go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 174 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

over

s. sona ermiş
zf. fazla, aşırı, öte
ed. üstünde
  • - Rosie, to show there's no hard feelings, I'll make you another cup of tea.You carry on more over that cup of tea.
    - Rosie, kötü düşünceler olmadığını göstermek için sana bir fincan çay daha yapacağım.Yeni yaptığım çayı içerek devam edebilirsin.
  • Over my dead body, Jerry. I'm telling you right now...
    - Ölümü gör. - Jerry. Sana söylüyorum...

  • - They don't have Don.
    - Man over P.A.: take your seats, please.
    - Onlarda Don yok.
    - Yerlerinize, lütfen.
  • - Tell him l have a headache.
    -l won't lie for you.
    - You lie for me all the time.
    - Not to him .This is high school all over again.
    - Ona başımın ağrıdığını söyle.
    - Senin için yalan söylemeyeceğim.
    - Benim için her zaman yalan söylüyorsun.
    - Ona değil. Tekrar liseye döndük.
  • - This is what happened, Andrei. I've thought it over adn I've decided to tell you. You know how much I envied. Envy just gnawed at me. It was inside me like a poison. I couldn't stand it any longer.
    - Olan biten bu, Andrei. Tekrar tekrar düşündüm ve sana söylemeye karar verdim. Nasıl da kıskandığımı biliyorsun. Kıskançlık bana acı verdi. Zehir gibi içimdeydi. Ona daha fazla dayanamadım.
  • - Where are we going?
    - This way.
    - Get over here. Keep your noses to the grindstone. The greatest joy is the joy of duty..Work. Work. Work..
    - Nereye gidiyorsun?
    - Bu tarafa.
    - Buraya gel. Durmadan ve çok sıkı çalışmalısın. En büyük mutluluk görev mutluluğudur.... Çalış. Çalış. Çalış.
  • -We don't even know where to start, do we?
    -You know I get my inner visions too. You know.Just let me meditate over a bottle of scotch...
    -And?
    -And I'll take you anywhere.
    - Nereden başlayacağımızı bile bilmiyoruz, değil mi?
    - Gizli imgelemlerimi biyorsun. Bırak, bir şişe skoçla meditasyon yapayım -
    - Ve?
    -Ve seni istediğin herhangibir yere götüreyim.
  • - Where? - Somewhere over there. I don't know.
    - Nerede? - Orada bir yerlerde. Bilmiyorum.

  • - I have ordered the administrator.. to hand over to you for your use.. the house by the river.. the large house in Polan... and all its lands.
    - Nehrin kenarındaki evi... Polan'daki geniş evi... ve tüm etrafındaki bölgeleri... senin kullanımına devretmesi için idareciye talimat verdim.
  • - How strange! How fascinating! I can hardly keep my eyes open. I don't know what's come over me.
    - Ne kadar ilginç! Ne kadar da büyüleyici! Gözlerimi güçlükle açık tutabiliyorum. Neden böyle tatsızlaştım bilmiyorum.
  • - Did he sit behind his desk or did he pull his chair close to you?
    - Close to me.
    - Did he... lean over like this? Did he look into your eyes like this?
    - Masasına mı oturdu yoksa sandalyesini sna doğru mu çekti?
    - Bana doğru.
    - Bu şekilde yaslandı mı? Gözlerine bu şekilde baktı mı?
  • - Don't let yourself fall apart. You'll have me to lean on. You know I'm here with you... to help you get over all these.
    - Kendini bırakma. Yaslanman için ben varım. Bütün bunları aşmana yardım etmek için... burada yanındayım biliyorsun..
  • - Pull over. - Pull over?
    - Kenara çek. - Kenara mı çekeyim?

  • - We ran into a hail storm over the sea of Japan.
    - Japon Denizi'nde bir dolu fırtınasına rastgeldik.
  • - I can't remember anything. Dead. I'm a dead man.
    - You expect pity?
    - I expect you to hand over those keys and then... move your nigger ass out of my room.
    - What did you say?
    - Move your nigger, spade...
    - Hiçbir şey hatırlayamıyorum. Ölü. Ben bir ölüyüm.
    - Acımamı mı bekliyorsun?
    - Şu anahtarları bana vermeni ve sonra... zenci poponu odamdan götürmeni bekliyorum.
    - Ne dedin sen?
    - Zenci belini götürmeni...
  • - Hey, Larry, where's the forklift?
    - Forklift? It's over there by the baggage loader.
    - Hey Larry, forklift nerede?
    - Forklift mi? Şurada bagaj yükleyicisinin yanında.
  • - We should all lean. Move over, Mole. I'll pilot this thing.
    - Move over where?
    - Everybody lean left. Mole, your other left.
    - Hepimizin eğilmei gerek. Yana kay,Mole. Bu şeyi kullanacağım.
    - Nereye kayayım?
    - Herkese sola eğilsin. Mole, öbür soluna.
  • - No, Sharon! I won't go into that hole with you. I'm over that shit.
    - You're still scared of him.
    - You know what? You shouldn't come here in your uniform. People will think we're in trouble.
    - Nice seeing you too.
    - Hayır, Sharon! Seninle o deliğe girmeyeceğim. Bu boku bitirdim.
    - Hala ondan korkuyorsun.
    - Biliyor musun? Buraya üniformanla gelmemelisin. İnsanlar başımızın dertte olduğunu düşünecek.
    - Seni görmek de güzel.
  • - Let's talk about it.
    - It took me a long time to get over it and it was so hard.
    - Dan, get on with your life. It's over.
    - Hadi konuşalım bunu.
    - Atlatmak uzun zamanımı aldı ve çok da zor oldu.
    - Dan, hayatına devam et! Herşey geçti.
  • - The sun comes up right over that hill .
    - Oh!
    - Do you like it?
    - it's unbelievable!
    - Let's take your boots off, huh?
    - Güneş şu tepenin tam üzerinden çıkıyor.
    - Oo!
    - Beğendin mi?
    - İnanılmaz!
    - Hadi botlarını çıkaralım, ha?

4,253 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024