go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 939 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

well

f. fışkırmak
i. iyi durum, kaynak
s. iyi, hoş
  • I can make everything very well for you. You won't find anyone better than me.
    Her şeyi senin için güzel bir hale getirebilirim. Benden daha iyisini bulamazsın.
  • Well, regardless, this could be a real opportunity for you.
    Her şeye rağmen, bu senin içinbüyük bir fırsat olabilir.

  • Well, whatever you're doing, it's working.
    Her ne yapıyorsan, işe yarıyor.

  • Both teams were playing well, but neither team could score.
    Her iki takım da iyi oynuyordu ama hiçbir takım puan alamıyordu.

  • She doesn't react to disappointment very well.
    Hayal kırıklığına karşı direnci az.

  • You might as well just drive into that tree and kill us both.
    Hatta şu ağaca çarpıp ikimizi de öldürebilirsin

  • Well, uh... have fun with Hamid.
    Hamid'le iyi eğlenceler.

  • Well, Jerry, it'll be nice to have a close friend nearby.
    Güzel, Jerry, yakın arkadaşlarının çevrende istemen ne kadar güzel.

  • Good, well done.
    Güzel, aferin.
  • They may appear to be delicate as well as beautiful, but they are deadly hunters.
    Güzel oldukları kadar nazik gibi görünebilirler ama onlar ölümcül avcılardır.
  • Well, is she cute?
    Güzel mi bari?

  • ah, well, trust is a two-way street.
    Güven iki taraflı bir olgudur.

  • Well, one day somebody's gonna sleep on that thing, and we'll get sued.
    Günün birinde o koltukta birisi yatacak ve bize dava açacak.

  • Sunshine treats her well.
    Güneş ona yarıyor.

  • Despite their strengths, the Vorlons are a delicate people.They do not react well to change,and they're not very forgiving of mistakes.
    Güçlü olmalarına rağmen Vorlonlar hassas insanlardır. Değişikliği sevmezler ve hata yapanı pek bağışlamazlar.
  • Wipe your tears. I'm sure you'll do well in Seoul. You should go.
    Gözyaşını sil. Eminim Seul’de başarılı olacaksın. Gitmelisin.
  • Well, I can see nothing's
    changed around here.
    Görüyorum ki, burada
    hiçbir şey değişmemiş.
  • Apparently, things didn't
    go well in Mexico,
    Görünen o ki, Meksika'da
    işler iyi gitmemiş...
  • The environmental organization Global Green USA, as well as thirteen architectural firms, is involved in a project
    Global Green USA çevre organizasyonu, 13 mimari şirketi yanı sıra, bir projede yer almakta.
  • Well, look at your face in the mirror.
    Git aynaya da yüzüne bak.


2,846 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024