go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 364 kişi  19 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

back

f. geri geri gitmek
i. sırt
s. geri
  • -Are you really determined about moving back to Connecticut?
    -I've thought about it a lot.
    - Connecticut'a geri gitmeye gerçekten kararlı mısın?
    - Bunun hakkında çok düşündüm.
  • - I shouldn't have come here, damn it! I should have let you rot in that Turkish jail. Where's the car?
    - This way, I'll take you back to the hotel.
    - No! I've got to find Zen.
    - To do what?
    - Buraya hiç gelmemeliydim, kahrtsin! Seni bu Türk hapis hanesinde çürümeye bırakmalıydım. Araba nerede?
    - Bu taraftan. Sizi otele geri götüreyim.
    - Hayır! Zen'i bulmalıyım.
    - Ne için?
  • - You can't eat that. Take that back. - I'm not taking it back.
    - Bunu yiyemezsin. Geri götür. - Götürmeyeceğim.

  • - That too was an accident?
    - l hardly think so. That wasn't bravery. Any man would do the same to get back to his family.
    - Bu da bir kaza mıydı?
    - Pek sanmam. Bu kahramanlık değildi. Ailesine dönmek için her erkek aynısını yapardı.
  • - Can you feel my hand on the back of your neck?
    - Yes.

    - Boynunun arkasındaki elimi hissedebiliyor musun?
    - Evet.
  • - Shelling peas is so boring. I can never be a housewife. It's like being in prison.
    - It's only temporary.Your father will be back soon enough.
    - Bezelye ayıklamak çok sıkıcı. Ben asla bir ev kadını olamam. Hapishanede olmak gibi.
    - Sadece geçici. Baban yakında dönmüş olacak.
  • - Do you know how hard it is for me to go to the cemetery?
    - I was just trying to help him get back to some kind of life.
    - He was coming back. Don't you realize how he's changed these past weeks? His apartment, his life? He fell in love. Why do you want to rush things?
    - Benim için mezarlığa gitmenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
    - Sadece onun hayata dönmesine yardım etmeye çalışıyordum.
    - Dönüyordu zaten. Şu geçtiğimiz haftalarda ne kadar değiştiğini farketmiyor musun? Evi, hayatı? Aşık oldu. Neden işleri aceleye getirmek istiyorsun?
  • - Listen to me! David, listen! You won't understand the reasons but I have to leave you here.
    - Is it a game?
    - No.
    - When will you come back for me?I
    - 'm not. You'll have to be here by yourself.
    - Alone?
    - Beni dinle, David! Dinle! Nedenini anlamayacaksın ama seni burada bırakmak zorundayım.
    - Bu bir oyun mu?
    - Hayır.
    - Ne zaman beni almaya geleceksin?
    - Gelmeyeceğim. Burada kendi başına kalman gherek.
    - Tek başıma mı?
  • - ls your bathroom back there?
    - Through the doors.
    - Tony Francis, am l supposed to piss in the kitchen
    - No, it's off to the right.
    - Banyon orada mı?
    - Kapıların arasında.
    - Tony Francis, mutfağa mı işemem gerekiyor?
    - Hayır, sağa doğru.
  • - She needs me.
    - I need you.
    - To help you have a good time.
    - When was the last time we had a good time?
    - Go back to your friends in the bar.
    - Bana ihtiyacı var.
    - Benim sana ihtiyacım var.
    - İyi vakit geçirmene yardımcı olmak için.
    - En son ne zaman iyi vakit geçirdik ki?
    - Bardaki arkadaşlarına geri dön.
  • - Conqueror of my father who takes up arms for me to give me back a country, a kingdom and the royal name... I have to hide here. Conqueror of my brothers, I see him stained with their blood.
    - Bana bir ülke, bir krallığı ve asil bir soyadını geri vermek için bana silahlar alan babamı fetheden kişi... Burada saklanmak zorundayım. Kardeşlerimi fetheden kişi, hala üstünde onların kan lekelerini görüyorum.
  • - Austin! Come back to bed!
    - Duty calls, baby.
    - Hello, Austin. I hope I'm not interrupting your honeymoon.
    - No, not at all, Basil.
    - Did you get that fruit basketI sent you?
    - Yes, we did,
    - Austin! Yatağa geri dön.
    - Görev çağırıyor, bebeğim.
    - Alo Austin. Umarım, balayınızı kesmiyorumdur.
    - Hayır, hiç kesmiyorsun, Basil.
    - Size gönderdiğim meyve sepetini aldınız mı?
    - Evet, aldık.
  • - Actually, that was for Jackie. We've wanted a fight in our own back yard. You're one of the few women having any success in this, what's it take?
    - Hard work and thick skin. A great boxer don't hurt either.
    - Aslında, bu Jackie içindi. Kendi arka bahçemizde bir karşılaşma istemiştik. Bunda başarılı olan ender kadınlardan birisin, ne sayesinde?
    - Sıkı çalışma ve kalın bir deri. Bir de iyi boksör can da acıtmaz.
  • - Did you do something stupid?
    - I borrowed a car.
    - Borrowed?
    - I stole it but I gave it back afterward.
    - Aptalca bir şey yaptın mı?
    - Bir araba ödünç aldım.
    - Ödünç aldın?
    - Çaldım ama sonra geri verdim.
  • - He was struck by lightning coming back from his barn. Melted the fillings in his teeth and soldered his jaw shut.
    - I have been struck twice myself. How come you think I became deaf in this one ear?
    - Ahırın arkasına düşen yıldırım çaptı onu. Dişerindeki dolguları eritti ve çenesini mühürledi.
    - Bana da iki kez yıldırım çarpmıştı. Bir kulağımın nasıl sağır olduğunu sanıyordun?
  • - When are you going back to Afghanistan?
    - After tomorrow.
    - If I can gather some money, can you take it with you for my brother's children?
    - Afganistan' a tekrar ne zaman dönüyorsun?
    - 2 gün sonra.
    - Eğer biraz para toplayabilirsem, kardeşimin çocuklarına iletirmisin?
  • - Then you come back to me because
    we belong together. - Don't do that.
    - ...dönersin çünkü biz birbirimize aidiz.
    - Yapma bunu.
  • 'It turned into a pig,' Alice quietly said, just as if it had come back in a natural way.
    'Domuza dönüştü' dedi Alice, sessizce, sanki doğal bir şekilde olmuş gibi.
  • I don't know how I shall ever get back to work.
    İşe nasıl gideceğimi bilemiyorum.

  • - His daughter and his grandson. He can't help it. A cemetery... Do you know how hard it is for him to go to the cemetery? I am just trying to help him get back to life.
    - Kızı ve torunu. Elinde değil. Mezarlık... Mezarlığa gitmenin onun için ne kadr zor olduğunu biliyor musun? Onun hayata dönmesi için yardım etmeye çalışıyorum.

3,430 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024