go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 679 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

well

f. fışkırmak
i. iyi durum, kaynak
s. iyi, hoş
  • Now a pawnbroker's business is mostly done of an evening, Mr. Holmes, especially Thursday and Friday evening, which is just before pay-day; so it would suit me very well to earn a little in the mornings.
    Tefeciler çoğunlukla akşam çalışırlar,bay Holmes,özellikle Perşembe ve Cuma akşamı, tam ödeme gününden önce;bu yüzden sabahları biraz kazanmam bana çok iyi uyar.

  • Okay, well, as long as you're not watching TV.
    Tamam, TV izlemediğin sürece iyi.

  • Okay, fine. Well played. You got your money back.
    Tamam, peki. İyi oynadın, paranı da geri almış oldun.

  • Okay, well, thanks, fellas.
    Tamam, pekala,
    teşekkürler dostlar.
  • Well, let’s walk to the highway and catch a different bus.
    Tamam, otoyola kadar yürüyelim ve başka bir otobüs yakalayalım.

  • Uh, well, if you must know
    Tamam, eğer bilmeniz gerekiyorsa...

  • Okay, well, you've got to go somewhere.
    Tamam, ama bir yere gitmek zorundasın.

  • Well, you gotta get going, so go.
    Tamam gitmen gerekiyor, git o zaman.

  • Well, it's like this: Alcohol is for people who can afford to lose a few brain cells.
    Şimdi şöyle ki: Alkol birkaç beyin hücresini kaybedebilecek insanlar içindir.

  • Well, you're not reading it now.
    Şimdi okumuyorsun ama.

  • Well, I was in the neighborhood anyway.
    Şey, zaten bu civardaydım.

  • Well, one of my assistants is off today, and the other is out sick.
    Şey, yardımcılarımdan biri bugün izinli ve diğeri de hastalanıp gitti.

  • Well, I decided I'm not gonna do it.
    Şey, yapmamaya karar verdim.

  • Well, what will you be able to do in the International Sales Division?
    Şey, Uluslar arası Satış Bölümünde ne yapabileceksin?

  • Well, start putting the meat on the plates, and I’ll finish these vegetables.
    Şey, tabaklara eti koymakla başla ve ben de bu sebzeleri bitireceğim.

  • Well, I guess that's about it.
    Şey, sanırım bu kadar.

  • Well, I’m not strong enough to help you.
    Şey, sana yardım edebilecek kadar güçlü değilim.

  • Well, we just bought some guitars and we taught ourselves.
    Şey, sadece birkaç tane gitar aldık ve kendi kendimize öğrendik.

  • Well, when they were putting me into the ambulance, they dropped me!
    Şey, onlar beni ambulansa yerleştirken düşürdüler!

  • Well, I haven’t seen my son for ten years.
    Şey, oğlumu on yıldır görmüyorum.


2,846 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024