- I'm wearing earplugs.
- Earplugs or cloves of garlic? You know what? I take back what I said before.Keep playing at the restaurant.
- Kulak tıkacı kullanıyorum.
- Kulak tıkacımı yoksa sarımsak dişlerimi? Biliyor musun? Daha önce söylediklerimi geri alıyorum. Sen restaurantta çalmaya devam et.
- I don't feel so good.
- And you've lost a lot of weight. That suits you. You were heavy back then.
- I haven't been that heavy since 1960.
- We were all heavier back then before.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.
- Ve çok kilo kaybettin. Sana yakıştı. Çok ağırdın o zamanlar.
- 1960 dan beri o kadar ağır olmamıştım.
- O zamanlar hepimiz daha ağırdık.
- Go in, quick l save it for you. Eat!
- Did you save it for me?
- The maids don't know. Eat more!
- Very delicious. Where's Dragon?
- He's on the Casino Cruises, he'll be back early morning for a trip to Taiwan. You've to finish it.
- No, l've to save some for my brother.
- You guys are good brothers
- İçeri gel, çabuk. Senin için sakladım. Ye!
- Benim için mi sakladın?
- Hizmetçiler bilmiyor. Daha çok ye!
- Çok lezzetli. Dragon nerede?
- Casino teknesinde, yarin sabah Tayvan'a bir gezi için erken dönecek. Onu bitirmen gerek.
- Hayır. Biraz kardeşime ayırmalıyım.
- Sizler iyi kardeşsiniz.
- Welcome. Shall we join to the living room ?
- John, Warren brought us beer.
- Ah thank you, Warren. Have a seat. Right here, you take that. Okay. So, uh... what do you do back in Auclair ?
- Well, my brother and I, we have a shoe store.
- Hoş geldin. Salona geçelim mi?
- John, Warren bize bira getirmiş.
- Ah, teşekkür ederiz, Warren. Gel otur. Buraya, sen bunu al. Tamam. Eee ımm... Auclair'de neler yapıyorsun?
- Şey, kardeşim ve ben, bizim bir ayakkabı mağazamız var.
- Back up as far as you can go, get a good running start, jump out across.
- Jump across to what?
- The ledge! See that ledge down there? Grab on to these wires and swing.
- Gidebildiğin kadar geriye git koşmaya başla ve karşıya atla.
- Karşıya nereye?
- Çıkıntıya. Aşağıdaki çıkıntıyı görüyor musun? Şu telleri tut ve sallan.
- The boys were in, when I came back here. They were living in their pajama to avoid doing laundry. They were eating gorp for supper.
- I won't even ask what gorp is.
- It's a mixture of wheat and oats.
- Geri döndüğümde çocuklar buradaydı. Çamaşır yıkamamak için pijamalarıyla oturuyorlardı. Yemek olarak da müsli yiyorlardı.
- Müslinin ne olduğunu sormayacağım bile.
- Buğday ve yulaf karışımı bir şey.
- I don't want marriage. I don't want children. I don't want to be tied down. I'm not happy. I don't ... Iove you anymore.
- Fine.I'm gone. It's done. You can go back to doing whatever you want to do.
- Evlilik istemiyorum. Çocuk istemiyorum. Bağlanıp kalmak istemiyorum. Mutlu değilim. Ben... seni artık sevmiyorum.
- Peki. Ben gittim. Bu iş bitti. Ne istiyorsn onu yapmaya devam edebilirsin.
- I am trying to figure out how the hell you get back to your apartment. Then you find you got this super-size doorknob so you can't get the key in, and all your clothes and razor's inside.
- Dairene nasıl geri girebildiğini anlamaya çalışıyorum. sonra bu dev bıyuttaki kapı tokmağın olduğunu anlıyorsun, bu yüzden de anahtarı sokamıyorsun ve tüm elbiselerinle tıraş makinen içeride.
- You said you were going to Cornwall.
- Truro is in Cornwall. You got any money?
- Yeah, some.
- You can get us something to eat and a cup of tea at the next services.
- We won't be stopping after that. The truck has to be back in the yard by 7:00..
- Bobby. Is that a rabbit's foot? We in Cornwall yet?
- Surprise, surprise, awake at last.
- Cornwall'a gittiğini söylemiştin.
- Turro Cornwall'da. Hiç paran var mı?
- Evet, biraz.
- Gelecek servisten bize yiyecek birşeyler ve bir fincan çay alabilirsin.
- Bundan sonra durmayacağız. Kamyonun saat 7'de depoya geri dönmesi gerekiyor.
- Bobby. Bu tavşan bacağı mı? Cornwall'a geldik mi artık?
- Sürpriz, sürpriz, sonunda uyandı.