go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 688 kişi  25 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

by

zf. yakın
ed. yanında, yoluyla, kadar (süre)
ök. yan
  • Peru is an economically underdeveloped country and just waiting to be animated by our highly civilized culture.
    Peru az gelişmiş bir ülkedir ve henüz oldukça uygar kültürümüz tarafından canlandırılmayı beklemektedir.
  • Fine, I'll just go tell Janine that you want me to wait in the car by myself
    Peki, ben de Janine'ye gidip bana arabada beklememi istediğini söyleyeceğim.

  • Well, I thought over the matter all day, and by evening I was in low spirits again; for I had quite persuaded myself that the whole affair must be some great hoax or fraud, though what its object might be I could not imagine.
    Pekala,mesele üzerinde bütün gün düşündüm ve akşama doğru tekrar içim karardı;kendimi oldukça ikna etmiştim,bütün iş muhteşem bir kafesleme yada dolandırıcılık olmalıydı,onun konusunun ne olabileceğini düşündüm,hayal edemedim.
  • You're flying to Taiwan on Monday. You're employed by Modira Plastics.
    Pazartesi günü Tayvan’a uçuyorsun. Modira Plastics tarafından görevlendirildin.
  • I was driven over by my employer, who was as amiable as ever, and was introduced by him that evening to his wife and the child.
    Patronum tarafından arabayla ezildim,her zaman olduğu gibi sevimliydi, ve o akşam onun tarafından karısına ve çocuğuna tanıştırıldım.
  • He painted the railing and just waited by the water fountain.
    Parmaklıkları boyadı ve fıskiyenin yanında bekledi.
  • Paradise Lost is an epic poem by John Milton
    Paradise Lost, John Milton’ın yazdığı bir kahramanlık şiiridir.
  • Money is made by those who, with patience and close observation always follow behind those who lose it. If you keep that in mind you'll get ahead.
    Para, sabır ve dikkatli gözlemle para kaybedenleri her zaman takip edenler tarafından kazanılır.
  • This was a world balanced so precariously that its harmony could be shattered by a whisper.
    Öyle hassas dengelenmiş bir dünyaydı ki bu, bir ıslık bile onun uyumunu bozabilirdi.
  • None of the great discoveries was made by a 'specialist' or a 'researcher'.
    Martin H. Fischer
    Önemli keşiflerden hiçbiri bir uzman yada araştırmacı tarafından yapılmadı.
  • Groups of unemployed workers, who have grown in number due to the tax reforms enacted by the former Prime Minister, are rioting all across the country.
    Önceki Başbakan tarafından çıkarılan vergi reformu nedeniyle sayıca artan işsiz emekçi grupları, ülkenin her yerinde ayaklanıyorlar.
  • She was beloved by her theachers and friends. Everybody is sorry for her death.
    Öğretmenleri ve arkadaşları tarafından sevilirdi. Ölümüne herkes üzüldü.
  • Was the other performed
    by a physician?
    Öbür müdahaleyi de bir doktor mu
    yapmıştı?
  • I want to be middle-aged and rich and then I want to be old and annoy people by pretending that I'm deaf.
    Orta yaşlı ve zengin biri olmak istiyorum ve sonra yaşlı olmak ve sağırmış gibi yaparak insanları kızdırmak istiyorum.
  • I went there. Said they had never hear of a man by that name .The parcel was still there.It had never been opened.
    Oraya gittim. Bu isimde bir adam hakkında bir şey bilmediklerini söylediler. Koli hala oradaydı. Hiç açılmamış.
  • And made tenth grade
    by the skin of his ass."
    Onuncu sınıfa da, kıçından
    ter damlaya damlaya ulaştı.
  • By his conception of time, his life will last over 2000 years.
    Onun zaman anlayışına göre, hayatı 2000 seneden fazla sürecek.

  • I don't think that has to be our choice... This party was born in principle. This party will die if it doesn't stand by its decision of principle.
    Alan Keyes
    Onun seçimimiz olması gerektiğine inanmıyorum..Bu party prensipte varoldu.Eğer prensip kararıyla desteklenmezse,bu parti ölecek.
  • l saw her standing by the pool and she looked so fantastic.
    Onu havuz başında dikilirken gördüm ve harika görünüyordu.
  • I was beginning to realize I wasn't one of them. I just didn't fit. I didn't fit at my old school. I definitely didn't fit at my new one. I heard that some kids got taught by their parents at home. Mum couldn't do that.
    Onlardan biri olmadığımı idrak etmeye başlıyordum. Sadece uygun değildim. Eski okuluma göre değildim. Yenisine de kesinlikle uygun değildim. Bazı çocukların evde anneleri tarafından eğitildiğini duymuştum. Annem bunu yapamadı.

13,618 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024