go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 652 kişi  08 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

back

f. geri geri gitmek
i. sırt
s. geri
  • - You think because I am old, I have forgotten about it. Go back to where you came from. There is no place for you here.
    - Don't drive me away, for God's sake. There is no truth in the world. The devil tempted me. I can't continue sinning.... and without singing you cannot live in this world. There is sin and dirt all around.
    - Yaşlı olduğum için, olanları unuttum sanıyorsun. Geldiğin yere geri dön. Burada sana yer yok.
    - Tanrı aşkına, beni geri gönderme. Dünyada gerçek yok. Ben şeytan baştan çıkardı. Şarkı söylemeye devam edemiyorum... ve şarkı söylemeden bu dünyada yaşayamazsın. Her yerde günah ve kir var.
  • - Tomorrow will start investigating
    - Good! If he wants to investigate, he must open the jail for Adela!
    - Of course, sir!
    - By tomorrow night, Adela will be back in your hands!
    - Yarın soruşturma başlayacak.
    - İyi. Eğer soruşturmak istiyorsa, hapishaneyi Adela için açmalı.
    - Elbette, efendim.
    - Yarın akşama kadar, Adela elinizde olacak.
  • - Don't come closer. lf I jump from here, will you jump with me?
    - Um!... You come back and talk.
    - l ask you, will or won't? Answer me!
    - Yaklşama! Buradan atlarsam, benimle atlayacak mısın?
    - Hmm... Geri gel, öyle konuş.
    - Sana soruyorum, atlayacak mısın atlamayacak mısın? Cevap ver bana.
  • - And you're choosing to tell us about this now? She told me a few weeks back somebody's got to handle the guest entertainment.
    - Ve sen bunu şimdi söylemeyi mi tercih ediyorsun? Bana bir kaç hafta önce biriinin misafirleri eğlendirme işini üstlenmesi gerektiğini söylemişti.
  • - I need sleep.
    - Come back in a month.
    -Why do you think I'd come back?
    - Why are you here?
    - When you tell somebody you'll be somewhere... that person rearranges his life. Be aware of that.
    - Uyumam lazım.
    - Bir aya geri dön!
    - Geri döneceğimi düşündüren ne?
    - Neden buradasın?
    - Birisine bir yerde olacağını söylediğinde... o kişi hayatını bir düzene koyar. Bunu farketmen gerek.
  • - All right, so go ahead. - So then we go back to my apartment.
    - Tamam, devam et. - Sonra evime döndük.

  • - Okay, visualize this with me! You're down in New York consulting with Lou Gerstne or the head of GE and telling them how to buy South American countries but on the weekends you fly back up here.
    - Tamam benimle birlikte hayal et! New York'da Lou Gerstne ile ya da GE'nin başı ile görüşüyorsun ve onlara Güney Amerika ülkelerini nasıl satın alacaklarını anlatıyorsun ama haftasonları buraya uçuyorsun.
  • - I would not be here to tell what I told now. I came back to life after a long black black gap of what might have been a million years.
    - Şu anda söylediklerimi anlatmak için burada olmayabilirdim. Belki de milyon yıl süren kapkara uzun bir geçitten geçip hayata geri geldim.
  • - What are we supposed to do know? Where are we?
    - We are lost.
    - I think I have the number in a bag back in the trunk.
    - This can't be happening.
    - Come here, I have a surprise for you.
    - Not now. Call them!
    - I have a present for you.
    - Cut it out!
    - Şimdi ne yapmamız gerekiyor? Neredeyiz?
    - Kaybolduk.
    - Sanırım arkada bagajda çantanın içinde numara var bende..
    - Bu oluyor olamaz.
    - Buraya gel, sana bir sürprizim var.
    - Şu anda değil. Arayın onları!
    - Sana bir hediyem var.
    - Kes şunu!
  • - What aboutour back pain?
    - I'll live with it.
    - Sırt ağrın ne olacak?
    - Ağrısıyla yaşarım.
  • - We'll be back at the end of the season.. when the last leaf falls.
    - Sezonun sonunda... en son yaprak düştüğünde dönmüş olacağız.
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • - Well, I came back for you. - Oh, shut up.
    - Senin için geri geldim. - Kapa çeneni.

  • - I have to leave you here.
    - Is it a game?
    - No.
    - When will you come back for me?
    - I'm not.
    - Seni burada bırakmak zorundayım.
    - Bu bir oyun mu?
    - Değil.
    - Beni almak için ne zaman geri geleceksin?
    - Gelmeyeceğim.
  • - I didn't expect you back so soon.
    - Here I am .
    - I'm glad to see you.
    - I'm glad to be back.
    - Seni bu kadar erken beklemiyordum.
    - İşte burdayım.
    - Seni gördüğüme memnun oldum.
    - Ben de geri döndüğüme memnun oldum.
  • - Do you think Wendy will love you?
    - Yes, she gave me a number and said after l kill Dragon, l can contact her uncle. And he'll help get us back home.
    - I hope it's true. lf you trust her, don't suspect her. lf she lies to you, you shouldn't linger.
    - He doesn't treat me as a human being. He only likes to beat me. l can kill him
    - Sence Wendy seni sevecek mi?
    - Bana bir numara verdi ve Dragon'ı öldürdükten sonra amcasıyla kontağa geçebilecğimi söyledi. VeVe o da eve dönmemize yardım edecek.
    - Umarım doğrudur. Eğer ona güveniyorsan, ondan şüphelenme. Eğer sana yalan söylerse, oyalanmamalısın.
    - Bana insanmışım gibi davranmıyor. Beni dövmek hoşuna gidiyor sadece. Onu öldürebilirim.
  • - Suppose she broke down.
    - I'd walk back and do a thing or two to that engine.. spit on her, kick her,and she'd go right to work.
    - Oh, she knows who's boss.
    - I suppose you're right.
    - Sanırım, bozuldu.
    - Geri gidip motora bir-iki şey yaparım.. tükürürüm, tekmelerim ve çalışmaya başlar.
    - Oh, patronun kim olduğunu biliyor.
    - Sanırım, haklısın.
  • - I'm glad you're back safely.
    - To tell you the truth,I was a little nervous.
    - Sağ salim döndüğüne memnun oldum.
    - Gerçeği söylemek gerekirse, biraz endişeliydim.
  • - It's already one and a half. You still haven't eaten
    - Oh, is it this late?
    - Have something first. lf l didn't come back from Los Angeles, you'll be starved till the morning.
    - Saat bir buçuk oldu. Hala yemek yememişsin.
    - Oh, o kadar geç oldu mu?
    - Önce birşeyler ye. Eğer Los Angeles'tan dönmmiş olsaydım, sabaha dek açlıktan ölecektin.

3,430 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024