go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1133 kişi  17 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

don't

i. yasak, yapılmaması gereken şey
  • Don't look anybody in the eye,
    but don't look away either.
    Kimsenin gözüne bakma
    ama bakışlarını da kaçırma.
  • They don't even check IDs.
    Kimliklere bakmıyorlar bile.

  • You don't know who you're messing with.
    Kime bulaştığını bilmiyorsun.

  • If you don't want to, tell me who they are.
    I'll call'em out of the blue.
    Kim olduklarını söylemek istemezsen.
    Durup dururken aramış gibi yaparım.
  • I don't know who you are.Tell me why you're here Or this time.. I do more than just break your arm.
    Kim olduğunu bilmiyorum. Bana neden burada olduğunu söyle yoksa bu sefer kolunu kırmaktan daha fazlasını yaparım.
  • I don't know what the hell you
    said to them this morning.
    Kim bilir sabah adamlara neler söyledin.
  • I don't have time to be gentle, so I'll be very direct.
    Kibar davranacak zamanım yok o yüzden ben çok açık konuşacağım.
  • Unless one of your daughters agrees to pay your debt and take your place Don't argue. Be off!
    Kızlarından birisi senin borcunu ödemeyi ve yerini almayı kabul etmedikçe, tartışma. Defol!
  • I mean, girls don't generally
    respond to desperation.
    Kızlar genelde çaresizliği umursamazlar.
  • I didn't need clothes. I was allowed the opportunity to act out moments you don't get the opportunity to experience in your own life, let alone as a character in a film. I didn't feel naked.
    Marguerite Moreau
    Kıyafetlere ihtiyacım yoktu. Kendi hayatınızda, hatta filmde karakter olarak bile tecrübe etme fırsatınızın olamayacağı anları sahneleme fırsatım oldu. Kendimi çıplak hissetmedim.
  • I don't even know if I should take my winter clothing.
    Kış elbiselerimi almalı mıyım henüz bilmiyorum.

  • 'Don't be impertinent,' said the King, 'and don't look at me like that!' He got behind Alice as he spoke.
    Kıral,''Küstahlık yapma ve bana öyle bakma '' dedi.O,konuşurken Alice' in arkasında kaldı.
  • She said I don't know her well enough.
    Kendisini yeterince iyi tanımadığımı söyledi.

  • He's in charge of the expansion program. I don't wanna be Frank or John. Excuse me, I need to see somebody, about going to school here.
    Kendisi genişleme programının sorumlusu. Ben, Frank ya da John olmak istemiyorum. Kusura bakmayın, burada okula gitmek üzere olan birini görmem gerekiyor.
  • She'll take me with her. She'll teach me the alphabet and all. You don't believe me?
    Kendisi beni beraberinde götürecek. Bana alfabeyi ve her şeyi öğretecek. Bana inanmıyor musun?
  • Don't flatter yourself.
    Kendini övme.

  • Don't flatter yourself, my friend.
    Kendine o kadar güvenme, dostum.

  • Don't be so hard on yourself.
    Kendine bu kadar yüklenme.
  • Do yourself a favor. Don't get shot.
    Kendine bir iyilik yap. Sakın vurulma.
  • I don't have to defend myself.
    Kendimi savunmaya da
    ihtiyacım yok.

12,721 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024