go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1408 kişi  04 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

as

zf. kadar, olarak, gibi, iken
i. gibi
bğ. ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
  • - She moved from Oslo to a small town. In the south of Norwa where she began to work as a journalist. This is the first of her books.
    - I like it so much.
    - Oslo'dan küçük bir kasabaya taşındı. Norva'nın güneyinde, gazeteci olarak çalışmaya başladığı yere. Bu, kitaplarının ilki.
    - Onu çok beğendim.
  • - We're going to split it wide open.
    - As an old friend this is a very bad idea,John. The most harmful thing you could possibly do now.
    - Not at all. Why is it a harmful idea?
    - Onu ikiye bölüp iyice açacağız.
    - Eski bir arkadaşın olarak söylüyorum, bu hiç de iyi bir fikir değil, John. Şu anda yapabileceğin muhtemelen en sakıncalı şey.
    - Hiç de değil. Neden sakıncalı bir fikir olsun?
  • - I feel as though my backbone had crumbled.
    - Your backbone is not soft. You won't collapse like a heap of stones.
    - Omurgam parçalanmış gibi hissediyorum.
    - Omurgan yumuşak değil. Bir taş yığını gibi yıkılıp kalmazsın.
  • - Why did you label him as terminal?
    - We have rules here. I'm not accusing LaRousse, but unethical tests are no petty crime.
    - Niçin onu ölümcül olarak etiketlediniz?
    - Burada kurallarımız var. LaRousse’u suçlamıyorum, ama etik olmayan testler adi suç değildir.
  • - Why shouldn't she be conspicuous? She made an awful marriage, but should she hide her head? Should she slink around as if she disgraced herself?
    - She's had a sad life.
    - Neden ortalığa çıkmıyor? Kötü bir evlilik yaptı ama kafasını saklamak zorunda mı? Rezil olmuş gibi kendini gömmek zorunda mı?
    - Üzücü bir hayat yaşadı.
  • - As you were saying, Mr. Kramer? - What was the question?
    - Ne diyordunuz, Bay Kramer? - Soru neydi?

  • - They were nylon and had lace up the sides and they're badly torn.. as if they've been ripped apart by powerful hands The label reads..."Smart Shop, Phoenix, Arizona."
    - Naylonlardı ve kenarlarında dantel vardı ve fena şekilde yırtılmışlardı... sanki çok güçlü eller tarafından parçalanmışlardı. Etikette ... "Smart Shop, Phoenix, Arizona." yazıyordu.
  • - How can I help?
    - Just go along, as if you know nothing.
    - Nasıl yardım edebilirim?
    - Bir şey bilmiyormuş gibi davran.
  • - Probably in the morning they'll launch their attack here.
    - We'll let them get in.
    - Not all of them. Just one. Or two. As soon as they enter, we shut the gates.
    - Muhtemelen sabah buraya saldırılarına başlayacaklar.
    - , İçei girmelerine izin vereceğiz.
    - Hepsinin değil. Birisinin. Ya da ikisinin. Onlar içeri girer girmez, kapıları kapatacağız.
  • - As his guest.
    - I do remember that she was laughing.
    - Misafiri olarak.
    - Güldüğünü hatırlıyorum.
  • - They have just declared marijuana as a dangerous drug. Despite earlier claims by physicians that it is no more harmful than alcohol.
    - Marihuananın tehlikeli bir uyuşturucu olduğunu bildirdiler. Ancak daka önce doktorlar onun alkolden daha zararlı olmadığını iddia ediyorlardı.
  • - Would you unload the car, please? It's almost as tall as the house.
    - What is going on?
    - Lütfen arabayı boşaltır mısın? Neredeyse ev kadar yüksek.
    - Neler oluyor?
  • - As your commander I have decided to return to our main troop. It's not my habit to retreat. We have to march back, of course ,because the current is too strong.
    - Komutanınız olarak, ana tabura dönmeye karar verdim. Geri çekilmek adetim değildir. Ancak geriye dönmemiz gerekecek çünkü akıntı çok güölü.
  • - Her girlfriend had broken up with him as she also got into debts. He decided to go to Macau for a last bet, only to fall even deeper into debt. So he killed himself. It had nothing to do with the police.
    - Kız arkadaşı borca battığı sırada ondan da ayrılmıştı. son bir bahis için Macau'ya gitmeye karar verdi, sadece daha derine düşmek için. Böylece, kendini öldürdü. Polisle hiç bir ilgisi yoktu.
  • - I wish it hadn't been at a ball.
    - But even here, we're alone.
    - The worst of it is that I want to kiss you and I can't. Did you tell Ellen as I asked you to?
    - I didn't have a chance. After all she's my cousin.
    - Keşke baloda olmasaydı bu.
    - Ama burada bile yalnızız.
    - En kötüsü de seni öpmek isteyip yapamamam. Bunu yapmanı istediğimi Ellen'a söyledin mi?
    - Böyle bir şansım olmadı. Sonuçta benim kuzenim o.
  • - Is it complicated?
    - Quite a simple game really, the chap are in two teams of 15 each and they use a jolly old pumpkin in the shape of an orange, now the object is to propel the pumpkin as best you can.
    - Karışık mı?
    - Çok basit bir oyun aslında, her biri 15 kişilik iki takıma ayrılıp portakal şklinde çok eski bir kabak kullanılıyor. Amaç kabağı yapabildiğin kadar ileri sürmek.
  • - I remember what you were like when you first walked through my door. Jittery as a june bug. And now just look at you. You sure did surprise me,[
    - Kapımdan içeri ilk girdiğin anda olduğun haliyle hatırlıyorum seni. Haziran böceği kadar gergindin. Ve şimdi bir bak kendine. Beni gerçekten şaşırttın.
  • -To prove it I'll give you a bit of advice as you're so fond of cash.
    -I'm all ears, sir.
    - Kantılamak için size bir öğüt vereceğim çünkü siz paraya çok düşkünsünüz.
    -Kulak kesildim, efendim.
  • - And the funny thing is, its head was exactly the same shape as a hammer.
    - İşin komik tarafı, kafası aynen bir çekiçe benziyordu.
  • - You know I love Hortens as if she were my own daughter. You don't think I unseemly haste, do you?
    - Don't you think we should wait?
    - Hortens'i kendi kızımmış gibi sevdiğimi bilirsin. Uygunsuz bir biçimde acele ettiğimi düşünmüyorsun, değil mi?
    - Sence beklememiz gerekmez mi?

22,113 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025