go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 499 kişi  16 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

waiting

waited, waited, waiting, waits
noelde sokaklarda şarkı söyleyen çalgıcılar, kasaba bandosu wait bekleme, bekleyiş, pusu beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak
  • Your new art director has been
    waiting for synchronicity,
    Yeni sanat yönetmenin eş zamanlılık
    istiyor.
  • He's been waiting a half hour.
    Yarım saattir bekliyor.
  • What if he's waiting for me outside?
    Ya beni dışarıda bekliyorsa?

  • Congratulations, dear President I was eagerly waiting for you since this morning.
    Tebrikler sevgili Başkan, bu sabahtan beri hevesle sizi bekliyordum.
  • We’re waiting for the results now.
    Şimdi sonuçları bekliyoruz.

  • I'm going to wake up now right now. The body is the garden of the soul.Greetings, Prophet.We have been waiting for you.
    Şimdi kendime geleceğim. Beden ruhun bahçesidir. Sana teşekkürler ey Peygamber! Biz de seni beklemekteydik.
  • We’re waiting for the last jumper.
    Son atlayıcıyı bekliyoruz.

  • There's a car waiting outside
    to take you to the airport.
    Seni havaalanına götürecek araba dışarıda.
  • While you were waiting l called the Consulate l am speaking at the U .N . Conference on refugee in New York next month l called them about a visa.
    Sen beklerken konsolosluğu aradım.Birleşik Devletlerden konuşuyorum. Önümüzdeki ay New York’ta yapılacak olan mülteci konferansı…Onları bir vizeyle ilgili aradım.
  • Peru is an economically underdeveloped country and just waiting to be animated by our highly civilized culture.
    Peru az gelişmiş bir ülkedir ve henüz oldukça uygar kültürümüz tarafından canlandırılmayı beklemektedir.
  • Well? What are you waiting for?
    Peki ne bekliyorsun?

  • I've been waiting for him to keep his part of the bargain.
    Pazarlıktan payına düşeni yapmasını bekliyorum.
  • He's waiting for you to pass out. All nephews are vultures. I know, but don't say a word. When he shows up with flowers and says:''Hello, Aunt Lydie''today you're in great shape''I know he wants my house
    Ölmenizi bekler. Tüm yeğenler akbabalardır. Biliyorum, ama tek bir kelime etme. Elinde çiçeklerle gelip bana “merhaba,Lydie hala, bugün harika görünüyorsun” dediğinde biliyorum ki evimi istiyor.
  • She had been standing there waiting and sprung forward lightly, Gregor had not heard her coming at all, and as she turned the key in the lock she said loudly to her parents At last!.
    Orada duruyordu ve bekliyordu ve öne doğru hafifçe eğilmişti.Gregor onun gelişini hiç duymamıştı.ve o anahtarı kilitin içinde çeviriken O,ebeveynlerine yüksek sesle sonunda,nihayet dedi.
  • There will be a CIA team waiting at the location where his death is to be faked
    Onun sahte ölümünün düzenleneceği yerde bekleyen bir CIA ekibi olacak.
  • Then you worry about waiting on line to
    see your brother. Like everybody else.
    Ondan sonra kardeşini görmek için
    sıraya girmeyi düşünürsün. Herkes gibi.
  • Can I tell her you're waiting for her out here?
    Ona burada beklediğini
    söyleyebilir miyim?

  • Remember when we were waiting for that table in that Chinese restaurant?
    O Çin restoranında beklediğimiz zamanı hatırlıyor musun?

  • I’m waiting for a letter from Nick.
    Nick’ten bir mektup bekliyorum.

  • What are you waiting for? Go on!
    Neyi bekliyorsun? Devam et!

423 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024