go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 501 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

as

zf. kadar, olarak, gibi, iken
i. gibi
bğ. ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
  • His condition is reported as terminal.
    He's only got six months left.
    Sağlık durumunun kötü olduğu söyleniyor.
    Altı ayı kalmış.
  • It was only as big as your purse, but it was as mean as the devil.
    Sadece sizin cüzdanınızın büyüklüğündeydi ama şeytan kadar tehlikeliydi.

  • You just make sure you don't screw it up. It's going to work as long as you don't mess it up. Hopefully you have plenty of those moments in a big comedy.
    Harold Ramis
    Sadece elinize yüzünüze bulaştırmadığınızdan emin olun. İşleri karıştırmadığınız sürece işe yarayacaktır. Neyse ki büyük bir komedide bunların hepsi var.
  • He only said that he was on the way back with the tape. But as you can see, there was no trace of any tape.
    Sadece dönüşte kasetin yanında olacağını söyledi. Ama gördüğün gibi, kasetten hiçbir eser yok.
  • As nothing could well be done before morning, and as it would be at least advisable to wait till Lord Godalming should hear from Mitchell's, we decided not to take any active step before breakfast time.
    Sabahtan önce hiçbir şey iyi yapılmayacağı için ve en azından Lord Godalming Mitchell'den haber alana kadar beklemek akla yatkın olduğu için, kahvaltı saatinden önce hiçbir aktif adım atmamaya karar verdik.
  • I should not be here speaking to you as I am now if I did not believe you clean grit, right through to the very depths of your soul.
    Ruhunun derinliklerinde bulunan taşları temizlediğine inanmasam,Şimdi olduğu gibi, burada seninle konuşuyor olmazdım.
  • Are there many women in Rouge City - As there are stars at night?
    Rouge şehrinde gece yıldızların olduğu gibi çok kadın var mı?
  • Ronald Reagan’s entertainment career condenced as an announcer.
    Ronald Reagan’ın eğlence sektöründeki kariyeri spikerlikle başladı.
  • Ron Howard is as good a person as you could want to work with on film. He never lost his cool. He's the most easygoing, lovely man, but he's got this enormous intelligence and a wonderful humanity.
    Christine Baranski
    Ron Howard filmde birlikte çalışmayı isteyebileceğin kadar iyi bir insan,o,asla soğukkanlılığını kaybetmedi,o,enbabacan ve sevimli adamdır,fakat o,bu muazzam zekaya ve harika bir insanlığa sahiptir.
  • Reagan testified before the House Un-American Activities Committee on the subject as well
    Reagan, Amerikan =lmayan Aktiviteler Komitesinden önce, konu hakkında ifade verdi.
  • His final work as a professional actor was as a host.
    Profesyonel aktör olarak son işinde bir evsahibini canlandırdı.
  • Too bad the post office isn't as efficient as the weather service.
    Posta teşkilatının meteoroloji servisi kadar verimli olmaması çok kötü.
  • The game is on as scheduled.
    Plan ayarlandığı gibi yürütülecek.
  • We should be proud that our Prophet came into the world with the message of Islam to change it for the better, and not for the worse, or to keep things as they are.
    Abu Bakar Bashir
    Peygamberin, dünyayı daha kötü bir yer haline getirmek için ya da olduğu halde bırakmak için değil de, daha iyi bir yer kılmak için İslam'ın mesajıyla gelmesinden gurur duymalıyız.
    Abu Bakar Bashir
  • Pete, as far as I'm concerned,
    you're what's missing from c. G.C.
    Pete, gördüğüm kadarıyla,
    C.G.C.'de eksik olan şey sensin.
  • Well, as to the visit, Lucy was more cheerful than on the day I first saw her, and certainly looked better.
    Pekala,ziyarete gelince,Lucy onu ilk gördüğüm günkünden daha neşeliydi,ve kesinlikle daha iyi görünüyordu.
  • I was driven over by my employer, who was as amiable as ever, and was introduced by him that evening to his wife and the child.
    Patronum tarafından arabayla ezildim,her zaman olduğu gibi sevimliydi, ve o akşam onun tarafından karısına ve çocuğuna tanıştırıldım.
  • As soon as you get the money give it to Ken and get a receipt!
    Parayı aldığın gibi Ken'e ver ve makbuz al!
  • The invasion of foreign ideals weaken our national purity in exactly the same way as the desire for money weakens the spirit of our people.
    Para arzusunun insanlarımızın manevi yönünü zayıflattığı gibi yabancı ideallerin istilası da halkımızın ulusal saflığını/birlikteliğini zayflatmaktadır.
  • Freedom means you are unobstructed in living your life as you choose. Anything less is a form of slavery.
    Wayne Dyer
    Özgürlüğün anlamı hayatını istediğin gibi engelsizce yaşamaktır. Daha azı bir kölelik türüdür. Wayne Dyer

22,113 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024