En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
waited,
waited,
waiting,
waits
noelde sokaklarda şarkı söyleyen çalgıcılar, kasaba bandosu wait bekleme, bekleyiş, pusu beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak - Well, what in the fuck are you waiting for,
Private Pyle? Ne bokuma bekliyorsun Ablak? - What are you waiting for, a dance?
Ne bekliyorsun, bir dans mı? - Kevin and I were waiting outside Sean's apartment,...hoping that we might get hold of him for further questions.
Kevin ve ben Sean’un dairesinin dışında bekliyorduk…ona daha fazla soru sormayı düşünüyorduk. - Pull over? The lieutenant is waiting to see us.
Kenara çekmek mi? Teğmen bizi bekliyor.
- Judith's waiting for me to get back, and she gets really steamed...
Judith dönmemi bekliyor ve çok öfkelenir...
- Good news is always
worth waiting for. İyi haberler beklemeye değer. - A young man without ambition is an old man waiting to be.
Steven Brust Hırsı olmayan genç bir adam ,olmayı bekleyen yaşlı bir adamdır. 18.06.2010 onr - ?eviren: Duran !- I am waiting excitedly
heyecanla bekliyorum 09.12.2010 grafikerburak !- You're actually waiting for
me to call, aren't you? Gerçekten aramamı bekliyorsun,
değil mi? - Yeah, they're probably waiting for it anyway.
Evet, Zaten onlar da bunu bekliyordur. - Are you waiting to see Doctor Lightfoot?
Doktor Lightfood’u görmek için mi bekliyorsunuz?
- You're going into the next waiting room.
Diğer bekleme odasına gidersiniz.
- There's a guy outside, and he's a nutjob, and he's waiting to beat me up.
Dışarıda bir herif var, ve biraz kaçık birisi ve beni dövmek için bekliyor.
- Across the sea blood and glory...are waiting for us,
Denizin öbür tarafında kan ve onur bizi bekliyor. - The littler waiting room.
Daha küçük bekleme odası.
- You are in a call waiting system.
Çağrı bekleme sistemindesiniz.
- When l'm being serious, she just laughs at me. Yet, l freeze my ass off waiting at her door.
Ciddi olduğum zaman, o sadece bana gülüyor. Yine de, ben onun kapısında beklerken kıçımı donduruyorum. - How long you been waiting to squeeze that into a conversation?
Bunu söyleyebilmek için ne kadardır bekliyorsun?
- She's waiting for me. We have to go.
Bizim için bekliyor. Gitmeliyiz. - There's a plane waiting to take us
to Miami in an hour. Bizi bir saat sonra Miami'ye götürmek için
bir uçak bekliyor.
423 c?mle
|