go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 123 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

am

[be] f. olmak, bulunmak, var olmak; anlamına gelmek; mal olmak; tutmak (para); durmak
  • - You can't play Kramer. - I am Kramer.
    - Kramer'ı sen oynayamazsın. - Ben Kramer'ın ta kendisiyim.

  • - No fear. My blood is clean, my brain is fine.. I can handle pressure! I am a gay man,and I am used to pressure, to trouble!
    - Korkmak yok. Kanım temiz, beynim iyi durumda. Baskı ile baş edebilirim. Ben bir homoseksüelim. Baskıya, sorunlara alışığım.
  • - The funny thing is that according to Katarina, l am nothing but a spineless jellyfish.
    - Jellyfish? Now you're talking. Let's try to enjoy ourselves now.
    - Exactly,
    - Komik olan tarafı; Katarina'ya göre ben omurgasız bir deniz anasından başka birşey değilim.
    - Deniz anası mı? İşte şimdi doğru söylüyorsun. Hadi şimdi biraz eğlenelim.
    - Kesinlikle.
  • - Who am I?
    - You're a rich land speculator looking for bargains.
    - Kimim ben?
    - Sen kelepir araziler peşinde olan zengin bir arazi borsacısısın.
  • - I am becoming what I despise. I tell mysel that I got into this to bring Danny's killer to justice. The truth is,I'm more interested in revenge.
    - Her zaman hakir gördüğüm şey haline geliyorum. Bu işe Danny'nin katilini adalete teslim etmek için bulaştığımı söylüyorum kendime. Ama gerçek şu ki; intikamla daha ilgiliyim.
  • - You still have the nursery, Mr. Kirby
    - Oh, yes. I am going in more for tree farming now.
    - Is there any money in growing trees?
    - There can be.
    - The only thing I know about trees is they make good logs.
    - Now's your chance to learn more.
    - Hala fundalığınız var mı, Bay Kriby?
    - Oh evet. ama şimdi daha çok ağaç ziraatçılığına doğru gidiyorum.
    - Ağaç yetiştirme işinde para var mı?
    - Olabilir.
    - ağaçlarla ilgili bildiğim tek şey, onlardan iyi kütük yapıldığı.
    - İşte şimdi daha fazlasını öğrenme şansınız var.
  • - You still have the nursery, Mr. Kirby
    - Oh, yes I am going in mor for tree farming now.
    - Is there any money in growing trees?
    - There can be.
    - The only thing I know about trees is they make good logs.
    - Now's your chance to learn more.
    - Hala fundalığınız var mı Bay Kriby?
    - Oh evet. ama şimdi daha çok ağaç ziraatçılığına doğru gidiyorum.
    - Ağaç yetiştirme işinde para var mı?
    - Olabilir.
    - ağaçlarla ilgili bildiğim tek şey, onlardan iyi kütük yapıldığı.
    - İşte şimdi daha fazlasını öğrenme şansınız var.
  • -Come on, I will put you to bed.
    - I am thirsty. How are you feeling?
    - Hadi. Seni yatıracağım.
    -Ben susadım. Sen nasılsın?
  • - See there, I knew it. Can I tell you something?
    - I am listening.
    - I've only know you for... an hour or so, ...and yet, I feel like you understand me, ... better than my wife Helen ever did.
    - Gördün mü, biliyordum. Sana birşey söyleyebilir miyim?
    - Dinliyorum.
    - Seni sadece... yarım saat falandır tanıyorum ama yine de beni... karım Helen'ın hiç anlamadığı kadar anladığını hissediyorum.
  • - You can go jump in the lake.. because I am not afraid of you. Or death. Or hell... Or anything!
    - Göle atlayabilirsin... çünkü senden korkmuyorum. Ya da ölümden. Ya da cehennemden... Ya da herhangi birşeyden.
  • - You're too nice a guy. - I am. I'm a nice guy.
    - Fazla iyi bir adamsın. - Öyleyim. İyi bir adamım.

  • - You have to bring home a gangster.
    - He's in my custody. I am a temporary federal institution.
    - Eve bir gangster getirmen gerekiyor.
    - Kendisi benim gözetimimde bulunuyor. Ben geçici bir federal kurumum.
  • - Finally, you will bow to me!
    - We'll never bow to you!
    - Why am I not surprised?
    - Eninde sonunda, bana boyun eğeceksiniz!
    - Sana asla boyun eğmeyeceğiz!
    - Neden şaşırmadım acaba?
  • - Eat some leaf if you're hungry.
    - Then why don't you have it? Too dirty?
    - I am not stupid like you.
    - Eğer açsanız, biraz yaprak yiyin.
    - Öyleyse neden sen yemiyorsun? Çok mu kirli?
    - Ben sizin gibi aptal değilim.
  • - I started panicking.. ...thinking. Is that weird?
    - I am redefining "weird" on an hourly basis.
    - What's he doing?
    - I don't know. He's talking with some guy.
    - Düşünüp... paniklemeye başladım. Bu garip mi?
    - Garip kelimesinin tanımını saat başı ydeğiştiriyorum.
    - Ne yapıyor?
    - Bilmiyorum. Adamın tekiyle konuşuyor.
  • - I am trying to figure out how the hell you get back to your apartment. Then you find you got this super-size doorknob so you can't get the key in, and all your clothes and razor's inside.
    - Dairene nasıl geri girebildiğini anlamaya çalışıyorum. sonra bu dev bıyuttaki kapı tokmağın olduğunu anlıyorsun, bu yüzden de anahtarı sokamıyorsun ve tüm elbiselerinle tıraş makinen içeride.
  • - I am sorry, I was rude before. I really am
    - Okay, no more crying. Please! What a night, Paul, Do you like my hairdo?
    - Yes, I do.
    - Then why don't you touch it?
    - I don't want to mess it up.
    - Daha önce kabalık ettiğim için üzgünüm. Gerçekten.
    - Tamam daha fazla ağlamak yok. Lütfen. Ne geceydi ama. Paul, saç şeklimi beğendin mi?
    - Evet, beğendim.
    - O halde neden dokunmuyor musun?
    - Saçını bozmak istemiyorum.
  • - I would be very sorry ma'am.. if my humble request...
    - You're the limit. I've never seen such insolence.
    - I understand. Yes, I understand. Who am I...to ask such a thing from you?
    - Çok özür dilerim hanımefendi... eğer benim bu mütevazi ricam...
    - Sen limitini aştın. Böyle cüretkarlık görmedim.
    - anlıyorum. Evet. Anlıyorum. Sizden böyle bir şey isteyecek kim oluyorum ki be?
  • - Am I supposed to understand that?
    - No, you're not. Do you ever wonder what "scratch" means?
    - Bunu anlamam gerekiyor mu?
    - Hayır gerekmiyor. Hiç “scratch” kelimesinin ne anlama geldiğini merak ediyor musun?
  • - What do you think about this hall? It is grand enough, isn't it?
    - I am afraid it's too grand.
    - Come on! Isn't it better to be grand?
    - Bu salonla ilgili ne düşünüyorun? Yeterince büyük, değil mi?
    - Korkarım, fazla büyük.
    - Hadi ama! Büyük olması iyi değil mi?

5,285 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024