En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
f. adam yerleştirmek
i. adam - Oh, man, do I have to mean it, too?
Aman tanrım, bir de "ciddi" mi olmalıyım?
- Oh, man, do I have to mean it, too?
Aman tanrım, bir de "ciddi" mi olmalıyım?
- Oh, man, that is a beautiful jacket, though.
Ama yine de, çok güzel bir ceket.
- ...but I am a blunt man and I intend
to speak very frankly to you. Ama lafını esirgemeyen biriyim
ve açık konuşmak niyetindeyim. - The man who wins the golden arrow will be Robin Hood.
Altın oku kazanan kişi Robin Hood olacak. - Alan, this is a great man.
Alan, bu harika bir adam.
- The man who says his evening prayer is a captain posting his sentinels. He can sleep.
Charles Baudelaire
Akşam duasını yapan insan nöbetçilerini gönderen bir kaptandır.Uyuyabilir. 07.06.2010 karani - ?eviren: Duran !- The man who says his evening prayer is a captain posting his sentinels. He can sleep.
Charles Baudelaire Akşam duasını yapan insan nöbetçilerini gönderen bir kaptandır.Uyuyabilir. 18.06.2010 onr - ?eviren: Duran !- Your man thought see nothing.
Adamın birşey görmediğini düşündü. 06.03.2010 onr - ?eviren: Duran !- Man, what a good time for fashion.
Adamım, moda için ne güzel zamanlardı. - The man is lying on a small beach at the foot of the cliff.
Adam, yamacın eteğindeki küçük sahilde uzanmış yatıyor.
- The man says he hasn't touched his accounts for years.
Adam yıllardır banka hesaplarına dokunmadığını söylüyor. - The man turned on the controls, but nothing happened.
Adam kumandaları açtı ama hiçbir şey olmadı.
- The man has got one foot on a banana peel, the other on a roller-skate.
Adam ha öldü ha ölecek durumda.
- wasn't Francis,
the man who raised him, ...onu büyüten Francis olmadığını ve
İrlandalı bir adam... - but instead a man in Ireland,
Peter decided to visit. ...olduğunu öğrendiğinde, onu ziyaret
etmeye karar verdi. - to have found the man I want to
spend the rest of my life with. ...bir adam bulduğum için ne kadar
şanslı olduğumu anlıyorum. - when a man gets to be 40
and he isn't married, ...bir adam 40 yaşına
geldiyse ve bekarsa... - but I've been waiting six years for that man to get on his feet.
...ama ben o adamın durumunu düzeltmesini altı senedir bekliyorum.
- -That's marriage. All we would be distant little by little.
-That's boring, would man become like that? -Evlilik budur. Tek yaptığımız şey yavaş yavaş birbirimizden uzaklaşmak olacaktır.
- Çok sıkıcı birşey, bir insan nasıl o hale gelebilir?
6,132 c?mle
|