go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 840 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

own

owned, owned, owning, owns
f. sahip olmak
zm. kendi
s. öz, kendisinin
  • You remind me of my own daughter.
    Sen bana kendi kızımı hatırlatıyorsun.
  • We all have our own little thing, I think.
    Patricia Arquette
    Sanırım ,hepimiz kendi küçük şeyimize sahibiz.
  • It's just, for me, the natural standard: a woman should be able to decide over her own body.
    Lasse Hallstrom
    Sadece benim için,doğal standart:Bir kadın kendi vücuduyla ilgili karar verebilmeli.
  • I never paint dreams or nightmares. I paint my own reality.
    Frida Kahlo
    Rüyalarımı yada kabuslarımı asla çizmem,ben kendi gerçeğimi çizerim.
  • Those politicians have dug their own grave with their new tax bill. They won’t be reelected.
    Politikacılar yeni vergi faturalarıyla kendi mezarlarını kazdılar,onlar tekrar seçilmezler.
  • Do you remember when Peter
    got his own TV station?
    Peter'ın kendi televizyon kanalını
    aldığı zamanı hatırlıyor musun?
  • Your private life that's your own concern.
    Özel hayatın sadece seni ilgilendirir.
  • Uh, first of all, I don't
    own a straight razor.
    Öncelikle, usturam yok.
  • Sit down Fei, you were sacked for your own misconduct. Don't put the blame on us.
    Otur şuraya Fei, sen görevini suistimal ettiğin için çuvalladın. Suçu bizim üzerimize atma.
  • You must stop them. I can disclose the full story for you to make your own judgment.
    Onları durdurmalısın. Kendin yargılabilmen için sana olayın tümünü anlatabilirim.
  • So we decided to take everything into our own hands.
    Ondan dolayı biz herşeyi kendimiz ele almaya karar verdik.
  • Tell her you wanna get her
    her own sitcom.
    Ona, kendisine özel komedi şovunu
    yapabileceğini söyle.
  • I guess I'm just gonna have to take matters into my own hands, huh?
    O zaman soruna benim el atmam gerekiyor galiba.

  • He's the best. l couldn't love him more if he was my own flesh and blood.
    O en iyisi. Eğer kendi kanımdan ve canımdan olsaydı bile onu daha fazla sevemezdim.
  • I want to say hello to Nick on my own.
    Nick’e yalnız başıma merhaba demek istiyorum.

  • Could you show us where it happened? How'd you manage to shoot yourself with your own arrow?
    Nerede olduğunu bize gösterebilir misiniz? Kendi okunuzla kendinizi vurmayı nasıl başardınız?
  • What, you're gonna badger a pregnant woman at her own baby shower?
    Ne yapacaksın ki? Kendi bebek partisinde hamile bir kadını canını mı sıkacaksın?

  • What do you mean, "in my own words"?
    Ne demek "kendi sözlerinizle"?

  • My music is my way to rearrange the world according to my own hopes.
    Stephan Jenkins
    Müziğim umutlarıma göre dünyayı tekrar düzenleme yolumdur.

  • Happiness grows at our own firesides, and is not to be picked in strangers' gardens.
    Douglas William Jerrold
    Mutluluk kendi yuvamızda büyür ve yabancıların bahçesinden toplanmamalıdır.

4,646 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024