go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 964 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

don't

i. yasak, yapılmaması gereken şey
  • - Steve called.
    - What did he say?
    - He said where the hell were you. What did you tell him?
    - That you have to wait 24 hours before you file a missing person's report.
    - I thought you were in somebody's trunk.
    - I was with Danny.
    - I waited for you at the steam bath. Just sweating my ass off with some fat women from the old countrywho don't speak any English.

    - Steve aradı.
    - Ne dedi?
    - Hangi cehennemde olduğunu söyledi. Ona ne söyledin?
    - Kayıp kişi raporu vermeden evvel 24 saat beklemen gerektiğini.
    - Birinin bagajındasın sandım.
    - Danny ile birlikteydim.
    - Seni buhar odasında bekledim. Eski ülkeden gelen ve hiç İngilizce konuşamayan şişman bir kadınla birlikte kıçımı terletiyordum.
  • -You don't happen to know how I can get in touch with that diver of yours?
    -Jacques Mayol?

    - Senin o dalgıcınla nasıl irtibata geçebileceğimi biliyor musun?
    - Jacques Mayol mu?
  • - What's your American dream?
    - I don't have any dreams anymore.

    - Senin Amerikan rüyan nedir?
    - Artık benim hiçbir rüyam yok.
  • - l understand your problem. Did you drink last night ?
    - No. l don't drink.

    - Probelemini anlıyorum. Dün gece içtin mi?
    - Hayır. Ben içmem.
  • - Okay, slow down. Are you saying that Embry might have done something to Harrison?
    - l don't know.l'm not sure.

    - Pekala, yavaşla biraz .Embry'nin Harrison'a kötü bir şey yapmış olabileceğini mi söylüyorsun?
    - Bilmiyorum. Emin değilim.
  • -First, we trade.The disc.
    -I don't think so!
    -Because if you don't give me the disc now I will blow your head off.

    - Önce değiş tokuş yapacağız. Diski ver.
    - Öyle düşünmüyorum.
    - Eğer şimdi bana diski vermezsen kafanı uçururum o yüzden.
  • - Why do you think he'd harm me?
    - We don't know the answer.

    - Neden beni incitebileceğini düşünüyorsunuz?
    - Biz cevabını bilmiyoruz.
  • -Günther, I've never loved you.
    -That's news to me.
    - I want a divorce.
    - You don't know what you're saying.

    - Günther, ben seni hiçbir zaman sevmedim.
    - Bunu bilmiyordum.
    - Boşanmak istiyorum.
    - Ne dediğinin farkında değilsin.
  • -I don't think you can stay.
    -Why not? Clement said that my teaching diploma was acceptable.
    -Your diploma!When did you study teaching?

    - Galiba burada kalamazsın.
    - Neden ?Clement bana öğretmenlik diplomamın kabul edilebilir olduğunu söylemişti.
    - Diploma mı? Ne zaman öğretmenlik okudun?
  • - Yes.. ...but don't you think it's a bit like playing with dynamite?
    - Why do you say that, Laury?

    - Evet, ama bu biraz dinamitle oynamakla benzediğini düşünmüyor musun?
    - Bunu neden söylüyorsun Laury?
  • - What do you think about that ?
    - I don't disagree.
    - You don't? Oh, good.Well, take some brochures.

    - Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
    - Karşı çıkmıyorum.
    - Karşı çıkmıyor musun? İyi ya. Peki birkaç broşür al.
  • - So if you disobey me, let me show you what will happen.
    - Please don't harm her.

    - Bu yüzden eğer bana karşı gelirsen ne olacağını sana göztereyim.
    - Lütfen onu incitme.
  • -Does this mean I don't get any ice cream?
    - I'll buy you a double scoop on the way home.

    - Bu dondurma yiyemeyeceğim mi demek?
    - Eve giderken sana iki top dondurma alacağım.
  • -It's not my war!I was never a bomber.
    -I don't see the distinction.You steal human lives.

    - Bu benim savaşım değil! Ben hiçbir zaman bir bombacı değildim.
    - Ben bir fark görmiyorum. Sen insanların hayatını çalıyorsun.
  • - l don't know.
    - You seem sort of distant.Let's just do it, all right?

    - Bilmiyorum.
    - Sen biraz samimi değil gibisin.Bunu yapalım tamam mı?
  • -I've done a lot of thing you don't know about.
    -I won't go schizo, will l ?
    -There's a distinct possibility.

    - Ben senin bilmediğin birçok şeyi yaptım.
    - Delirmem değil mi?
    - Bu bir ihtimal.
  • - Do you know how long it is since I've been to a theater?
    - Don't display too much excitement. Sit down.

    - Ben bir tiyaroya gitmeyeli ne kadar uzun zaman olduğunu biliyor musun?
    - Çok fazla heyecen gösterme. Otur.
  • - Ever think about doing anything else?
    - Yep.
    - But you won't.
    - Nope.
    - Mondays are always different from Tuesdays. You don't have to lie a lot.

    - Başka bir şey yapmak aklına geliyor mi hiç?
    - Evet.
    - Ama yapmayacaksın.
    - Hayır.
    - Pazartesileri Salılardan hep farklıdır. Pek yalan söyelemye gerek yok.
  • - Look, do you know who this is? I don't recall.
    - You dumbass.. He's the congressman of this district.

    - Bak, onun kim olduğunu biliyor musun? Ben hatırlamıyorum.
    - Seni aptal. O bu bölgenin milletvekilidir.
  • -What's for dinner tonight?
    - You know you don't eat.
    - Yes.But I like sitting at the table.

    - Akşam yemeğinde ne var?
    - Yemek yemediğini biliyorsun.
    - Evet. Ama ben masada oturmayı seviyorum.

12,721 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024