go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3208 kişi  16 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

was

  • My mother always said it was a family thing and that I'd broken some kind of sacred oath.
    Annem her zaman bunun bir aile meselesi olduğunu ve bir tür kutsal yemini bozmuş olduğumu söylerdi.
  • My mother always said it was a family thing.
    Annem hep bunu aile meselesi olduğunu söyledi.
  • My mother was a witch.
    Annem bir cadıydı.
  • I see. And when was this unholy alliance joined?
    Anlıyorum. Ama ne zaman bu kötü birlik oluştu?
  • Then I don't get it. What was your angle?
    Anlayamadım. Ne demek istemiştin ki?

  • There was something I couldn't quite grasp.I became pregnant very shortly after our wedding.
    Anlayamadığım birşey vardı. Düğünümüzden çok kısa bir süre sonra hamile kalmıştım.
  • The story he told was hardly credible.
    Anlattığı hikaye pek inanılacak gibi değildi.
  • To hear him tell it, all I ever did was challenge him or argue with him.I was afraid he was going to expel me.
    Anlatmasını duymak için tüm yaptığım şey onu zorlamak ya da onla tartışmaktı. Beni kovacağından korktum.
  • My point is, I was wrong in the way I treated those women,
    Anlatmak istediğim, bu kadına davranma tarzım yanlıştı.

  • I couldn't remember what I was trying to say.
    Anlatacağım şeyi unuttum.

  • It seems Honda was never
    going to leave Grey,
    Anlaşılıyor ki, Honda zaten Grey'den
    ayrılmayı düşünmüyormuş.
  • The last time I saw him was 1937 Before I was appointed to the Ministry of Economics in Ankara
    Ankara'daki Ekonomi bakanlığına atanmadan önce onu en son görüşüm 1937'ydi.
  • Finding the ideal artist to create our animation was no small task. We had to bind him... bind him to ourselves in a contract based on trust and mutual respect. base
    Animasyonumuzu yaratacak ideal sanatçıyı bulmak kolay bir iş değildi. Onu bu işe bağlamamız gerekiyordu... güven ve karşılıklı saygıya dayalı bir sözleşme ile onu kendimize bağlamalıydık.
  • Suddenly there was a loud noise, and a big, bright silver object flew low over their car.
    Aniden şiddetli bir gürültü oldu ve büyük parlak gümüşi bir nesne arabalarının tam üstünden uçtu.

  • Yet Gregor's sister was playing so beautifully.
    Ancak-her şeye rağmen, Gregor'un kız kardeşi güzelce oynuyordu.
  • But nevertheless, I was in love with the microphone. And it stayed that way until I left home.
    Ancak yine de mikrofona aşıktım. Ve evden ayrılana kadar bu böyle kaldı.
  • But by the time they got there it was abandoned.
    Ancak onlar oraya vardıklarında herşey terkedilmişti.
  • But later that night, when I was on my own I remembered the deal.
    Ancak o gece sonradan, yalnız kaldığımda anlaşmayı hatırladım.
  • But I know the truth. My father's estate was usurped by the royal family. I wish to petition for its return.
    Ancak gerçeği biliyorum. Babamın mülkü kraliyet ailesi tarafından gasp edildi. İadesi için dilekçe vermek istiyorum.
  • But the experiment was a failure. Those who were resurrected only lived through one day of renewed life.
    Ancak deney bir fiyaskoydu. Hayata döndürülenler, yeni hayatlarının sadece bir gününü yaşadılar.

26,500 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025