En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
f. fışkırmak
i. iyi durum, kaynak
s. iyi, hoş - I can make everything very well for you. You won't find anyone better than me.
Her şeyi senin için güzel bir hale getirebilirim. Benden daha iyisini bulamazsın. - Well, regardless, this could be a real opportunity for you.
Her şeye rağmen, bu senin içinbüyük bir fırsat olabilir.
- Well, whatever you're doing, it's working.
Her ne yapıyorsan, işe yarıyor.
- Both teams were playing well, but neither team could score.
Her iki takım da iyi oynuyordu ama hiçbir takım puan alamıyordu.
- She doesn't react to disappointment very well.
Hayal kırıklığına karşı direnci az.
- You might as well just drive into that tree and kill us both.
Hatta şu ağaca çarpıp ikimizi de öldürebilirsin
- Well, uh... have fun with Hamid.
Hamid'le iyi eğlenceler.
- Well, Jerry, it'll be nice to have a close friend nearby.
Güzel, Jerry, yakın arkadaşlarının çevrende istemen ne kadar güzel.
- Good, well done.
Güzel, aferin. - They may appear to be delicate as well as beautiful, but they are deadly hunters.
Güzel oldukları kadar nazik gibi görünebilirler ama onlar ölümcül avcılardır. - Well, is she cute?
Güzel mi bari?
- ah, well, trust is a two-way street.
Güven iki taraflı bir olgudur.
- Well, one day somebody's gonna sleep on that thing, and we'll get sued.
Günün birinde o koltukta birisi yatacak ve bize dava açacak.
- Sunshine treats her well.
Güneş ona yarıyor.
- Despite their strengths, the Vorlons are a delicate people.They do not react well to change,and they're not very forgiving of mistakes.
Güçlü olmalarına rağmen Vorlonlar hassas insanlardır. Değişikliği sevmezler ve hata yapanı pek bağışlamazlar. - Wipe your tears. I'm sure you'll do well in Seoul. You should go.
Gözyaşını sil. Eminim Seul’de başarılı olacaksın. Gitmelisin.
- Well, I can see nothing's
changed around here. Görüyorum ki, burada
hiçbir şey değişmemiş. - Apparently, things didn't
go well in Mexico, Görünen o ki, Meksika'da
işler iyi gitmemiş... - The environmental organization Global Green USA, as well as thirteen architectural firms, is involved in a project
Global Green USA çevre organizasyonu, 13 mimari şirketi yanı sıra, bir projede yer almakta. - Well, look at your face in the mirror.
Git aynaya da yüzüne bak.
2,846 c?mle
|