go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2919 kişi  12 May 2025 
 En çok kullanılan kelimeler
 En çok kullanılan fiiller
 Sınav Kelimeleri
 Diğer
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a
i. lâ [müz.], pek iyi
  • I walk into a lot of offices
    Pek çok işyerine gidiyorum.
  • They saw a lot of interesting places.
    Pek çok ilginç yer gördüler.

  • He met a lot of interesting people.
    Pek çok ilginç insanla tanıştı.

  • He bought a lot of souvenirs and took them back to Brazil.
    Pek çok hediyelik eşya satın aldı ve onları Brezilya’ya getirdi.

  • There are a lot of opportunities.
    Pek çok fırsat var.

  • Sunday's not a "me" day, it's a "he" day.
    Pazarları "ben" günü değil "o" günüdür.

  • l prefer the smell of hot-dog to exhaust fume in a Sunday afternoon traffic jam.
    Pazar öğleden sonrası tıkanan trafikte egzos kokularındansa sıcak bir hot-dog kokusunu duymayı tercih ederim.
  • In the morning on Sunday, a drum is sounded at about 8 o'clock.
    William Brewster
    Pazar günü sabahleyin,yaklaşık saat 8 de bir davul sesi duyulur.
  • Are you all free on Sunday evening? Mr. Kamal is giving a party. Tea and soft drinks won't do. You must serve whisky.
    Pazar akşamı hepiniz boş musunuz? Bay Kamal parti veriyor. Çay ve meşrubat olmaz. Viski ikram etmeniz gerekiyor.
  • Her boss often says, “Ms. Yamakawa Works hard eight hours a day. She’s a hard worker and a good employee.”
    Patronu sık sık “Bayan Yamakawa günde sekiz saat sıkı çalışır. Sıkı bir çalışan ve iyi bir işçidir.” Der.

  • When the boss says "push a button" on
    a guy, I push a button. See, Senator?
    Patron biri için "düğmeye basın" dediğinde,
    düğmeye basardım. Anladınız mı?
  • Patricia.. ...once you've had a lover-robot......you'll never want a real man......
    Patricia…bir kez aşık bir robotun olunca…bir daha asla gerçek bir erkek istemeyeceksin.
  • (herbert's voice):
    You want a nice, shiny red apple
    to put in that pie?
    Pastaya koymak için güzel,
    parlak kırmızı bir elma ister misin?
  • They robbed the bakery and a nearby ATM.
    Pastaneyi ve yakınlardaki bir ATM'yi soydular.
  • When I give the word, pull the cord on the right side flap. Your seat cushions are also equipped with a flotation device.
    Parolayı söylediğimde, sağdaki flapta bulunan kordonu çek. Koltuk minderlerin aynı zamanda yüzme aygıtı ile de donatılmıştır.
  • We found Parkishoff's body and ran a DNA sample through the genetic decoder you obtained last week.
    Parkishoff’un vücudunu bulduk ve geçen hafta tedarik ettiğin genetik decoderi bir DNA örneği için kullandık.
  • Can I get a drink?
    Pardon bir içki alabilir miyim ?

  • As soon as you get the money give it to Ken and get a receipt!
    Parayı aldığın gibi Ken'e ver ve makbuz al!
  • He saw a German pilot who jumped with his parachute.The German was stuck in a tree.
    Paraşütüyle atlayan Alman bir pilot gördü. Alman ağaçta asılı kalmıştı.
  • We only tolerate you because you have a lot of money.
    Paran çok diye seni hoş görüyoruz.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025