go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 961 kişi  28 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

well

f. fışkırmak
i. iyi durum, kaynak
s. iyi, hoş
  • - Well, what did you say? - I said, "Jump."
    - Sen ne dedin? - "Atla!" dedim.

  • - He said he'd loan you the money. - Well, now, Jerry...
    - Sana borç vereceğini söyledi. - Şey, bak, Jerry...

  • - Well, why am I watching it? - Because it's on TV.
    - Peki bu neden izleyeyim? - Çünkü televizyonda bu var.

  • - I have a tape where he's threatened with death. By the baron.
    - I wouldn't want it to get lost.
    - It's well hidden.
    - If I understand it correctly, Ledda's testimony is the only thing we've got. Not a lot to arrest the baron on, don't you think?
    - There is more proof.
    - And why haven't we seen that yet?
    - Ölümle tehdit edildiği bir teyp var elimde. Baron tarafından.
    - Kaybolmasını istemem.
    - Çok iyi gizlendi.
    - Eğer doğru anladıysam, Ledda'nın ifadesi elimizdeki tek şey. Baronu tutuklamak için yeterli değil, sence de öyle değil mi?
    - Daha fazla kanıt da var.
    - Peki niye henüz förmedik onu?
  • - Do you love her? And don't be too emphatic about this.
    - Of course I do.
    - Well then, that's it.
    - Onu seviyor musun? Hem bu konuda çok fazla katı olma.
    - Elbette seviyorum.
    - Peki öyleyse, olay bitmiştir.
  • - Well, let's just leave. - Elaine will kill me.
    - O zaman, gidelim buradan. - Elaine beni öldürür.

  • - I almost believe you.
    - Well, you should.
    - Neredeyse sana inanacağım.
    - İnanmalısın.

  • - What about him? - Well, he's the reason you're in here.
    - Ne olmuş ona? - Burada olmanın sebebi o.

  • - What about him?
    - Well, he's the reason you're in here.
    - Ne olmuş ona?
    - Burada olmanın sebebi o.

  • - Well, what does that do? Big deal. - This is what they'd do in the movies.
    - Ne işe yarayacak. Amacın ne? - Aynen filmlerle olduğu gibi.

  • - Kramer, what did you do? - Well, let's put it this way:
    - Kramer, Ne yaptın? - Şey, şöyle diyelim:

  • - Did you read them? - Well, yeah.
    - Kitapları okudun mu? - Evet.

  • - You're passing? - Well, it's much too low.
    - Kabul etmiyor musunuz? - Fiyat çok düşük.

  • - Revenge. - The best revenge is living well.
    - İntikam. - En iyi intikam iyi yaşamaktır.

  • - No. - Well, now you know how I feel.
    - Hayır. - İyi, şimdi nasıl hissettiğimi biliyorsunuz.

  • - I still want to talk to you.
    - Oh, yeah, right. Well can it wait? Because we've got a really big day tomorrow.
    - No, it can't.
    - Hâlâ seninle konuşmak istiyorum.
    - Evet doğru. Peki bekleyemez mi? Zira yarın büyük bir gün olacak bizim için.
    - Hayır, bekleyemez.
  • - So go ahead. Tell him. - Well...
    - Hadi devam et. Söyle. - Şey...

  • - Well, you've come a long way. - I've matured.
    - Gittikçe iyileşiyorsun. - Olgunlaşıyorum.

  • - George, do me a solid. Two minutes. - Well, I'm going with him.
    - George, yap bana bir iyilik. İki dakika. - Ben de onunla gidiyorum.

  • - He's dancing with the Princess of Falkenburg.
    - He dances very well
    - Yes, very well
    - And he's very handsome.
    - Yes, he's handsome.
    - Falkenburg Prensesi ile dansediyor.
    - Çok iyi dansediyor.
    - Evet, çok iyi.
    - Ve çok yakışıklı.
    - Evet, yakışıklı.

2,846 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024