En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
 f. fışkırmak
i. iyi durum, kaynak
s. iyi, hoş  Well, it's a new suede jacket. Ama bu yeni ve süet bir ceket.
 - Well, I got the tools. I got the pillows. All I need is the lumber.
Aletleri aldım. Yastıkları aldım. Tek ihtiyacım kereste.
- Well, alan, the wounds are fresh.
Alan, yaralar hâlâ taze.
- My men will escort my lady. But before you take leave, it might be well if you thanked her for saving your life.
Adamlarım hanımıma eşlik edecekler. Ancak ayrılmadan önce, hayatınızı kurtardığı için kendisine teşekkür etseydiniz iyi olurdu.
- Well, the man's an individualist. He worked for Harry Flemming.
Adam bir egoist. Harry FIemming için çalışmış.
- - incorporating it into his own scenario. - Well, the husband's a lawyer.
...kendi senaryosuna uyarlayabilen biriyle karşı karşıyayız. - Kocası bir avukat.
- - And it could be done. - Well, of course it could be done.
-Ve yapılabilir. -Şey, tabi ki yapılabilir.
- - Are you ready for dessert? - Well...
-Tatlı için hazır mısınız? -Şey...
- -You might as well get your funeral organized.
-Not necessary.
-Ölüm töreninizi de organize edebilirsiniz.
-Bu gerekli değil.
- - Well it's stupid, unfair question!
-Don't blame the questions! -Bu saçma ve adil olmayan bir soru!
-Soruları suçlama! - -Don't you sometimes wonder if it's worth all this I mean, what You’re fighting for.
-We might as well question why we breathe. -Bazen tüm bunlara yani savaştığın şeye değip değmediğini merak etmiyor musun?
-Oldu olacak neden nefes aldığımızı da sorgula. - - It's against the law. - Well, yeah.
- Yasalara aykırı. - Şey, evet.
- - Well, I can't. - Well, let me remind you of something.
- Yapamam. - Sana birşey hatırlatayım.
- - Well, how did she react? - She flipped out. Just left.
- Tepkisi ne oldu? - Gitti, evi terk etti.
- - Oh, God!
- Oh, God! Well, if I lied to you... - Tanrım!
- Tanrım! Eğer ben sana söylesem...
- - Would you stop with the Ted Danson? - Well, he does.
- Şu Ted Danson meselesini keser misin? - Ama kazanıyor.
- - You're looking better now, Robert.
- I'm cold as hell.
- You might as well keep the jacket on for a few.
- Definitely.
- Şimdi daha iyi görünüyorsun, Robert.
- Fena halde üşüyorum.
- Bir kaç dakika ceketi üzerinde tutabilirsin de.
- Kesinlikle. - - And what's gonna happen? - Well, it'll mix up with the water...
- Sonra ne olacak? - Suyla karışacak...
- - I can't give you better food .
- This will be enough. The inn at Luton was well supplied. - Size daha iyi yiyecek bulamadım.
- Bu yeterli olacaktır. Luton' daki motel çok daha iyiydi. - - Well, I came back for you. - Oh, shut up.
- Senin için geri geldim. - Kapa çeneni.
2,846 c?mle
|
