go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 750 kişi  28 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

could

[can] f. ebilmek, yapabilmek
  • this could be considered a hostile work environment.
    ...burası düşmanca bir çalışma
    ortamı olarak görülebilir.
  • so I could get my tooth filled.
    ...böylece dişlerime dolgu yaptırabildim.

  • We could celebrate it
    in Hawaii.
    ...biz de Hawaii saatiyle kutlarız.
  • you and I could go out
    and grab a bite to eat.
    ...belki dışarı çıkıp bir şeyler yeriz.
  • ...I guess maybe some little problems could arise.
    ...bazı küçük problemler çıkabilir.

  • ...but if they could get a little help
    and close the deal fast...
    ...ama biri yardımcı olursa,
    kolay anlaşmaya varılırsa,...
  • If you could go in my bag, get
    my keys, take her to my apartment
    .. anahtarlarımı alıp onu daireme
    götürürsen minnettar olurum.
  • - And it could be done. - Well, of course it could be done.
    -Ve yapılabilir. -Şey, tabi ki yapılabilir.

  • -Pick up the rug on Saturday, if that's convenient.
    - Well, I leave for England tomorrow afternoon. Maybe I could bring the rug over.
    -Uygunsa Cumartesi günü halıyı al.
    - Peki, yarın öğleden sonra İngiltere'ye gideceğim. Belki halıyı getirebilirim.
  • -Going back there could be hazardous
    - I fail to see how It's an artificial environment.Can you actually die in there?
    -We don't know.
    -Oraya geri dönmek tehlikeli olabilirdi.
    -Nasıl suni bir çevre olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Orada gerçekten ölür müsün?
    -Bilmiyoruz.
  • If we could approximate the tons with which this hits the ship..
    -Why don't you take it up high someplace and drop it?
    -No luck.
    -Gemiyi vuran tonları yaklaştırabilseydik..
    - Neden onları yükseğe çıkarıp aşağı atmıyoruz?
    -Hiç şansı yok.
  • - Listen, I've got an idea, the plane lands somewhere else.
    - You want to hijack it?
    - Why not? If you're led by political motives, it could be done. It would work out.
    -Dinleyin, bir fikrim var, uçak başka bir yere iniyor.
    -Ne yani, uçağı kaçırmayı mı düşünüyorsun?
    -Neden olmasın? Siyasal gerekçeleriniz varsa, olabilir ve bu işe yarayabilir.
  • -Carol, could l talk to you right now? -Sure.
    -Carol, biraz konuşabilir miyiz? -Tabi.

  • -You're fortunate not to be paying for this with your head.
    -Your Highness, sir, I could muster an army and surround Sherwood.
    -But you couldn't catch him.
    -Bunu başınla ödemediğin için talihlisin.
    -Ekselansları, efendim, orduyu toplayıp Sherwood'u çember içine alabildik.
    -Ama yakalayamadınız.
  • -My screen's full. Multiple tracts headed towards the Atlantic seaboard.This could be a surprise missile attack.
    -Benim ekranım dolu. Atlantik kıyısına doğru birden çok aygıt hareket etmekte.Bu bir sürpriz füze saldırısı olabilir.
  • -You could finish it when I'm at work.
    -I'm afraid to go in there alone.
    -Ben işteyken bitirebilirdin.
    -Oraya yalnız gitmeye korkuyorum.
  • -Separations can be so painful.
    -Oh, yeah.When I broke up with my ex husband, I could barely breathe.
    -Ayrılıklar oldukça acı verici olabilir.
    -Evet. Eski kocamla ayrıldığımda, zorlukla nefes alabiliyordum.
  • - Still, l´II say this for him, he could hardly wait for those visiting days to come round.
    - Don´t worry about him, Lily. He´II be home soon.
    - Yine de onun için bunu söylerdim, kendine gelmek için bu ziyaret günlerini zorlukla bekliyordur.
    - Onun için endişelenme, Lily. Yakında eve dönecek.
  • -Distracting enough?
    -They hardly noticed.
    -I could have done more?
    - Yeteri kadar dikkat dağıtıcı mı?
    - Doğru düzgün farketmediler bile.
    - Daha fazlasını yapabilirdim.
  • - You did everything you could.
    - l was supposed to stop the detonation. l didn't. And because of that, four ClA agents were killed.
    - You had no way of knowing Dixon had a second trigger. There was nothing you could do.
    - l could've told him the truth . Dixon needs to know who he's really working for.
    - Sydney. l know. But l can't put his family at risk.
    - Yapabileceğin herşeyi yaptın.
    - Patlamayı durdurmam gerekirdi. Yapmadım. Ve bu yüzden, dört CIA ajanı öldü.
    - Dixon'ın ikinci bir tetiği olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
    - Ona gerçeği söyleyebilirdim. Dixon'ın kimin için çalıştığını bilmeye hakkı var.
    - Sydney. Biliyorum. Ama ailesini riske sokamam.

5,681 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024