
    - Sen hariç herkes. Sen yaşıyorsun. İnsanlar seni güvenilir biri olarak biliyor.
  • - Jump somebody with a gun?
    - He was gonna kill you. He could have killed you. You got a death wish?
    - I guess. I didn't have time to think about it.
    - Silahla birinin üstüne atlamak?
    - Seni öldürecekti. Seni öldürebilirdi. Ölmeden önce son dileğin var mı?
    - Sanırım. Üzerinde düşünmeye vaktim olmadı.
  • - I saw him with you.
    - Could I have a drink?
    - Seninle birlikte görmüştüm.
    - Bir içki alabilir miyim?
  • - I haven't got to know you very well, but i cant tell from our brief conversation, that you are a very thoughtful young man. Everybody els could be terrific people. In conclusion, I just want to say on this special day, on this very special day, that I am very pleased that you are here !
    - Seni çok iyi tanıyamadım, ama kısa konuşmamızdan yola çıkarak senin düşünceli genç bir adam olduğunu söyleyebilirim. Diğer herkes muhteşem insan olabilir. Sonuç olarak, Bu özel günde, bu çok özel günde... burada olduğuna çok sevindiğimi söylemek istiyorum.
  • - I didn't thank you. I'm Sharon Pogue.
    - I'm Catch.
    - Just Catch?
    - Just Catch.
    - Why would you do that, Catch?
    - Jump somebody with a gun?
    - He was gonna kill you.
    - He could have killed you.
    - Sana teşekkür etmedim. Ben Sharon Pogue.
    - Ben Catch.
    - Sadece Catch mi?
    - Sadece Catch.
    - Neden bunu yaptın, Catch?
    - Silahla birinin üstüne atlamayı mı?
    - Seni öldürecekti.
    - Seni öldürebilirdi.
  • - I can only see blood.
    - Let me get a towel.
    - I could have you arrested for this. They could put you in jail for beating me up.
    - I've never hit anyone before.
    - Sadece kan görebiliyorum.
    - Dur da havlu getireyim.
    - Seni bu yüzden tutuklatabilirim. Beni dövdüğün için seni hapse atabilirler.
    - Daha önce hiç kimseye vurmamıştım.
  • - Don't you think Ross could take all that in hand?
    - Well, sure, but...
    - Ross'un bu işi avucunun içine alabileceğini düşünmüyor musun?
    - Şey, elbette, ama...
  • - You didn't think about it, not once, the possibility that Rambald could be right about me.
    - No, I didn't.
    - Why not?
    - I believe in you.
    - Did you think, I'd jus throw anyone in my trunk?
    - I just checked with transportation. You're gonna take the car to Dozer Field. There's a jet waiting to take you to Italy.

    - Rambald'ın benim hakkımda haklı olabileceği ihtimalini bir kere bile düşünmedin,
    - Hayır, düşünmedim.
    - Neden?
    - Sana inanıyorum.
    - Herhangi birisini arabamın bagajına atabileceğimi düşündün mü?
    - Ulaşım yollarını kontrol ettim. Dozer Field'a arabayı götüreceksin. Orada bir jet seni İtalya'ya götürmek için bekleyecek.
  • - He could do musical harm to the princess.
    - Between us, no one in the world could do musical harm to the princess.
    - Prensese müzik anlamında kötülük yapabilirdi.
    - Aramızda kalsın, dünyada kimse prensese müziksel bir kötülük yapamaz.
  • - We could put a tail on them.
    - Sollozzo would lose our ass.
    - Peşlerine takılabiliriz.
    - Sollozzo izini kaybettirir.
  • - How about tomorrow?
    - Well, I have ballet practice. Perhaps I could come by your house afterwards?
    - Peki yarına ne dersin?
    - Şey, yarın bale çalışmam var. Belki ardından evinin oralara gelirim, ne dersin?

5,681 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024