go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 674 kişi  17 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

as

zf. kadar, olarak, gibi, iken
i. gibi
bğ. ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
  • -Does it mean I'm going?
    -No! I mean, you don't have to.
    -So you're okay now.
    -What, are you here as a medic?
    -Bunun anlamı gidiyorum demek mi?
    -Hayır! Yani gitmene gerek yok.
    -O zaman şimdi iyisin.
    -Ne, sen doktor olarak mı buradasın?
  • -Those are mine. You hate the way l've decorated, don't you?
    -No, no. As a matter of fact l admire your courage.
    - ls that for me?
    - Yes.Freud said all we need to be happyis work and love.
    -Bunlar benim. Dekore ediş tarzımdan nefret ediyorsun, değil mi?
    -Yo, hayır. aslında cesaretine hayranım.
    -Bu benim için mi?
    -Evet. Freud mutlu olmak için hepimizin ihtiyacı olan şey iş ve sevgidir.
  • -Don't you sometimes wonder if it's worth all this I mean, what You’re fighting for.
    -We might as well question why we breathe.
    -Bazen tüm bunlara yani savaştığın şeye değip değmediğini merak etmiyor musun?
    -Oldu olacak neden nefes aldığımızı da sorgula.
  • -Yet, despite that fear, despite that risk to your life you looked at their faces as they left?
    -Yes, I did.
    - Yine de o korkuya rağmen, hayatını riske atmana rağmen giderlerken yüzlerine mi baktın?
    - Evet, baktım.
  • -Have you had any dinner?
    - I'm as full as can be.
    - How about a little dessert?
    - Yemek yemiş miydin?
    - Çok tokum ya.
    - Biraz tatlıya ne dersin?
  • - Turkey was chosen as a testing ground. Hundreds of Turks died within a couple of weeks in the initial trial. 2 months ago! 4 scientists were killed in a village near Istanbul. One we know worked on anthrax... The locals killed him.
    - Türkiye deneme alanı olarak seçilmişti. İlk denemede yüzlerce Türk birkaç hafta içinde öldü. 2 ay evvel İstanbul yakınlarındaki bir köyde 4 bilimadamı öldürüldü. Çoban hastalığı üzerinde çalışan, tanıdığımız biri... Onu yerliler öldürdü.
  • - Clean as a whistle. - You could eat off that shotgun.
    - Tertemizmiş. - Yiyebileceğin kadar temiz.

  • - I was on TV. - As a suspect in a serial killing.
    - Televizyona çıktım. - Seri katil olarak.

  • - You're looking better now, Robert.
    - I'm cold as hell.
    - You might as well keep the jacket on for a few.
    - Definitely.
    - Şimdi daha iyi görünüyorsun, Robert.
    - Fena halde üşüyorum.
    - Bir kaç dakika ceketi üzerinde tutabilirsin de.
    - Kesinlikle.
  • - Easy to say. He's not your father.
    - I'm as much a son as you or Mike.
    - Söylemesi kolay. Senin baban değil.
    - En az sizler kadar ben de oğluyum.
  • - Any truth to the rumor you might eventually marry?
    - No comment, for now.Well, as relationships go, you certainly have the odds against you.
    - Sonunda evlenebileceğin söylentileri ile ilgili hiç doğruluk payı var mı?
    - Şimdilik yorum yok. Şey, ilişkiler devam ederken, avantajlı durumda olmadığınızdan başarı ihtimaliniz elbette çok zayıf olur.
  • -Who are you?
    - I am the Princess of Castile. Died in childbirt in her thirteenth year.My lord and beloved master,who I played with as a child -- has turned to other women.
    - Siz kimsiniz?
    -Ben Castile Prensesiyim.Onüçüncü yılında doğum sırasında ölen. Bir çocuk gibi oynadığım saygıdeğer, sevgili Majesteleri – diğer kadınlara döndü.
  • - Don't be nervous! You can't possibly make as many mistakes as me. Sit over here. Shall I fetch a heater for you?
    - He meant an electric heater. We have a special type which is quiet.
    - Sinirlenme! Muhtemelen benim yaptığım kadar hata yapamazsın. Otur buraya! Isıtıcı getireyim mi sana?
    - Elektrikli ısıtıcı demek istedi. Çok sessiz özel bir modelimiz var.
  • - In case I don't see you again, how much do I owe you for taking care of that girl?
    - Forget it. I didn't do it as a doctor. I did it as a neighbour.
    - Seni tekrar görmemem halinde, şu kıza baktığın için sana borcum ne kadar?
    - Unut gitsin. Bunu bir doktor olarak yapmadım, bir komşu olarak yaptım.
  • - Do you think Wendy will love you?
    - Yes, she gave me a number and said after l kill Dragon, l can contact her uncle. And he'll help get us back home.
    - I hope it's true. lf you trust her, don't suspect her. lf she lies to you, you shouldn't linger.
    - He doesn't treat me as a human being. He only likes to beat me. l can kill him
    - Sence Wendy seni sevecek mi?
    - Bana bir numara verdi ve Dragon'ı öldürdükten sonra amcasıyla kontağa geçebilecğimi söyledi. VeVe o da eve dönmemize yardım edecek.
    - Umarım doğrudur. Eğer ona güveniyorsan, ondan şüphelenme. Eğer sana yalan söylerse, oyalanmamalısın.
    - Bana insanmışım gibi davranmıyor. Beni dövmek hoşuna gidiyor sadece. Onu öldürebilirim.
  • - I Know what really get you out of woods. As soon as we get home, I'm gonna fire up the hot tub. And you're gonna take a long bath before bed. And sleep like a baby.Tomorrow you'll be good as newborn.
    - Sana neyin gerçekten iyi geleceğini biliyorum. Eve varır varmaz, sıcak bir banyo hazırlarım. Ve sen yatmadan evvel uzun bir banyo yaparsın. Bir bebek gibi uyursun. Yarın da yeniden doğmuş gibi olursun.

  • - I'm sorry that I never told you. I'm not sorry that you're here.
    - Don't worry about it. I'm as jealous as all hell. So, was it a big wedding?
    - Sana hiç söylemediğim için üzgünüm. Burada olmandan üzgün değilim.
    - Bu konuda endişelenme.Fena halde kıskandım. Peki, büyük bir düğün müydü?
  • - We met at a bishops conference. In Trondheim. She was there as a journalist. I told her about the parsonage out here. I ventured to suggest a visit when the conference was over.
    - Piskopos konferansında tanıştık. Trondheim'da. Gazeteci olarak oradaydı. Buradaki papazevinde söz etmiştim ona. Konferans bittiğinde ziyarete gitmeyi önerecek cüreti göstermiştim.
  • - You're welcome. - People don't say "God bless you" as much as they used to. Have you noticed that?
    - Önemli de?il. - ?nsanlar eskisi kadar "çok ya?a" demiyorlar. Fark ettiniz mi?

  • -I'll put 50 percent of the fee into your account as a deposit.The rest payable upon delivery.
    -Done.
    - Ödemenin yüzde ellisini hesabına depozito olarak yatıracağım.Gerisi malı teslim alındığında ödenecek.
    - Anlaştık.

22,113 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024