go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 387 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » leaving

leaving

left, left, leaving, leaves
i. ayrılma, bırakma, terketme
  • We're leaving in 20 minutes. This was the terminal station of the Orient Express. It had its prime.
    Yirmi dakika içinde hareket ediyoruz. Bu Şark Ekspresi’nin son istasyonuydu. En güzel çağını geçirdi.
  • We're leaving tomorrow.
    Yarın ayrılıyoruz.
  • You mean to say.. you're leaving your vast fortune to Edgar? Everything you possess? Stocks and bonds ?
    Yani...büyük servetini Edgar'a bıraktığını söylemek istiyorsun? Sahip olduğun her şeyi. Hisse senetlerini ve bonoları?
  • A lot of girls annoy me who go to university - one girl told me she was going to Oxford because it was something to do between leaving school and getting married. And I've got to pay for that being an income tax payer.
    Jeffrey Bernard
    Üniversiteye giden kızlardan çoğu canımı sıkıyorlar-bir kız bana evlenmekle okulu bırakmak arasında yapacak bir şey olduğundan dolayı Oxford a gideceğini söyledi,Ve ben gelir vergisi ödeyen biri olarak bunun için ödeme yapmak zorundayım.
  • Failure to notify your parole officer
    that you were leaving the country.
    Ülkeyi terk ettiğini şartlı tahliye
    memuruna haber vermeme.

  • What he was doing, leaving the file on his desk for you to read it?
    He intended me to read it.
    Sizin okumanız için dosyayı masasının üzerinde bırakarak ne yapmaya çalışıyordu?
    Benim okumamı amaçlamıştı.
  • You're just leaving for a few days.
    Sadece bir kaç günlüğüne gidiyorsun.
  • I'm leaving. I'm going to the laundry.
    Pekala. Ben çamaşırhaneye gidiyorum.

  • Okay, Charlie, I'm leaving.
    Pekâlâ Charlie, ben çıkıyorum.

  • It's like leaving them
    with nobody.
    Öyle kendi başlarına bırakmaktan
    bir farkı yok.
  • I love having him around because I always know he's leaving.
    Onun etrafımda olmasını isterim çünkü her zaman uzaklaşacağını bilirim.

  • He's leaving the room.
    We should thank him.
    Odadan çıkıyor, bizim ona
    teşekkür etmemiz gerek.
  • She's gone far away She's gone forever leaving me lf you should see this note, come as soon as possible.
    O çok uzaklara gitti. Beni ebediyen bırakarak ayrıldı buradan. Eğer bu notu görürsen, en kısa zamanda gel.
  • When's he leaving?
    Ne zaman gidecek?
  • What do you mean?
    We're leaving tomorrow.
    Ne demek istiyorsun?
    Yarın buradan ayrılıyoruz.
  • Please have your baggage claim checks ready to show upon leaving the terminal.
    Lütfen, terminalden ayrılırken göstermek üzere, bagaj teslim makbuzlarınızı hazırlayın.
  • Please have your baggage claim checks ready to show upon leaving the terminal.
    Lütfen terminalden çıkarken göstermek üzere bagaj teslim fişlerinizi hazır ediniz.
  • .-Lennier, I'm leaving you in charge in my absence.I will support any action you take.
    Lennier yokluğumda sorumluluğu sana bırakıyorum. Açtığın her davayı destekleyeceğim.
  • If I wind up sitting next to Uncle Leo, I am leaving.
    Kendimi Leo Amcanın yanında otururken bulursam giderim.

  • Let's go. Mom, we're leaving.
    Haydi anne. Gidiyoruz.


285 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024