go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 146 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

am

[be] f. olmak, bulunmak, var olmak; anlamına gelmek; mal olmak; tutmak (para); durmak
  • - I want you to know how deeply saddened and troubled I am by this horrible thing.
    - Yeah... Sally and I both feel... You should take some time off.
    - Bu korkunç olay yüzünden ne kadar çok üzüldüğümü ve canımın sıkıldığını bilmeni istiyorum.
    - Evet... Hem Sally hem de ben ... Biraz izin alman gerektiğini düşünüyoruz.
  • -That's boring.
    - How am I supposed to answer?
    -The idea is to search your mind for the absolute limit.. Like, would you drive to school naked?
    - Bu çok sıkıcı.
    -nasıl bir cevap vermem bekleniyor?
    -Burada ki amaç aklındaki mutlak sınırı araştırmaktır... Örneğin okula arabanla çıplak gelir misin?
  • - From this moment forward I, John, am king of England.
    - Aren't you a little premature, brother Richard!
    - The Lion-Heart.
    - He's lying! He's an imposter. The king lives.
    - Men of Sherwood Robin Hood. It's a trick of the outlaws! Kill him! Seize him!
    - Bu andan itibaren, ben, John İngiltere'nin kralıyım.
    - Biraz vakitsiz değil misin, Richard kardeş!
    - Aslan yürek!
    - Yalan söylüyor. O vergileri koyan kişi. Kral yaşıyor.
    - sherwood'lu Robin Hood! Kanunsuzların oyunu bu! Öldürün onu! Yakalayın!
  • - I thought you were all right in that one movie .
    - Thank you.
    - The one where you played a jewel thief.
    - I never played a jewel thief.
    - No? Who am I thinking of?
    - I don't know.
    - Bir filmde gayet iyi olduğunu düşünüyorum.
    - Teşekkür ederim.
    - Bir mücevher hırsızını oynadığın film.
    - Ben hiç mücevher hırsızını oynamadım.
    -Oynamadın mı? Kimi düşünüyorum o zaman?
    - Bilmiyorum.
  • - What am I supposed to do?
    - Just stand there. Make sure everyone has brown gloves.
    - Benim ne yapmam lazım?
    - Sadece orda dur. Herkesin kahverengi eldivenleri olduğundan emin ol.
  • - I think you're wrong. - I hope I am.
    - Bence yanılıyorsun. - Umarım öyledir.

  • - Am I not smart enough?
    - No
    - Because I'm not..
    - No It has nothing to do with height. It has nothing to do with the fact you're shortor.
    - Ben zeki miyim?
    - Hayır.
    - Çünkü ben...
    - Hayır, boyla ilgisi yok. Daha kısa boylu olmanla hiçbir alakası yok.
  • - What am I ? A scapegoat ?
    - Ben neyim? Bir günah keçisi mi?
  • - What am I doing wrong?
    - It's not that. It's the beard.
    - I'll cut it off.
    - No, I like your beard.
    - You do?
    - Ben neyi yalnış yapıyorum?
    - Sen değil. Sakalın.
    - Onu keseceğim.
    - Hayır, sakalını seviyorum.
    - Seviyor musun?
  • - Where am l ?
    - The kingdom of ice.Bottommost part of the world.
    - Ben nerdeyim?
    - Buz Krallığındasın. Dünyanın en dibindesin.
  • - I am not a thief.
    - No? l'll teach you a lesson
    - You dared enter my house to steal. l'll teach you a lesson. This thief entered my house. lt's good that my wife saw him.
    - Ben hırsız değilim.
    - Hayır mı? Sana bir ders vereceğim.
    - Çalmak için evime girdin. Sana bir ders vereceğim. Bu hırsız evime girdi. İyi ki karım onu gördü.
  • - I am no nightbird I am a messenger.
    - You have a beautiful voice. Stay with me.
    - Not now. Soon I will return.
    - Ben bir gece kuşu değilim, haberciyim.
    - Senin güzel bir sesin var. Benimle kal.
    - Şimdi değil. Yakında geri döneceğim.
  • - They couldn't touch me when I was a lawyer. Now that I'm dying, they try this. That's fair? What am l? A dead man.
    - Ben avukatken, onlar bana dokunamazlardı. Şimdi ölüyorum diye, bunu deniyorlar. Hak mı bu? Neyim ben? Ölü bir adam.
  • - They couldn't touch me when I was a lawyer. Now that I'm dying, they try this.That's fair? What am l? A dead man.
    - Ben avukatken bana dokunamazlardı. Şimdi ölüyorum diye bunu deniyorlar. Hak mı bu? Neyim ben? Ölü bir adam.
  • - So when's your due date? - March 20th, 9 a.m.
    - Beklenen tarih ne zaman? - 20 Mart, sabah 9.

  • - ls your bathroom back there?
    - Through the doors.
    - Tony Francis, am l supposed to piss in the kitchen
    - No, it's off to the right.
    - Banyon orada mı?
    - Kapıların arasında.
    - Tony Francis, mutfağa mı işemem gerekiyor?
    - Hayır, sağa doğru.
  • - I'll watch yo take your temperature.
    - I took it.
    - Take it again. You're not sick.
    - I am so ...
    - You're lying. How did you raise your temperature? I'd like to know. I'm listening.
    - It was easy. I rubbed the thermometer against the sheet. It heats up. That's all.
    - Fair enough. Nice little trick. It proves you're smart. Why did you do it?
    - I don't have to say.
    - You have to tell me the truth. Why?
    - You can't make me talk.
    - Ateşini ölçmeni izleyeceğim.
    - Ben ölçtüm.
    - Tekrar ölç. Hasta değilsin.
    - Ben çok...
    - Yalan söylüyorsun. Ateşini nasıl yükselttin? Bilmek isterdim. Dinliyorum.
    - Kolay oldu. Termometreyi çarşafa sürttüm. Yükseldi. Hepsi bu.
    - Adilce. Küçük güzel bir hile. Zeki olduğunu ispat ediyor. Neden yaptın bunu?
    - Söylemek zorunda değilim.
    - Bana gerçeği söylemelisin. Neden?
    - Beni konuşturamazsın.
  • - I'll watch yo take your temperature.
    - I took it.
    - Take it again. You're not sick.
    - I am so ...
    - You're lying. How did you raise your temperature? I'd like to know. I'm listening.
    - It was easy. I rubbed the thermometer against the sheet. It heats up. That's all.
    - Fair enough. Nice little trick. It proves you're smart. Why did you do it?
    - I don't have to say.
    - You have to tell me the truth. Why?
    - You can't make me talk.
    - Ateşini ölçmeni izleyeceğim.
    - Ben ölçtüm.
    - Tekrar ölç. Hasta değilsin.
    - Ben çok...
    - Yalan söylüyorsun. Ateşini nasıl yükselttin? Bilmek isterdim. Dinliyorum.
    - Kolay oldu. Termometreyi çarşafa sürttüm. Yükseldi. Hepsi bu.
    - Adilce. Küçük güzel bir hile. Zeki olduğunu ispat ediyor. Neden yaptın bunu?
    - Söylemek zorunda değilim.
    - Bana gerçeği söylemelisin. Neden?
    - Beni konuşturamazsın.
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Oh yes. Lovely card, thanks.
    - But I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra eminim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
    - Oh, evet. Güzel karttı, teşekkürler.
    - Ama karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Oh yes. Lovely card, thank you.
    - But I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra eminim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
    - Oh, evet. Güzel karttı, teşekkür ederim.
    - Ama karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.

5,285 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024