go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 747 kişi  06 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

does

did, done, doing, does
[do] f. yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak (Argo)
i. dişi geyik; dişi tavşan; dişi karaca; yalnız kadın
  • - What does that mean?
    - What?
    - Ne demek bu şimdi?
    - Ne?
  • - Monica, can you feel my hand on the back of your neck?
    - Yes.
    - Does any of this hurt?
    - No.
    - Monica, boynunun arkasında elimi hissedebiliyor musun?
    - Evet.
    - Bunlar acıtıyor mu?
    - Hayır.
  • - What time does my daughter leave?
    - Soon, after they cut the cake.
    - Kızım ne zaman ayrılıyor?
    - Birazdan. Pasta kesildikten sonra.
  • - We wish we could believe him. If what he said was true.. it would be hot news. Tycoon's Prodigal Son Bribed Police! How does that sound?
    - Keşke ona inanabilseydik.Söylediği şey doğruysa... bu gerçekten sıcak haber olurdu. Tycoon'un Müsrif Oğlu, Polise Rüşvet Verdi! Kulağa nasıl geliyor?
  • - He wants to make a trade.
    - What does he want in exchange?
    - Safe passage to the United States. He lives in Berlin.
    - Kendisi takas yapmak istiyor.
    - Karşılığında ne istiyor?
    - Birleşik Devletler’e emniyetli geçiş. Kendisi Berlin’de yaşıyor.
  • - How much does the healer charge? - First visit? 38 bucks.
    - iyileştirici ne kadar alıyor? - İlk muayene mi? 38 bucks.

  • - How long does it take yo to get to work?
    - About one hour on the bus less in a car.
    - Do you hitch-hike?
    - Sometimes,but I don't like it.
    - İşe gitmen ne kadr sürüyor?
    - Otobüsle yaklaşık bir saat, arabayla daha az.
    - Otostop yapıyor musun?
    - Bazen ama sevmiyorum ypmayı.
  • - What does she call herself?
    - I don't know.
    - What does she look like?
    - Dyed hair ... dyed blond hair.
    - İsminin ne olduğunu söylüyor?
    - Bilmiyorum.
    - Neye benziyor?
    - Boyalı saçları... boyalı sarı saçları var.
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course ,you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası bir ihtiyar olana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - Sleeping inside me.
    - Does it feel like a boy?
    - İçimde uyuyor.
    - Oğlanmış hissini veriyor mu?
  • - You look wonderful. And who is he, a friend?
    - No, this is... This is my date. He's a lawyer.
    - Does he have a name, or should l call him "Lawyer"?
    - l'm sorry. This is Tom Ace.
    - Harika görünüyorsun. Ya bu kim, arkadaşın mı?
    - Hayır, bu... bu benim flörtüm. Bir avukat.
    - Bir ismi var mı yoksa ona 'Avukat' diye mi seslenmeliyim?
    - Pardon. Bu Tom Ace.
  • - The public has a right to know.
    - Where does it say that?
    - There's a sign on my desk.
    - Well, it'll be a dull conversation but come on in. You want some coffee?
    - No, thanks.
    - Halkın bilmeye hakkı var.
    - Nerede yazıyor bu?
    - Masamda bir işaret var.
    - Eh, biraz sıkıcı bir konuşma olacak ama içeri gel hadi. Kahve ister misin?
    - Hayır, teşekkürler.
  • - The public has a right to know.
    - Where does it say that?
    - There's a sign on my desk.
    - Well, it'll be a dull conversation but come on in. You want some coffee?
    - Halkın bilmeye hakkı var.
    - Nerede yazıyor bu?
    - Masamda bir işaret var.
    - Eh, biraz sıkıcı bir konuşma olacak ama içeri gel hadi. Kahve ister misin?
  • -What does he look like ?
    -What difference does it make what he looks like?
    -Just curious.
    - Görünüşü nasıl biri?
    - Nasıl göründüğü ne farkeder?
    - Sadece merak ettim.
  • - Look at the size of the shirt! He seems so tall.
    - Tell me, how does he look?
    - Very handsome. Tell us, what else did he do?
    - Nothing at all.
    - Must've kissed you.
    - No, he isn't that type.
    - Gömleğin ölçüsüne bir bak! Çok uzun boylu görünüyor.
    - Söyle nasıl görünüyor?
    - Çok yakışıklı. Başka ne yaptı onu söyle.
    - Hiçbir şey.
    - Seni öpmüştür.
    - Hayır. O tip biri değil.
  • - Does George know? - No. He'd go nuts.
    - George biliyor mu? - Hayır. Delirir.

  • - Come with me? - Yeah. Does she live with them?
    - Gelir misin? - Tamam, onlarla mı yaşıyor?

  • - Well, what does "SD" stand for?
    - Section Desparu. The section that doesn't exist. Alain Christophe, one of The Alliance founders. The term was his.
    - Evet, “SD” ne demek oluyor?
    - Section Desparu. Var olmayan bölüm. The Alliance kurucularından biri, Alain Christophe. Deyim onun.

2,956 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024